Recep Çınar
Anayasa bir hukuk sistemi içindeki en “üstün” yasa olarak ifade edilir. Yani, her şeyin “Ana”sı olduğu gibi yasaların da Anası var; ANAYASA! Son günlerde ülke gündemindeki konulardan birisi de “Yeni Anayasa” konusu. Yani, Anayasa değişikliği. Gerek İktidardan, gerekse muhalefetten bu konuda çeşitli sesler yükseliyor. 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa için mesajlar verdi. Erdoğan, “Türkiye’nin mevcut darbe anayasasından kurtulma vakti gelmiştir. Yeni anayasa meselesinin önündeki en büyük engel ön yargılardır” dedi. Kimileri mevcut Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi gerektiğini söylerken, kimileri de ilk 4 madde “asla değiştirilemez” tepkisini gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, “Yeni anayasa meselesinin önündeki en büyük engel ön yargılardır” dedi.
12 Eylül askeri müdahalesinin ardından hazırlanan ve 7 Kasım 1982 tarihindeki halk oylamasında kabul edilen Anayasa’da bugüne kadar 16 kez değişiklik yapıldı. Bugün ise tartışma konusu olan ilk 4 maddenin değiştirilemez olması!
2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumu, 16 Nisan 2017’de gerçekleşen halk oylamasıdır. Seçmenler, mevcut Türkiye Anayasası‘nın 18 maddesi üzerindeki değişikliklerini oyladı. Hükümetteki Adalet ve Kalkınma Partisi ve kurucularından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından desteklenen madde değişiklikleriyle ilgili tartışmalar uzun süre devam ettikten sonra muhalefetteki Milliyetçi Hareket Partisi‘nin (MHP) desteğiyle birlikte meclisten geçirilerek halk oylaması kararı alındı. Değişiklik paketi, yürürlükteki parlamenter sistemin kaldırılarak yerine Başkanlık Sisteminin getirilmesini, Başbakanlık makamının ortadan kaldırılmasını, meclisteki vekil sayısının 550’den 600’e çıkarılmasını, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yapısında değişiklikler yapılmasını içermektedir.
12 Eylül darbesinin hemen ardından, üyeleri milyonları bulan çok sayıda sendika ve dernekle bütün siyasal partiler kapatılmış; sivil toplumun yeni anayasanın yapımına katılımı engellenmişti. Anayasa, Devlet Başkanı MGK Başkanı Orgeneral Kenan Evren tarafından yapılan tek taraflı bir propagandayla tanıtılmış ve olağanüstü koşullarda halkoyuna sunulmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir başka konuşmasında da Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle ilgili tartışmalara dikkat çekerek, Türkiye’nin ekonomide, demokraside, küresel siyasette, hak ve özgürlüklerde hedeflerine ulaşabilmesi için yeni anayasaya gereksinim olduğunu belirterek, “Tekrar altını çizerek söylüyorum. Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Özellikle Cumhur İttifakı’nın böyle bir sıkıntısı, böyle bir derdi de yoktur” dedi.
Bir iktidar 22 yıl aralıksız görevde olacak ama Ekonomisi, Eğitimi, Toplum ahlakı gün geçtikçe bozulacak! Emeklisi, Asgari ücretle çalışanı gereği gibi karnını bile doyuramayacak. Borçlar sürekli artacak ve Cennet Vatanımızda halkın birçoğu Cinnet getirir hale gelecek! Bu sistem ile “Anayasa” da değiştirilse, “Babayasa” da yapılsa sorunlar çözülmez! Ülkede önce “Hukuk Güvenliği” ve “Adil Yargılanma” olmalı.
Özetle, herkese hak ettiğini veren ve insanca yaşam sağlayacak Adil bir Düzen Anayasasına ihtiyaç var!
Anayasa’nın ilk 4 maddesi tartışılıyor! Bu Anayasayı, ve ilk 4 maddesini koyanlar kim? Ülkeyi yönetenler, yani insanlar! Ayni insanlar, toplumun saadet ve selameti için Allah’ın koyduğu yasaları değiştiriyorlar da, kendi koydukları anayasa maddelerinin değiştirilmesine neden itiraz ediyorlar? Akıllara bu soru geliyor! Elbette, ister ilk 4 madde olsun isterse başka maddeler, ülkenin ve toplumun yararına ise neden değiştirilsin?
Bu güne kadar yapılan Anayasalarla Analar da Babalar da adeta “yas”a (üzüntü) büründü!
Allah (cc), insanların ırz, namus ve neslinin korunması için “zina”yı haram kılmış, suç saymış! İnsanların can emniyetini sağlamak için “idam” cezasını koymuş! Malının korunması için “Faiz”i yasaklamış, verginin zenginden/gücü yetenden alınmasını emretmiş! Ama toplumu yönetenler, Allah’ın koyduğu kanun ve kuralları kâle almıyor ve kaldırıyor, Zina suç olmaktan çıkarılıyor, İdam cezası da kaldırılıyor! Ne oldu? 8-10 yaşındaki kız çocuklarına bile ahlaki istismarlar arttı, insan katliamları çoğaldı!
Günümüz Hıristiyan Avrupa’sında “krallık” hala devam ediyor, bizde ise “Padişahlık” kaldırıldı!
Hıristiyan âleminde “Papalık” hala devam ediyor, ama bizde “Hilafet” kaldırıldı! Kaldırıldı da ne oldu?
Yavuz Mercan, 23.08.2024 tarihli Milli Gazete’de öyle diyor;
Biz Müslümanız!
Biz Müslüman’ız, Güneş gibi doğar, Karanlığı boğar, Işık saçarız!
Biz Müslüman’ız, Gün gelir Fatih olur, Bizans’a karşı durur, Fethe koşarız!
Biz Müslüman’ız, Elimizde Kur’an, Kalbimizde iman, Yollar açarız!
Biz Müslüman’ız, Hayra motor olur, Şerre karşı durur, Şirkten kaçarız!
Biz Müslüman’ız, Gemileri yakar, Önümüze bakar, Endülüs’e çıkarız!
Biz Müslüman’ız, Atımızdan iner, Önümüzde Peygamber, Çöller aşarız!
Biz Müslüman’ız, Hak’tan dönmez, Korkudan ölmez, Zalimle savaşırız!
Biz Müslüman’ız, Zulme baş kaldırır, Mazlumu ipten aldırır, Öldürmez yaşatırız!
Biz Müslüman’ız, Yolumuzda duran, Bize tuzaklar kuran, Şeytanları taşlarız!
Biz Müslüman’ız, Batıla meydan okur, Sevgiyle kilim dokur, Besmeleyle başlarız!
Biz Müslüman’ız, Omuz omuza verir, Safta hizaya gelir, Yan yana duranlarız!
Biz Müslüman’ız, Taşı gediğine koyar, Sade ekmekle doyar, Harama el uzatmayız!
Biz Müslüman’ız, Kalbimiz Hak diye çarpar, Nemrutlar bizden korkar, Sinekle vuranlarız!
Biz Müslüman’ız, Çıkmışız sefere, İslam ile zafere Yol bulanlarız!
Biz Müslüman’ız, Elimizden belimizden, Zarar gelmez dilimizden, Emin olanlarız!
Günümüz Müslümanları olarak biz de bunları diyebiliyor muyuz? Maalesef! Niye diyemiyoruz? Niye ve nasıl bu hale geldik/getirildik?
Dostça kalın…
GÜNDEM
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024EKONOMİ
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.