0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne’de aşırı sıcaklara bağlı buharlaşma nedeniyle su seviyesi azalan Meriç Nehri’nde, asırlar öncesinden kalan ahşap köprünün ayakları görünür hale geldi. Trakya Üniversitesi Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi Altay Bayatlı, ahşap köprünün zaman içinde yıkıldığını ve bugün kuraklık nedeniyle kalıntılarının gün yüzüne çıktığını söyledi.

Devlet Su İşleri verilerine göre, Meriç Nehri’nin debisi Kirişhane İstasyonu’nda saniyede 37 metreküp olarak ölçüldü. Aşırı sıcakların yol açtığı buharlaşma ve tarımsal sulamanın da etkisiyle nehrin su seviyesi düştü. Nehirde su seviyesinin azalmasıyla, asırlar önce iki yakayı birbirine bağlayan ahşap köprünün ayakları ortaya çıktı. Köprü ayaklarının görünmesi, vatandaşlarda endişe ve şaşkınlık yarattı.

KURAKLIK TARİHİ KALINTILARI GÜN YÜZÜNE ÇIKARDI

Edirne ve kentteki tarihi köprüler üzerine araştırmalar yapan Trakya Üniversitesi Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi Altay Bayatlı, nehirde taş köprünün inşasından önce ahşap bir köprü bulunduğunu söyledi.

Bayatlı, “Bu köprünün kayıtlarına Rifat Osman’ın Milli Mecmua’da yayımladığı tek bir fotoğraftan ulaşıyoruz. Ahşap köprünün kimin tarafından yapıldığı bilinmiyor. Zaten ahşap köprülerin mimarları çok bilinmez. Her sene yıkıldıkları için onarım görüyorlardı. Edirne’de çok ahşap köprü vardı ve bu köprü onlardan biriydi.” dedi.

Ahşap köprünün 1830’lu yıllarda kullanıldığını anlatan Bayatlı, daha sonra bölgenin gelişmesi ve tren istasyonunun yapılmasından dolayı sağlam bir taş köprüye ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Taş köprünün yapımından sonra kullanılmayan ahşap köprünün zaman içinde yıkıldığını ve bugün kuraklık nedeniyle kalıntılarının gün yüzüne çıktığını anlatan Bayatlı, şunları kaydetti:

“Küresel ısınma ve kuraklıkla nehrin suyu oldukça geriledi. Bundan dolayı bu ahşap köprünün kazıklarını suyun dibinde görebiliyoruz. Bu kazıkların varlığını önceki yıllarda tarihi kaynaklardan biliyorduk, artık gözlemleyebiliyoruz. Son birkaç yıldır bunu görebiliyoruz. Önceki yıllarda nehrin seviyesi bu kadar azalmıyordu ve nehrin dibindeki tarihi yapıları görmek mümkün olmuyordu.” (aa)