Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Sinan Tekin, “Her dört aileden biri çocuğuna bir öğün et, tavuk ya da balık içeren yemek veremiyor. Her beş aileden biri çocuğunu okul gezisine gönderemiyor” dedi.
Tekin, partisinin genel merkezinde gerçekleştirdiği basın toplantısında, Türkiye’de her üç çocuktan birinin yoksul olduğuna dikkat çekti. Tekin, iki çocuktan birinin sağlıksız beslenme riski altında olduğunu ifade etti.
“Sesi kısılmış bireyler hâline geliyor”
Tekin, şunları kaydetti:
“Size TÜİK’in 2024 verilerinden bahsetmek istiyorum. Bakınız; Her dört aileden biri çocuğuna bir öğün et, tavuk ya da balık içeren yemek veremiyor. Her beş aileden biri çocuğunu okul gezisine gönderemiyor. Her on aileden biri çocuğuna ders çalışacak bir masa bile sağlayamıyor. OECD’ye göre Türkiye, çocuk yoksulluğunda ikinci sırada. Ülkemizde her üç çocuktan biri yoksul; her iki çocuktan biri sağlıksız beslenme riski altında. Yayınlanan raporlar, yoksulluğun yalnızca bir maddi mahrumiyet değil, aynı zamanda ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu gösteriyor. Yetersiz beslenme, gelişim gerilikleri, öğrenme güçlükleri, sosyal dışlanma ve psikolojik sorunlar; yoksulluğun çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerinin sadece birkaçı. Daha da acısı, bu tabloyu yaşayan çocukların önemli bir kısmı, imkânsızlıkların içinde büyürken hayatları daha baştan sınırlanıyor. Eğitime, sağlığa ve güvenli bir çevreye erişemeyen bu çocuklar; toplumun dışına itilmiş, potansiyeli bastırılmış, sesi kısılmış bireyler hâline geliyor.
“Yarının sessiz çığlığı olacaktır”
Bugün ülkemizde uygulanan sosyal yardımlar, maalesef ki sadece pansuman görevi görüyor. Artık kanayan yaraya pansuman değil, köklü bir tedavi zamanı gelmiştir. Sosyal devlet; sadece yardım eden değil, çocukları koruyan, güçlendiren ve onlara eşit imkânlar sunan bir mekanizma olmalıdır. Biz Saadet Partisi olarak diyoruz ki: Çocuk yoksulluğu adil olmayan düzenin bir sonucudur. Yoksulluğun kaynağı bireyler değil, toplumu kuşatan adaletsiz sistemdir. Her çocuk; karnını doyurma, eğitim görme, oyun oynama ve güven içinde büyüme hakkına sahiptir. Toplumsal refahın ölçüsü, zenginlerin ne kadar kazandığı değil; çocukların ne kadar güldüğü olmalıdır. Gerçek kalkınma, ekonomik büyüklükle değil; çocukların hayata eşit başlayabildiği bir ülke kurmakla mümkündür. Çocuklar yalnızca geleceğimiz değil, bugünümüzdür. Ve bugün görmezden geldiğimiz her çocuk, yarının sessiz çığlığı olacaktır. Saadet Partisi olarak biz; güçlü aile, sağlıklı çocuk, adil toplum hedefiyle bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyoruz. Çünkü bu ülkenin çocuklarına borcumuz, sadece bayramlarda şeker uzatmak değil; her gün, her koşulda onların yanında olmaktır.
“Aileler çaresiz”
Geçen hafta İstanbul’da meydana gelen, en büyüğü 6.2 şiddetindeki depremler hepimizi derinden sarstı. Can kaybı olmaması tesellimiz olsa da, yaşanan kargaşa ve toplanma alanı yetersizliği, yaklaşan büyük tehlikenin habercisi olmuştur. İstanbul, tarih boyunca büyük depremler nedeniyle çok ağır kayıplar vermiştir. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi ve 6 Şubat 2023 Maraş depremlerinden gereken derslerin çıkarılmadığını yeniden yaşayarak gördük. İstanbul’da bugün yüz binlerce insan riskli yapılarda yaşamaya devam ediyor. Hastaneler, okullar ve kamu binalarının önemli bir kısmı olası büyük bir depreme karşı hazırlıksız durumda. Bu durum, sadece ihmalkârlık değil, açık bir yönetim krizinin olduğunu gösteriyor. Depreme hazırlık sadece bina sağlamlığıyla değil, sağlık sisteminin direnciyle de mümkündür. Bir konuda vatandaşımızdan çok yoğun şikayetler alıyoruz: Türkiye’de yoğun bakım yatak sıkıntısı artık bir krize dönüşmüştür. Her geçen gün daha fazla hasta, yer bulamamaktan şikayetçi. Bu durum hastalar için hayati risk oluşturuyor. Aileler çaresiz, sağlık personeli yorgun ve umutsuz.” Haber Merkezi
GÜNDEM
22 gün önceGÜNDEM
29 Nisan 2025GÜNDEM
29 Nisan 2025GÜNDEM
29 Nisan 2025GÜNDEM
29 Nisan 2025GÜNDEM
29 Nisan 2025GÜNDEM
29 Nisan 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.