eşya depolama
DOLAR 35,9976 0.22%
EURO 37,2320 -0.56%
ALTIN 3.307,640,36
BITCOIN 34737450,24%
Edirne

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

TÜRK OCAĞI’NIN İLHAMIYLA

TÜRK OCAĞI’NIN İLHAMIYLA

ABONE OL
18 Aralık 2024 09:55
TÜRK OCAĞI’NIN İLHAMIYLA
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Özlemiştim Uzunköprü’yü. Uzunköprü demek benim için memleket demek. Ne buluyorsun kocaman bir köye dönüşen o kasabada diye sorabilir bazıları. Ben de soruyorum o soruyu kendime. Nereden baktığınıza, ne aradığınıza bağlı.

“Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır.”demiş atalarımız. O nedenle ucube yapılar yerine gözümüz gibi korumamız gereken yapılar da var ilçemizde. Tarihi sahiplenen tarihin de bağrına bastığı yapılar bir sevdaya dönüşüyor zamanla.

Kadük olmuş imar planlarına rağmen bugüne kadar bir çivi çakılamayan, satılamayan, istimlak edilmeyen, kaderine terk edilmiş, şehir estetiğine düşmüş birer gölge gibidir hepsi. Ama eski Tekel binası, eski Askerlik Şubesi, Demokrasi Anıtı, Camiler ve mahalle ile bütünleşmiş sokak çeşmeleri teselli pınarı gibi rahatlatır ruhlarımızı.

Hala zift aksa da Ergene, Hacı Bayram Veli Hazretlerinin dualarıyla açılan 2. Murat’ın emaneti, dünyanın en uzun taş köprüsünü seyretmek tarifsiz bir duygudur mesela. Restorasyonu bir türlü bitirilemese bile gururumuzdur tarihi köprümüz.

Köprü başındaki eski Belediye binası yıkılmadan aslına uygun bir şekilde yeniden yapılsaydı Cumhuriyet meydanındaki Türk Ocağı binası gibi. 1927 yılında Gazi Mustafa Kemal’in yardımıyla ve teşvikiyle inşa edilen ama bugün alnında ilçe Halk Kütüphanesi yazan binadan bahsediyorum. Türk Ocağı Cumhuriyet tarihimizin yaşayan mesajı, idealist heyecanların harlı alevidir.

2006 yılında yeniden açılışını yaptığımız Uzunköprü Türk Ocağının pazar günü düzenlediği kahvaltıdan da bahsetmek istiyorum. Uzunköprü ziyaretini özellikle bu haftaya denk getirmemin asıl nedeni de dostları bir arada görmek, hasret gidermekti. İyi de oldu. Ziyadesi ile mutlu oldum.

Yoğun ilgi herkesin dikkatini çekmiş, gönüllerimize bir rahmet ferahlığı gibi yayılmıştı. İyi bir analiz ile bu ilginin arka planını araştırmak, yeni yol haritası ve metotları için oldukça yararlı olabilir diye düşünüyorum.

Dernek başkanı Murat Selvi’nin etrafındaki gençlere, gayretli ve aktif yönetim kurulu üyelerine teşekkür etmeli, onların her konuda destekçisi olmalıyız. Neden mi böyle düşünüyorum? sebepsiz değil elbette. Türk ocakları bildiğiniz gibi siyaset üstü bir kurumdur. Cumhuriyetin temellerinde Ocaklıların alın teri, feda edilmiş canları, toprağı vatanlaştıran şahadet kanları vardır.

En güvenilen partiler ve liderlerin akıl almaz, vicdan kabul etmez, milli düşünceyle örtüşmez açıklamalarıyla adeta fetret devrine mahkum edildiğimiz bu günlerde, siyasetin bütün umutlarımızı felç ettiği bu karamsar eyyamda Türk Ocakları vatanseverlerin yeniden buluşma adresi olmuştur. Her Türk Ocaklı bir İttihatçı, bir Kuva-yı Milliyeci gibidir nezdimde. Mustafa Kemal’in önderliğinde Osmanlı’nın küllerinden onların sayesinde dirilmiştik. Bugün benzer tehlikelerle kuşatılmış gibiyiz. Anladınız mı ocak ateşlerini niçin önemsediğimi? Onun için parti rozetlerimizi yakamızın arkasına aktarmalı ve partiler üstü bu ocakta kenetlenmeliyiz. Sözlerimi bir inançla bitirmek istiyorum:

“İttihatçılar ölür, ama ittihatçılık ölümsüzdür.”

Yaşasın Türk Ocakları.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.