Edirne’de Mimar Sinan’ın ustalık eseri, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki tarihi Selimiye Camii’nde devam eden restorasyon kapsamında kubbede yapılan süsleme değişikliğine ünlü tarihçi, yazar ve akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı tepki gösterdi. Selimiye Camisi’nin yeni kubbe süslemesine ilişkin paylaşım yapan Ortaylı, “Burada grup işbirliği kokusu geliyor. Eski mevcut strüktür ile yeni arasındaki zevk farkını kim çıplak gözle baksa görür. Anlaşılan bu iş ya ehliyetsizce karar altına alınıyor yahut da takım kayırmasıyla” dedi.
Edirne’de tarihi Selimiye Cami’sinde 2021 yılında başlayan kapsamlı restorasyon çalışmaları devam ederken, yeni kubbe süslemesi tartışma yarattı. Bir süre önce ana kubbe kalemişleri üzerinde planlanan müdahaleye Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) Türkiye Milli Komitesi, yapının statüsünü riske sokabileceği gerekçesiyle itirazda bulunmuştu.
Ünlü tarihçi, yazar ve akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, Selimiye Camisi’nin yeni kubbe süsleme işlerini sosyal medya hesabından paylaşarak, yapılan değişiklikle ilgili restoratörleri eleştirdi. ‘Eski mevcut strüktür ile yeni arasındaki zevk farkını kim çıplak gözle baksa görür’ diyen Ortaylı, paylaşımında şunları kaydetti:
‘BURADA GRUP İŞBİRLİĞİ KOKUSU GELİYOR’
“Türkiye, Küçük Asya bütün zamanların en zengin mirasına sahiptir. En sonuncu dönem de Selçukî ve Osmanlılar dönemidir. Maalesef ehil olmayan restoratörler her işe karışıyor. Kimler ehil diyeceksiniz? Akademik unvan taşıyanların bile felaket işleri var. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi uzun zamandır restorasyondaydı. Şimdi kubbedeki tezyinatın (kalemişi ve hatlar) tamamen kazınıp yerine yeni bir kubbe tezyinatı yapılması kararı tartışılıyor. Burada da grup işbirliği kokusu geliyor. Eski mevcut strüktür ile yeni arasındaki zevk farkını kim çıplak gözle baksa görür. Anlaşılan bu iş ya ehliyetsizce karar altına alınıyor yahut da takım kayırmasıyla. Bu yaklaşımı zamanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasında da gördük. Berbat bir bina yıkım tehlikesi de geçirdiği halde arkadaşlar tarafından “milli eser” olarak tescil edildi.
Nasıl futbolda milli hakeme güvenmeyip uluslararası hakem çağırıyorsak tehlike altındaki dünya mirası milli eserlerimizi ne diye aynı işleme tabii tutmalıyız. UNESCO ile ihtilaflı değerlendirme varsa 72 milletin uzman restoratörlerini bir araya getirirsiniz ona göre işler yürütülür. 3-5 kişiyle, hatırla teşekkül ettirilen anıtlar kurullarıyla çözülecek bir mesele olmadığı ortada.
‘BİZ NEDEN UYUYORUZ?’
Mimar Sinan imparatorluk coğrafyasına, imparatorluğun sanatına kendi üslûbunu ve merkezî Osmanlı havasını veren dâhidir. Lütfen herkes 16. asır Türk mimarisine, büyük ustanın en büyük eserine sahip çıkmayı öğrensin. Sinan’ın eserleri her kulun hatta her toplumun kendi tekeline alıp harcayacağı miras değil. Koca Sinan’ın örneğinin mevcut olmadığını dünya biliyor, söylüyor. Dedelerin büyük mirasına karşı bu uyuşuk halimizden kurtulalım. İşi yürütenlerin, yönetenlerin kontrolü, denetimi şart. Varşova yeniden inşa edilirken her gün referandum yapılıyordu ve insanlar ilgileniyordu. Biz neden uyuyoruz? Bu ilgisizlik uygarlık seviyemizi göstermez mi?” Haber Seyide Esen
GÜNDEM
10 Eylül 2025GÜNDEM
10 Eylül 2025GÜNDEM
10 Eylül 2025GÜNDEM
10 Eylül 2025GÜNDEM
10 Eylül 2025GÜNDEM
10 Eylül 2025GÜNDEM
10 Eylül 2025