Müzeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistler, Edirnekari ve çini sanatı hakkında bilgi alma fırsatı buluyor.
Kültür Bakanlığı Edirnekari Sanatçısı Güler, yaklaşık 15 yıldır Edirnekari sanatıyla uğraştığını belirtti.
Geleneksel el sanatlarından olan Edirnekari’nin ahşap süsleme sanatı olduğunu aktaran Güler, tarihi çok eski yıllara dayanan sanatı icra ederken farklı tarama teknikleri ve desenler kullandıklarını söyledi.
Müzede Edirnekari sanatını gelecek nesillere aktardıklarını vurgulayan Güler, “Edirnekari, Edirne’mizin çok eski sanatı. Şehrin ismiyle anılan tek sanat diyebilirim. Müzede hem Edirnekari yapıyoruz hem de geleneksel el sanatlarını gelecek nesillere aktarıyoruz. Fatih Sultan Mehmet Müzesi’ni ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler hem el sanatları hakkında bilgi alıyor hem de bu sanatı öğrenmiş oluyor.” ifadelerini kullandı.
Güler, 15 yılda 100’den fazla kişiye Edirnekari yapımını öğrettiğini, onların da kurslar vererek bu sanatı gelecek nesillere aktardığını kaydetti.
“MÜZEDE ÇALIŞMANIN BİZE BİRÇOK AVANTAJI OLUYOR”
Çini sanatçısı usta öğretici Işıl Talaşman ise 23 yıldır çini sanatıyla ilgilendiğini anlattı.
Müzede açtıkları atölyede çini yapımına devam ettiğini dile getiren Talaşman, “Müzede çalışmanın bize birçok avantajı oluyor. Yerli ve yabancı turistler müzeyi ziyaret ediyor. Biz de ziyaretçilere geleneksel el sanatlarımızı tanıtma fırsatı buluyoruz. Birçok kişi çini sanatını belki ilk defa müzede bizi yaparken görüyor. Asıl amacımız çini sanatını gelecek nesillere aktarmak.” dedi.
Çiniyi pişmiş killi toprağın çeşitli renk ve desenlerle bezenip sırlanıp fırınlanmış hali olarak tanımlayan Talaşman, bu sanatın yok olmadan mutlaka gelecek nesillere aktarılması gerektiğini sözlerine ekledi.
News
