0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“Tulumcu Filiz” 17 yıldır Karadeniz ezgilerini dinleyenleriyle buluşturuyor. Türkiye’de ilk kadın tulum sanatçısı olarak bilinen Filiz İlkay Balta, yurt içi ve yurt dışında düzenlenen festivallerde Karadeniz ezgilerini tanıtıyor. Sanatçı Balta, “Tulum, karakterime de oldukça uygun bir enstrüman. Enerjik ve pozitif bir insanım. Sahnede bu enerjiyi insanlarla paylaşmak, onların yüzünde bir gülümsemeye vesile olmak beni mutlu ediyor” dedi.

Türkiye’de ilk kadın tulum sanatçısı olarak bilinen Filiz İlkay Balta, 17 yıldır yurt içi ve yurt dışında düzenlenen festivallerde sahne alarak, Karadeniz ezgilerini dinleyenleriyle buluşturuyor.

Balta, 17 yıl önce arkadaşının da yönlendirmesiyle memleketi Rize’nin geleneksel enstrümanı tulum çalmayı öğrenemeye karar verdi.

Çeşitli eğitimler aldıktan sonra tulum çalmayı öğrenen ve kendini geliştiren Balta, Türkiye’nin farklı illerinde düzenlenen festivaller ve şenliklerde sahne almaya başladı.

Karadeniz ezgilerini dinleyicilerle buluşturan Balta, yurt dışındaki festivallerde de Türkiye’yi temsil etmenin gururunu yaşıyor.

“1. Hamsi ve Mıhlama Festivali” için Tekirdağ’a gelen Balta, tulum çalmayı çok sevdiğini, tulum çalarken çok mutlu olduğunu söyledi.

‘İLK YILLARDA BAZI ZORLUKLARLA KARŞILAŞTIM’

İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümünden mezun olduktan sonra çocuk yaşlarda ilgi duyduğu tulumla tanıştığını anlatan Balta, o günden beri tulumunu elinden bırakmadığını belirtti.

Tulum çalmayı öğrendikten sonra bir anda kendisini sahnede bulduğunu aktaran Balta, “Hemşinliler gecesi vardı, ilk orada sahne almıştım. İlk kadın tulum sanatçısı olduğumu da o gün öğrendim. Ondan sonra o sahne beni aldı götürdü.” dedi.

Balta, Türkiye’de birçok ilin yanı sıra İtalya, İspanya, Tunus ve Hırvatistan gibi birçok ülkede festivallerde sahne aldığını bildirdi.

İlk başlarda tulum çalarken zorlandığını vurgulayan Balta, şöyle konuştu:

“Tulum çalmaya başladığım ilk yıllarda bazı zorluklarla karşılaştım. O dönemde enstrümanların yapımı, özellikle kadınlar için pek uygun değildi. Deriler çok büyük olduğu için tutması zor, klavye bölümü sert olduğu için çalması zahmetliydi. Ayrıca nefes kontrolü açısından da oldukça efor gerektiriyordu. Belli bir zaman sonra vücudunuz buna alışıyor. Bundan sonra öğrenmesi daha rahat. Şu an deriler vücudumuza uygun, tulum ucundaki klavye daha yumuşak. Yeteneği olan herkes artık rahat bir şekilde icra edebilir.”

Balta, Karadeniz kültüründe tulumun önemli bir yeri olduğunu, festivallerde sahne alarak bu kültürü yaşattığını kaydetti.

‘İNSANLARA ŞİFA VERİYOR’

Stresini tulum çalarak attığını belirten Balta, “Tulum, karakterime de oldukça uygun bir enstrüman. Enerjik ve pozitif bir insanım. Sahnede bu enerjiyi insanlarla paylaşmak, onların yüzünde bir gülümsemeye vesile olmak beni mutlu ediyor. Günümüzün stresli hayatında müziğin insanlara şifa verdiğine inanıyorum.” dedi.

Balta, tulum çalmak isteyenlere kursa gitmelerini tavsiye ederek, “Sonuçta nefesli bir enstrüman çalmak, bedenin sirkülasyonunu düzenler, stresi azaltır ve insana iyi hissettirir. Hobi olarak bile olsa bir enstrüman çalmak hem kişiye hem de dinleyenlere güzel enerji verir.” ifadelerini kullandı. (aa)