0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da bulunan Todor Kableshkov Taşımacılık Üniversitesinin 27. Uluslararası Bilimsel Konferansı “Ulaşım 2025” başlığı ile Borovets’te gerçekleştirildi. Koferansa, Trakya Üniversitesi Edirne Sosyal Bilimler MYO, Yönetim ve Organizasyon Bölümü Öğretim Görevlisi aynı zaman gazetemizin yazarlarından Selçuk Duranlar, “Stratejik Denizcilik Fırsatı: Arktika Bölgesi” adlı bildiri ile katıldı.

Duranlar, yüzyıllardır buzullarla kaplı olan Arktika’nın küresel ısınma etkileri sonucunda yakın bir gelecekte tamamen erişebilir hale geleceğini belirttiği bildirisinde şunları kaydetti:

“Arktik, adını antik Yunanca’da ayı anlamına gelen “Arktos” kelimesinden aldığı bilinmektedir. Arktika, Kuzey Kutup Bölgesi, Kuzey Denizi, Arktik Okyanusu, Yüksek Kuzey, Kuzey Kutbu gibi birçok isimle anılır. Literatürde daha çok Kuzey Kutup Dairesi olarak ifade edilir. Dünya tarihi boyunca birçok ticari yol, coğrafi ve siyasi nedenlere bağlı olarak değişim göstermiştir. Yüksek tonajlı yüklerin taşındığı deniz lojistiğinde küresel ticari yollar büyük bir öneme sahiptir.

Soğuk Savaş döneminin aksine, Çin artık bir Arktik aktörü olarak ortaya çıkmıştır. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun 2019’da Pekin’in Arktik faaliyetlerinin “yeni bir Güney Çin Denizi” yaratma riski taşıdığı yönündeki uyarısının yanlışlığına rağmen, bu tür açıklamalar ABD’nin Arktik’i iki ülke arasında ortaya çıkan sistemik rekabetin arttığı bir başka arena olarak gördüğünü vurgularken, Kuzey Kutbu devletlerinin kaynaklar ya da topraklar üzerinde açık bir çatışmaya girmeleri için sınırlı gerekçeleri vardır. Norveç – Rusya gibi yerel rekabetler devam etse de bununla birlikte, Kuzey Kutbu stratejik düzeyde daha az önemli hale gelmeyecektir, çünkü ABD ve Rusya zaten bölgede bulunmaktadır ve Çin (stratejik) Kuzey çıkarlarını giderek daha fazla ortaya koyduğunu belirtmiştir.

Yüzyıllardır buzullarla kaplı olan Arktika, küresel ısınma etkileri sonucunda yakın bir gelecekte tamamen erişebilir hale gelmesi; bölgedeki ulusal politikaların ağırlık kazanması ve uluslararası anlaşmazlıkların derinleşmesi açısından etkin bir role sahip olacaktır.”

Haber Merkezi