evden eve nakliyat
DOLAR 33,9818 0.11%
EURO 37,7251 -0.39%
ALTIN 2.726,78-0,69
BITCOIN 18381040,12%
Edirne
27°

AÇIK

05:01

İMSAK'A KALAN SÜRE

Maarif Vakfı’na aktarılan kaynağı sordu

Maarif Vakfı’na aktarılan kaynağı sordu

İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, Cumhurbaşkanlığı kararı ile Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden Maarif Vakfı'na 2024 yılı için 5 milyar 702 milyon TL aktarılması kararını TBMM’de yaptığı konuşmada gündeme getirdi. Akalın, “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi dediniz ama Türkiye Maarif Vakfı neden buna dahil edilmemiştir?” dedi.

ABONE OL
26 Haziran 2024 11:11
Maarif Vakfı’na aktarılan kaynağı sordu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı kararı ile Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden Maarif Vakfı’na 2024 yılı için aktarılan 5 milyar 702 milyon TL kaynağı gündeme taşıdı. Akalın, tasarruf tedbirlerinin gündemde olduğu bir dönemde bu kadar büyük bir kaynağın aktarılmasının kafalarda soru işaretleri yarattığını belirterek, şunları kaydetti:

‘ŞEFFAF BİR AÇIKLAMA YAPILMAMAKTADIR’

“Geçtiğimiz hafta çıkarılan 8568 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden Maarif Vakfı’na, 2024 yılı için, 5 milyar 702 milyon TL aktarılması kararlaştırılmıştır.  Milli eğitim sistemimizin son 20 yılında yaşananlara bakınca yeniden doğabilecek sonuçları dikkatle ele almalıyız.

Son yıllarda Türkiye’de vakıfların artan bütçeleri ve bu bütçelerin nasıl kullanıldığı konusunda soru işaretleri giderek artmaktadır.

Özellikle Türkiye Maarif Vakfı’na yapılan devasa bütçe aktarımları kamuoyunda ciddi tartışmalara neden olmaktadır. Bu aktarılan kaynakların, Türkiye genelindeki eğitim sistemine ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullara olan etkileri merak konusudur. Ancak, bu kadar büyük miktarların nereye ve nasıl harcandığına dair şeffaf bir açıklama yapılmamaktadır. Bu durum, kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığını ve dağıtıldığını sorgulama ihtiyacını doğurmaktadır.

‘TÜRKİYE’DEKİ VAKIFLARLA İLGİLİ USULSÜZLÜK İDDİALARI DA DİKKAT ÇEKMEKTEDİR’

Bizler Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda kurulan, kurulacak olan eğitim ve kültür amaçlı vakıflara, enstitülere karşı değiliz. Fakat kamuoyunun aklında soru işareti bırakacak her türlü eylemi sorgulamakla mükellefiz.

Bu sebeple, öncelikli olarak her yıl vakfa aktarılan bu paraların hangi faaliyetler için kullanılacağı, neden şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklanmıyor?

Ayrıca, son yıllarda Türkiye’deki vakıflarla ilgili usulsüzlük iddiaları da dikkat çekmektedir. Kamu kaynaklarının siyasi ve ideolojik tercihlere göre mi dağıtıldığı ve eğitimde eşitsizlikleri derinleştirebilecek bir durum olup olmadığı gibi önemli sorular gündeme gelmektedir.

Eğitim politikalarının belirlenmesi ve uygulanmasında şeffaflık hesap verebilirlik ve katılımcılık ilkesine uygun hareket edilmelidir.

Bu nedenle, vakıflara aktarılan kaynakların nasıl ve nereye harcandığı konusunda detaylı bilgilendirme yapılması önem arz etmektedir. Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi dediniz ama Türkiye Maarif Vakfı neden buna dahil edilmemiştir?

‘KAMU KAYNAKLARI İDEOLOJİK TERCİHLERE GÖRE Mİ TAHSİS EDİLMEKTEDİR?’

Burada şu soruyu sorma ihtiyacı hasıl olmaktadır. Kamu kaynakları, acil ihtiyaçlar doğrultusunda mı,

yoksa siyasi ve ideolojik tercihlere göre mi tahsis edilmektedir?

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden bu kadar büyük bir miktarın aktarılması devlet okullarının ihtiyaç duyduğu kaynakların azalmasına neden olacaktır.

Bakanlık bütçesinde yaşanan bu kesinti okulların bakım ve onarımından öğretmen atamalarına ve maaşlarına eğitim materyallerinden öğrenci destek programlarına kadar birçok alanda ciddi eksikliklere yol açacaktır. Özellikle kırsal bölgelerdeki okullar bu tür bütçe kesintilerinden daha fazla etkilenecek ve mevcut kaynaklarını korumakta büyük zorluklar yaşayacaktır. Düşünün ki, kırsal bir köydeki okul, zaten sınırlı olan kaynaklarıyla ayakta durmaya çalışırken, bir de bu kesintilerle yüz yüze gelmek zorunda bırakılacaktır. Atama bekleyen öğretmenlerimiz, hepimizin kanayan yarası haline gelmiştir. Büyük bir tutku ile eğitimlerini tamamlayan ve mesleğini yapmak üzere hazır hale gelen öğretmenlerimiz, atanamama gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalmışlardır. Bu durum öğretmen sayılarının giderek azalmasına, sınıfların dolup taşmasına ve sonunda yetersiz eğitim sistemine zemin hazırlamaktadır. Eğitim materyallerinin yetersizliği ise çocuklarımızın öğrenme deneyimini olumsuz etkilemektedir.

‘ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLER VARKEN ÖNCELİK VAKIF OLMAMALI’

Vakıf demek; yardımlaşma ve dayanışma duygusunun kurumsallaşmış hali demektir.

Fakat Devri iktidarınızda vakıf demek; yandaş, adam kayırma, vergi kaçırma, para aklama gibi ifadeler içerisinde kullanılmaktadır. Vakıfların yönetim kurulları Ak Partili siyasetçi ve yandaş bürokratlardan oluşturularak, doğru hizmet etme amacına yönelik eylemlerden uzak bir algı oluşturulmaktadır. Denetimden uzak bir yapı, yarın olası bir iktidar değişikliğinde, ikiliğe yol açması muhtemel bir sorun haline dönüşebilecektir. Türkiye’de mali sıkılaşma ve kamuda tasarruf, ekonomi gündeminde ilk sıralarda yer almaya devam ederken, atama bekleyen öğretmenlerimiz varken, köy okulları kapatılırken, önceliğimiz Türkiye Maarif Vakfı’na, Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinden pay çıkartmak olmamalıdır.” Haber Merkezi

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP