0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Zobar, Edirne’de İl Milli Eğitim Müdürlerinin değiştiğini belirterek “Gidenler başarı hikâyelerini anlatıyor, gelenler yeni projeler olacağını anlatıyor ama Edirne’de eğitimin başarısı yıllardır azalıyor” şeklinde konuştu.

“10 yılda büyük bir düşüş yaşamıştır”

Zobar, şunlara yer verdi:

“Edirne’miz eğitimde 15 yıl öncesine kadar lise giriş sınavlarında Türkiye’de ilk üçe girebilen, üniversite sınavlarında ilk beşe girebilen çok başarılı bir ilimizken özellikle son 10 yılda büyük bir düşüş yaşamıştır. Edirne halkı, çocukları için eğitime çok bütçe ayıran ve büyük emekler veren bir şehir olmasına karşı bu çabaların karşılığını alamamıştır. Edirne’de eğitimde başarının gerilere düşmesinin sorumluları kimlerdir sorusuna verilebilecek en doğru yanıt; liyakatin esas alınmadığı, gerçekten hak edenlerin değil kişisel ilişkilerle makamları dolduran liyakatsiz yönetim anlayışıdır. Edirne’de eğitimin gelişmesi ve tekrar eski başarılı günlerine dönmesi için yeni il milli eğitim müdürü eski uygulamalara devam mı edecek yoksa yeni bir sayfa açıyoruz diyerek Edirne’yi başarılı günlerine mi döndürecek?

“Okula aç susuz gelen çocuklarına çareler sunacak mı?”

Durum değerlendirmesi yaparsak mesela; Laik ve bilimsel eğitimi yok etme projelerine son verip tarikatları okullara sokmayacak mı? Bakanlığın her projesini okullarda uygulatmaya çalışmayarak gereksiz projelerle öğretmenlerin zamanlarını almayacak mı? Köy okulları kapanmasın diye yeni çözüm önerileri sunacak mı? Dezavantajlı bölge okullarının okula aç susuz gelen çocuklarına çareler sunacak mı? Okullardaki hizmetli ve güvenlik personeli sorunlarına nasıl çözüm bulacak? Liyakatsiz şekilde atanan okul idarecileri sorunlarını nasıl çözecek veya sendikasına göre idareci atamasına son verip liyakatı, aklı, bilgiyi mi esas alacak? İktidar partisinin güdümünde olmayıp, devletin memuru olduğunu hatırlayarak halkımıza, şehrimize tarafsız bir şekilde hizmet etmeyi mi seçecek? Eğitimcilerin yaşadığı sorunlarda veya disiplin soruşturmalarında sendikasına göre mi süreci yönetecek? Önceliği, öğrencilerimizin uygun eğitim alanlarında iyi bir eğitim alması ve öğretmenlerin çalışma barışının olduğu huzurlu ortamlarda çalışabilmesi mi olacak yoksa  makamını bir basamak olarak düşünüp kendi ikbal planları için mi mücadele edecek?

“5 yılda il merkezinde kamu kaynaklarıyla tek okul yapılmamış”

Ayrıca Edirne merkezdeki Gazi İlkokulu, Meriç İlkokulu, Trakya Birlik İlkokulu ve Mimar Sinan Ortaokulu depreme dayanıksız oldukları belirtilerek yıkılmış ve yenilerinin yapılması için tek bir çivi bile çakılmamıştır. Son 5 yılda il merkezinde kamu kaynaklarıyla tek okul yapılmamış, okullarda kalabalık sınıflar en büyük sorun haline dönüşmüş, özel okulların sayısındaki artış dikkat çekici duruma gelmiştir. Eğitim-İş Edirne Şubesi kişilerle değil anlayışlarla mücadelesini bugüne kadar nasıl sürdürdüyse bugünden sonra da aynı kararlılık, aynı etkililik ve yetkililik ile devam ettirecektir. Eğitim-İş Edirne Şubesi olarak dün nerede duruyorsak bugün de aynı yerde olduğumuzu, sistem değişmedikçe kişilerin değişmesinin bir anlamı olmadığını belirtmekte fayda görüyoruz. Önemli olan günü kurtarmak değil Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine çıkabilme mücadelesi vermek olduğunu vurgulamak isteriz.” Haber Merkezi