0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Buğday hasadının büyük ölçüde tamamlandığı Trakya’da, tarlalarda çalışan balya işçileri bir yandan sıcakla diğer yandan da yüzlerine yapışan saman ve tozla mücadele ediyor. İşçilerden Rahman Çevik:
“Çok şükür paramızı kazanıyoruz, zor oluyor ama mücadele ediyoruz. Allah kolaylık veriyor. Tarlada bizi en çok zorlayan şey sıcaklık” dedi.

Türkiye’nin önemli tahıl üretim merkezlerinden Trakya’da hasat yapılan buğday tarlalarında çalışan balya işçileri aşırı sıcakta mesailerini sürdürüyor.

Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da buğday hasadının büyük ölçüde tamamlandığı tarlalarda kalan buğday sapları, hayvancılıkta yem olarak kullanılmak amacıyla balya haline getiriliyor.

Balyaların tarladan çiftliklere taşınması ise mevsimlik işçiler tarafından gerçekleştiriliyor.

Sabahın erken saatinde mesaiye başlayan işçiler güneş ve tozdan korunmak için yüz ve kollarını ince kumaşlarla kapatıyor.

İşçiler, yerden omuzlayarak kaldırdıkları yaklaşık 40 kilogramlık balyaları römorklara yüklüyor.

Öğle saatlerinde sıcaklığın ve römorktaki balyaların sayısının artmasıyla işçiler için zorluk da katlanıyor. Balyaları 2-3 metre yükseğe atmak zorunda kalan işçiler tüm zorluklara rağmen mesailerini sürdürüyor.

“SICAKTA ÇOK ZORLUYOR”

Balya işçilerinden 55 yaşındaki Remzi Kalambak, Edirne’nin Uzunköprü ilçesinden çalışmak için Kırklareli’ne geldiğini söyledi.

İşlerinin zorluğuna işaret eden Kalambak, 35 yıldır balya işçiliği yaptığını kaydetti.

Sürekli bir işinin olmadığını anlatan Kalambak, “Mecburuz bu işi yapmaya, çoluk çocuğumuz bizden ekmek bekliyor. Sıcak bizi çok zorluyor. 55 yaşında insanım, sıcak oldu mu çok zorluyor.” diye konuştu.

Kalambak, günde 5 kişi yaklaşık 1500 balya taşıdıklarını dile getirdi.

İşçilerden Rahman Çevik ise çok ağır bir iş yaptıklarını ifade etti.

Aşırı sıcakta çok zorlandıklarını anlatan Çevik, “Çok şükür paramızı kazanıyoruz, zor oluyor ama mücadele ediyoruz. Allah kolaylık veriyor. Tarlada bizi en çok zorlayan şey sıcaklık. Çemberi takıyoruz, eldivenleri takıyoruz. Buna rağmen ellerimiz patlıyor. Günde 5-6 eldiven değiştiriyoruz.” dedi. (aa)