Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, aşırı tuz tüketiminin böbrek yetmezliği ve kalp hastalıkları riskini artırdığını söyledi.
Prof. Dr. Üstündağ, normalden fazla kullanılan her gram tuzun çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığını ifade etti.
Tuzun aşırı kullanılmasının vücutta fazladan su tutulmasına yol açtığını belirten Üstündağ, “Bu durum damar kaslarının kasılma eğilimini artırarak kan basıncını yükseltiyor. Kan basıncı yüksekliğinden en çok zarar gören organların başında böbrek geliyor. Tuz sadece böbreğe zarar vermiyor. Kan basıncı yükseldiği için kalp büyümesine, kalp krizlerine ve inmelere sebep olabiliyor.” dedi.
Üstündağ, sağlıklı bir insan böbreğinin günde ortalama 5 gram tuzu uzaklaştırabildiğine dikkati çekti.
Tuzun dikkatli kullanılması gerektiğini dile getiren Üstündağ, “5 gram sofra tuzunun üzeri, özellikle tuz atmayı zorlaştırıcı genetik yapısı olanlarda tuzun vücutta birikmesine neden olur ve suyun atılmasını engeller. Damar duvarlarının kasılmasıyla hipertansiyon ve damar hasarlarına yol açar.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de tuz tüketimi günlük kişi başına 15 gram civarında”
Prof. Dr. Üstündağ, Türkiye’de günlük tuz tüketiminin ortalamanın üzerinde olduğunu vurguladı.
Günde 5 gramdan fazla tuz tüketilmemesi tavsiyesinde bulunan Üstündağ, şunları kaydetti:
“Dünya uygarlığını bugüne taşıyan esasen 1,5 gram tuz tüketmek. Böbreğimiz 5 gramına kadarını atabiliyor fakat bunun da üzerinde bir tüketim oluyor. Türkiye’de tuz tüketimi günlük kişi başına 15 gram civarında. Böbreğin kapasitesi 5 gram olmasına rağmen ortalama 15 gram tuz tüketimi oluyor. Tuz uzun yıllar boyunca yiyecekleri koruma ve yaz yiyeceklerini kışa saklama aracı olarak kullanılmış. Artık yiyecekleri çok farklı yollarla da saklayabiliyoruz. Ancak kültürel alışkanlık devam ediyor.
Bir günde 10 birim tuz tüketiyorsak bunun yüzde 10’u sofrada kullandığımız tuz, yüzde 15’i kadarı yemekleri pişirirken kullandığımız, attığımız tuz, geri kalan miktarı ise ekmek, peynir, salça, salam ve sucuk gibi işlenmiş gıdaların içindeki tuz. Dolayısıyla tuzu azaltabilmek tuzu ortadan kaldırmakla mümkün olmuyor, topyekun bir seferberlik yapılmalı. İlkokul çağından başlayarak çocukların bilinçlendirilmesi, tuzun zararları konusunda bilgilendirmelerin yapılması ve tuzu fazla yiyeceklerin vergisinin artırılması faydalı olacaktır.”(aa)
News
