Uzman Psikolog Nergis ÖZDİNÇ
Şiddet, psikolojik, sosyolojik, siyasi ve kültürel gibi pek çok alanda karşımıza çıkan bir kavramdır. Toplumsal şiddet dediğimizde ise toplumsal düzenin bozulmasına yol açan tüm anti sosyal davranışlar algılanır.
Şiddet, tanımı gereği evrensel bir olgu olabilir. Bu nedenle bazı topluluklarda şiddetin normalleştirildiğine şahit olabiliyoruz. Toplumlarda şiddet bir yaşam tarzı olarak görülebilir, hatta bir eğitim aracı olarak da sunulabilir. Şiddetin sorun çözücü olarak sunulması bu olgunun kabulünü kolaylaştırır. Ancak unutulmamalıdır ki şiddet hiçbir zaman meşru olamaz, olmamalıdır.
Şiddeti toplumun her alanında yok etmek için uğraşan eğitimciler, uzmanlar ve ebeveynlerin katkıları kaçınılmaz ancak medyanın ve siyasi unsurların da buna destek olması gerekir. Örneğin ana haber bültenleri ile bazı medya içeriklerinin çocuklara ve hatta biz yetişkinlere uygun olarak hazırlandığını düşünmüyorum.
Haber yapmak, farkındalık ve bilinç oluşturmak, şiddet görüntülerini servis etmeden de mümkün olabilir. Medya haberlerinin kaçı toplumu güçlendirme üzerine? Gündüz kuşağı programlarının kaçı ruh sağlığımıza olumlu katkı sağlama niteliğinde? Ana akım medya denilen kanalların dizi ve filmlerinde şiddetin her türlüsüne karşı nasıl bir kısıtlama var? Şiddet denildiğinde sadece fiziksel şiddet algılanmamalı. Psikolojik şiddeti öğreten medya içerikleri bize ne katkı sağlayabilir. Psikolojik şiddetin, fiziksel şiddetten çok daha zararlı olduğu gerçeğini hangi medya veriyor? Tüm bunlar nasıl denetleniyor?
Şiddetin temelinde yer alan saldırganlık güdüsü fizyolojik olabilir ancak sosyal öğrenme kavramının gücünü yok sayamayız. Özellikle çocuklarda gözlemleyerek, model alarak, izleyerek öğrenme çok kıymetlidir. Çocuk en yakınlarında şiddetin, problem çözme aracı olarak kabul gördüğünü gözlemlediğinde, kendisi de bu yola başvurmayı tercih edecektir. Okulda, iş yerinde, daha ileride eşine ve çocuklarına da şiddet göstermeyi normalleştiren bir çevre yaratacaktır. Şiddet, bir güç unsuru olarak görüldüğünde ise devamında buna ilişkin şiddet mağduru sayılarının artması öngörülmektedir.
Şiddet hepimizin meselesi olmalı. Şiddeti önce evimizde, mahallemizde sonra geniş topluluklarda yok edilmedir. Evde fiziksel şiddet göstermiyor olabilirsiniz ama çocuğunuzu suçlama, yargılama, kıyaslama yaparak psikolojik şiddet uyguluyor olabilirsiniz. Psikolojik açıdan şiddete uğrayan, küçük düşen, olumsuz benlik algısı geliştiren çocuklar ev dışında kendilerini güçlü göstermek için şiddete başvurabilme potansiyeli taşırlar.
Toplumsal düzeyde şiddetin bitmesini istiyorsak öncelikli olarak çekirdek ailemizde fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet gibi şiddetin her türlüsünü yok etmeliyiz. Bu konuda çaba gösterenleri de devlet kurumları desteklemeli, yalnız bırakmamalı.
GÜNDEM
9 gün önceGÜNDEM
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024EKONOMİ
21 Aralık 2024