Olcay DAL
Belirli dönemlerde tartıştığımız ve zamanı geçince unuttuğumuz ama takvimler aynı sayfaları gösterince yeniden tartışmaya başladığımız konular var. Bunlardan birisi de mezuniyetler. Haziran ayının gelmesi ve eğitim öğretim yılı sonunun yaklaşmasıyla mezuniyet konusu yine gündem oldu.
Öncelikle iki konuyu ayırt ermekte fayda var. Mezuniyet töreni ve mezuniyet yemeği birbirinden farklı iki olay.
Mezuniyet ya da kep törenleri önceden sadece üniversitelerde görmeye alışkın olduğumuz organizasyonlardı. Liselerde, ortaokullarda, ilkokullarda hatta anaokullarında bile yapılır hale geldi. Kep giyme törenlerini bir kısım desteklerken bir kısım da sözde ¨gâvur icadı¨ olduğu için karşı çıkıyor. Bunu doğrudan dile getiremediği için de türlü kılıflar uyduruyor. Veliler böylesi önemli bir günde çocuklarını yeni kıyafetler ve ayakkabılar içinde görmek istiyor ama günümüzün ekonomik koşullarında bu etkinliğe hazırlık için ayrılacak kısım aile bütçesine ağır bir yük getiriyor.
Mezuniyet yemekleri ya da baloları ise ayrı bir konu. İlkokul ve ortaokul öğrencileri bu yemeklere ailelerinin gözetiminde katıldıkları için güvenlik sorunu yaşanmıyor. Burada da şikayet konusu yine ağırlaşan ekonomik şartlarda karşılanması gereken kılık kıyafet, ayakkabı ve yemek ücreti oluyor ister istemez. Her anne ve baba çocuğunu mutlu etmek istiyor ama ekonomik şartlar malum.
Liselerin mezuniyet yemekleri farklı bir durum. Orada işin içine güvenlik endişesi de giriyor. Bundan çok önceleri mezuniyet yemeklerini okul aile birlikleri düzenlerdi ve okul idarecileri ve öğretmenleri de bu yemeklere katılırlardı. Önce öğretmenler katılmayı ve sonra da dernekler düzenlemeyi bıraktı. Artık bu yemekleri girişimci öğrenciler anlaştıkları mekânlarda kendileri düzenliyorlar ve tek kontrol eden kişi mekanın işletmecisi oluyor dolayısıyla bir veli ya da öğretmen kontrolü ortadan kalkıyor. Resmi bir organizasyon olmadığı için de sorumluluk tamamen velinin kendisinde oluyor. En doğrusu da bu şekilde olması.
Anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise de olsa yukarıda anlattığım gibi bu ağır ekonomik şartlar altında sorun yaşanan tek yer var orası da maliyet. Her öğrenci böyle bir günde şık olmak istiyor ve bu onun en doğal hakkı. Her veli de öğrencisinin şık olmasını istiyor ve bu da onların en doğal hakkı. Gelin görün ki maliyetleri karşılamak eskisi kadar kolay değil artık.
Bakanlığın bu konudaki yazısı kimsenin maddi olarak zorlanmaması yönünde. Mezuniyet törenleri yapılmasın diye bir düzenleme yok en azından şimdilik.
Okula hazırlık için ve okul zamanı yapılan harcamalar, okulda karın doyurmanın hatta su içmenin bile artan maliyeti gibi mezuniyet törenleri ve yemekleri konularından çok daha önemli konular var aslında çözülmesi beklenen. Velilerin mezuniyet için yaptıkları haklı serzenişler nasıl dikkate alınıyorsa okula hazırlık ve kayıt dönemi, okul dönemi içinde ortaya çıkan masraflar, okulda karın doyurmanın her geçen gün artan maliyeti de aynı titizliği ve önlemi hak ediyor.
5 yaşındaki çocuğun mezuniyetinde giyeceği elbisesi ve ayakkabısı, 10 yaşındaki çocuğun okulda karnını doyurması, 15 yaşındaki çocuğun sınıfta susuzluğunu gidermesi de dahil her şey dönüyor dolaşıyor yine ekonomiye bağlanıyor.
Eğitim ülkenin geleceğini belirliyor, ekonomi de eğitimin halini.
News
