0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

HEP-SEN (Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası) Trakya Şube Başkanı Furkan Fındık, Trakya Üniversitesi Hastanesinde hemşire açığı bulunduğunu, bu nedenle sağlık çalışanlarının iş yükünün ağırlaştığını belirterek, Trakya Üniversitesi yönetiminden yeni personel alınması talebinde bulundu. Fındık, “Trakya Üniversitesi Hastanesi 2023 yılından bu yana sağlık çalışanı istihdam etmemiştir. Bunun sebebi kadro istemeyen Trakya Üniversitesi Rektörlüğü müdür? Kadro vermeyen siyasi otorite midir?” dedi.

HEP-SEN (Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası) üyeleri, Trakya Üniversitesi Hastanesi önünde basın açıklaması yaparak, hastanede personel açığına dikkat çekti.

HEP-SEN Trakya Şube Başkanı Furkan Fındık, Trakya Üniversitesi hastanesinde acil olarak 85 hemşireye ihtiyaç olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Trakya Üniversitesi Hastanesi 2023 yılından bu yana sağlık çalışanı istihdam etmemiştir. Bunun sebebi kadro istemeyen Trakya Üniversitesi Rektörlüğü müdür? Kadro vermeyen siyasi otorite midir? Yoksa kamuda tasarruf tedbirleri adı altında her şeyden, özellikle emeğimizden sömüren maliye bakanlığı mıdır? Yoksa herkes mi sorumludur? Bilinmez. Ancak şunu iyi biliyoruz ki hakkımız yenmektedir.

‘SAĞLIK ÇALIŞANI BİR AYDA 5.5 HAFTA ÇALIŞIYOR’

Trakya Üniversitesi hastanesinde ulaştığımız bilgilere göre acilen 85 hemşireye ihtiyaç vardır. Kadro boşluğunun dolması ve tamamen çalışan rahatlatılmak isteniyorsa yine en az 135 hemşireye ihtiyaç vardır. Bu noktada çalışma saatlerine ve nöbet listelerine değinmek isterim. Maalesef sağlık çalışanı eksikliğinden dolayı bir sağlık çalışanının Aylık çalışması gereken saat 178 iken Trakya Üniversitesinde bir hemşire tamı tamına 240 saat çalışmaktadır. Düz bir hesapla 1 memur ayda 4 hafta çalışırken Trakya Üniversitesinde çalışan bir sağlık çalışanı bir ayda 5.5 hafta çalışmaktadır. Buna karşılık fazla çalıştığı saat başına sadece 100 TL fazla mesai ücreti ödenmektedir.  Sağlık Personeli sınırlı bir sosyal hayata mecbur bırakılmaktadır. Servis veya yoğun bakımda çalışan sağlık çalışanları ‘’Mesai yapmak istemiyorum’’ diyememektedir. Personel açığını kapatabilmek ve kaliteli sağlık hizmeti sunabilmek amacıyla mesai yaptırılmaktadır.

Personel eksikliği sadece hemşirelerle sınırlı değildir. İşçi kadrosunda görev yapan personeller, personel eksikliğinden dolayı yıllık izne çıkarılmamaktadır. İşçi çalışma arkadaşlarımız ‘’24 saat çalışalım yeter ki yıllık izne çıkalım’’ deseler de Trakya Üniversitesi 24 çalışmaya izin vermemiştir. Hasta bakıcı ve Destek personelleri de mağdur edilmiştir.

‘BİZLER DE Mİ YURTDIŞINA GÖÇ EDELİM?’

İnsanüstü bir fedakarlık ve vicdani sorumlulukları ile canhıraş bir şekilde çalışan sağlık çalışanlarının sosyal hayatlarını yaşayamama sebepleri ve bir özlük hakkı olan yıllık izne çıkamamalarının nedeni sağlık sektörünü seçmeleri midir? Soruyorum sizlere bizler de mi yurtdışına göç edelim? Ülkemiz ve milletimiz için çalışmanın ne denli değerli olduğunu biz biliyoruz ama bu kurum yöneticileri bilmiyor mu?

Her fırsatta kurum aidiyeti hissetmemiz için yapılan konuşmaların içi boş kalmıştır. Servislerin kaldırılması, kreş açılmaması, 7/24 kantin hizmeti sunulmaması, otoparklarda veya kantinde personel indirimi uygulanmaması sorunlardan bazıları olsa da şu an en büyük sorun personel eksikliğidir. Rektör Mustafa Hatipler’den talebimiz en kısa sürede gerekli adımları atarak   alım yapmasıdır. Aksi takdirde yeni yapılan Onkoloji binası ve Acil Servisin yeniden yapılandırılması bir işe yaramayacaktır. Hastalara o beton yığınları değil sağlık çalışanları bakmaktadır. Sn. Rektör Kaliteli hizmet sunumu gerçekleştirmek için alan yeterliliği değil personel yeterliliği önceliğiniz olmalıdır.

‘PERSONEL EKSİK, İŞ YÜKÜ FAZLA!’

Son olarak dün Haziran ayının enflasyon oranının açıklanması ile birlikte memura gelen zam belli olmuştur. TÜİK e göre Haziran Ayı enflasyonu %1.37 açıklanırken ENAG a göre yüzde 3.05 ve İTO ya göre %1.77 açıklanmıştır. 6 aylık enflasyon verilerine göre hesaplandığında

7/3 kademe dereceye sahip bir hemşire, sadece ilk 6 ayda: İTO (İstanbul Ticaret Odası) verisine göre 63 bin TL, ENAG(Enflasyon Araştırma Grubu) verisine göre yaklaşık 88 bin TL gelir kaybına uğramıştır. Bu tablo, memurun nasıl sistemli olarak enflasyon karşısında ezdirildiğini açıkça ortaya koymaktadır.

Yetkili ancak masada etkisiz sendikanın memur zammını TÜİK ın açıkladığı enflasyon verilerine bıraktığı ve memuru kaderine terk ettiği ortadadır. Artık bu sarı sendikalardan ayrılma vakti çoktan gelmiştir. HEP-SEN olarak Ağustos’ta yapılacak olan toplu sözleşme öncesi talebimiz 2026 Ocak’ta yüzde 20 zam  + Enflasyon Farkı, 2026 Temmuz’da yüzde 20 zam + Enflasyon Farkı, 2027 Ocak’ta yüzde 20 zam + Enflasyon Farkı, 2027 Temmuz’da yüzde 20 zam + Enflasyon farkıdır. Memur ancak bu zamları aldığında kendi bütçesini toparlayacak duruma gelecek ve yoksulluk sınırı üzerinde tutunabilecektir.” Haber Merkezi