Recep Çınar
“Temizlik” deyince ne anlıyoruz? “Temizlik, bir ortamın veya nesnenin kirlilikten arındırılması ve hijyenik/sağlıklı hale getirilmesi sürecidir. Temizlik, sağlık, güvenlik ve refahın sürdürülmesi için oldukça önemlidir. Bir alanın temiz tutulması, hastalıkların yayılmasını önler ve insanların rahat ve güvenli bir şekilde yaşamasını sağlar. Temizlik, evlerimizde, iş yerlerimizde, okullarda, hastanelerde, restoranlarda ve diğer birçok alanda uygulanır” Şeklinde tarif edilir. Ne yazık ki, Edirne’de yıllardır halledilmeyen sorunlardan biri de temizlik. Bu da “çevre temizliği”!
Bizim medeniyetimiz maddî ve manevî her türlü temizliğe çok önem vermiştir. Kur’ân’ın ilk ayeti “oku” emrinden sonra ikinci sırada inen ayeti temizlikle ilgilidir. Bu ayette Allah (cc) Peygamberimize şöyle buyurmaktadır: “Ey örtünüp bürünen (Peygamberim!) Kalk ve insanları uyar, Rabbini yücelt, elbiseni temizle (nefsini arındır), şirkten (pisliklerden ve günahtan) uzak dur” (Müddessir Suresi, 1-5). Sevgili Peygamberimiz de (sav) temizliğin imanın gereği olduğunu bildirmiş ve “Temizlik imanın yarısıdır” demiştir.
Temizlik, çevreye zararlı olan maddelerin temizlenmesi ve düzenin sağlanmasıdır. Ev, işyeri veya doğa temizliği gibi farklı alanlarda önemlidir.
Temizlik Neden Önemlidir?
Temizlik, sağlığımızın korunması için önemli bir faktördür. Kirli bir alan, bakteri, virüs ve diğer mikroorganizmaların üremesi ve yayılması için uygun bir ortam sağlar. Temizlik yapılmayan bir alan, enfeksiyon riskini artırır ve hastalıkların yayılmasına neden olabilir.
Temizlik aynı zamanda psikolojik ve zihinsel sağlığımız için de faydalıdır. Temiz bir ortamda yaşamak, stresi azaltır ve genel olarak mutluluğu artırır. Düzenli temizlik yapmak, yaşam kalitemizi iyileştirir ve kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar.
Dünyanın ilk çevre Nizamnamesinin (Hukuki Belge) Kanuni Sultan Süleyman zamanında hazırlandığını biliyor muyuz?
Bu konuda, Prof. Dr.Ahmed Akgündüz ile Doç. Dr. Said Öztürk’ün birlikte yazdığı (Ağustos 1999) “Bilinmeyen Osmanlı” adlı kitapta bu konuda bakın ne diyorlar; “Çevre temizliği ve korumasının hukuki mevzuata konu teşkil edecek kadar önemli olduğunun farkına varılması, tespitlerimize göre 20. Asırdan öteye gitmemektedir. Yani fertlerin ve devletlerin bu mesele üzerinde önemle durmalarının tarihi yenidir. Çevre ile ilgili hukuki düzenlemenin Türkiye’deki tarihi, henüz (1999’da) iki veya üç senedir dersek, mesele daha iyi anlaşılır. Çevre temizliği ile alakalı tedbirlerin tarihini de, bir asırdan öncesine götüremezsiniz. Bu konuda tarihimizin nelere sahip olduğunun bilinmediği de bir hakikattir. ‘Temizlik dinin yarısıdır’ düsturunu hayatlarının en önemli esası olarak kabul eden ecdadımız, İslamiyet’e tam manasıyla sarıldıkları ve kudretli oldukları devirlerde, her konuda olduğu gibi, çevre temizliği ve koruması hususunda da, diğer milletlere örnek olmuşladır. Osmanlı Devletinde, şehir, kaza ve köylerde, şehrin emniyet ve asayişini temin, maddi ve manevi temizliğini muhafaza görevlerini üstlenen hususi memurlar vardır. Bunlara Subaşı denmektedir. Köy ve Kasabalardakilere İl Subaşıları,diğer büyük merkezdekilerinse ise Şehir Subaşıları denirdi. Bu memurlar, günümüzdeki Zabıta, Emniyet Görevlileri ve kısmen de Belediyecilerin vazifelerini ifa ederler ve Kadıların (Kaza’yı yönetenlerin) emri altında çalışırlardı. Osman beyin ilk tayin ettiği iki memurdan birinin Subaşı olduğunu kaydedersek, Osmanlıların yerleşim merkezlerinin emniyet, asayiş, maddi ve manevi temizlik ve huzuruna ne kadar önem verdiklerini daha iyi anlarız. Bizi asıl şaşırtan husus ise, Osmanlı Devleti’nin sadece yerleşim merkezlerinin çevre temizliği ve korumasıyla ilgilenmek üzere hususi bir memur tayin etmekle yetinmemesi, görevli memurun eline de, çevre temizliğini temin için uygulaması gereken hukuki esasları belirleyen bir Nizamnameyi (tüzük) vermiş olmasıdır. Bu özel çevre temizliği ile alakalı Nizamname’nin ilki ise, bundan yaklaşık 460 sene önce yani 1539 yılında hazırlanmıştır. Elimizdeki iki çevre temizliği Nizamnamesinden sadece birisini bu yazımızda iktibas edeceğiz” diyorlar.
MESELA; Evlerin ve dükkânların çevrelerinin temiz tutulması!
(Md.1); Görülen pisliklerin o çevre halkına temizlettirilmesi.
(Md.2); Hamam ve hanlar gibi umuma ait yerlerin temizliğine dikkat edilmesi.
(Md.3-4); Çevreyi kirleten esnafın artık maddeleri ve pis sularını, tamamen boş yerlere ve şehir dışına taşımaları mecburiyeti.
(Md.6-7); En önemlisi de, arabacıların yani bugün de oto sahiplerinin arabalarını ev ve dükkânların önüne park etmemeleri ve mutlaka özel park yerlerinde durdurma mevburiyetleri.
(Md.10); Bu gün de muhtaç olduğumuz ve yürürlükte bulunan esaslardır.
Yüzyıllarca önce Kanuni Sultan Süleyman devrinde Edirne Çöplük Subaşısına verilmek üzere hazırlanan “Çevre Temizlik Yasaknamesinin” metninden bazı hükümler;
(NOT: Metindeki kelimeler Osmanlı Türkçesi/şivesiyle yazılmış!)
Velhasıl İlimizde, İlçemizde, Köyümüzde, Mahallemizde yöneticisi ile halkı ile temizlik konusunda büyük sorumluluklarımız vardır.
Her şeyin başı, EĞİTİMDİR! Kur’an-ı Kerim’de ilk süre “OKU” diye inmiştir! Okumak cehalete, bilgisizliğe savaş açmaktır. Bilgi sahibi olmaktır. Kur’an, A’den Z’ye bütün hayatımızı kuşatan sistemin kaynağıdır! Temizlik konusunda çocuklara daha küçük yaşta evinde, daha sonra okulda gereken ders verilmeli ve takip edilmelidir. Ne yazık ki, bazı semtlerde en fazla çevre kirliliği okul çevrelerinde görülmektedir! Okuldan çıkan çocuk çantasından çıkardığı çikolata veya şekeri ağzına, kâğıdını sokağa atıyor! Bazıları çöp konteynerlerini usulüne uygun kullanmıyor, çöp torbalarını tepesine kadar dolmuş konteynerlerin yan tarafına (yere) bırakıyor. Hatta kullanılmayan eski ev eşyalarını da konteynerlerin yanına bırakanlar oluyor. Bu konuda önce halk eğitilmeli/bilgilendirilmeli ve kurallara uyulması sağlanmalıdır. Belediye için bu zor bir şey değil. Önce, çevre temizliği konusunda özet bir temizlik bildirisi hazırlanıp her aileye ulaştıracak. Mesela; “Mahallemizi temiz tutalım!” Temizlik konusunda nelere dikkat edilmesi, çöplerin nasıl atılması, konteynerlere neyin atılıp atılmayacağı… yazılır. Bildirinin arka sayfasında da Kurallara uymayanlara kabahatler kanununa göre verilecek cezalar bildirilir! Bu bildiri her haneye ulaştırılır.
Avrupa devletleri toplumsal birçok kuralları geçmişte Endülüs’te 7 asır hüküm sürmüş İslam Medeniyetinden örnek almıştır. Biz ise günümüzde temizlik ve diğer konularda iyi, güzel,… faydalı olanı, ne ecdadımızdan örnek aldık, ne de başkalarından! İyi, güzel, faydalı olan he rşey insanlığın ortak konusudur. Dinimiz maddi ve manevi temizliğe büyük önem vermiş, Peygamberimiz (s.a.v), temizliğin, imanın yarısı olduğunu bildirmiştir.
“Rabbimiz ise Kur’an-ı Kerim’de: “Maddi-manevî her türlü pislikve kötülükten uzak dur.” (Müddesir Suresi:5) uyarısında bulunur.
Geçtiğimiz günlerde Belediye Başkanı Sayın Filiz Gencan Akın’ın talimatıyla kentte bağlı 28 mahallede temizlik seferberliği başlattığını, ekiplerin daha güzel ve daha temiz bir Edirne için çalışmalarını sürdürdüğünü mahalli basında okuduk. İnşallah bu çalışma göstermelik olmaz da süreklilik arz eder!
Dostça kalın…
GÜNDEM
1 gün önceGÜNDEM
15 gün önceGÜNDEM
22 Ocak 2025GÜNDEM
22 Ocak 2025GÜNDEM
22 Ocak 2025GÜNDEM
22 Ocak 2025GÜNDEM
22 Ocak 2025