Lalapaşa’nın Vaysal köyünde bir tesisi bulunan işletme tarafından ikinci kalker ocağı projesi kurulması ile ilgili tepkiler büyüyor. Vaysal köyü sakinleri tesisin yapılması planlanan noktada basın açıklaması düzenleyerek, tesise karşı mücadelelerinin süreceğini belirtti.
Kalker ocağı için kapasite artış talebini geçen nisan ayında reddeden Edirne İdare Mahkemesi, 16 Ekim’de firmanın aynı bölgede ormanlık alanda ve su kaynağına 400 metre mesafede yapmak kurmak istediği yeni kalker ocağı projesi için verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararını da iptal etti. Firma kalker ocağı projesi için ısrarını sürdürüp, aynı yer için yeniden Edirne Valiliğine başvurdu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kalker ocağı projesi için 8 Kasım’da ÇED sürecinin başlatıldığı açıklandı.
‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilmesinin ardından kooperatif tarafından açılan dava ile iptal edilen kalker ocağı projesine şirket yeniden başvurdu. Vaysal köylüsü, projeye yeniden dilekçe ile itiraz etti.
“Cinayetten farksızdır”
Edirne ili çevre düzeni planında lalapaşa ilçesinde tarımında organik üretim plandığını belirten davanın avukatı Bülent Kaçar, “Tüm bunlara ve benzeri mevzuata baktığımızda bu bölgede taş ocağı ve benzeri işletmelere izin ve onay verilemez. Aynı planlarda bu bölgede var olduğu söylenen rezerv bazılarının iştahını kabartsa da canlı yaşam ve tüm doğa önceliklidir. Hiçbir ticari faaliyet ve maden işletmesi yaşam için en gerekli olan tarım ve hayvancılıktan, doğal varlıklardan önce gelemez. Vaysal Köyü’ndeki projeleri iki defa mahkeme ve Danıştay kararıyla iptal edilen Kalker ocağı işletmesine hala devlet kurumlarınca ÇED Gerekli Değildir Kararı verilmesi hukuka, akla ve vicdana aykırıdır. Trakya yerleşimlerinin ve ovalarının su deposu olan Balkanların ve Istranca’nın yamaçlarına taş ve maden ocak işletmesi açılması cinayetten farksızdır. Yeni açılmak istenen Kalker ocağı faaliyetlerinin çevredeki Ömeroba, Süleymandanişment, Hacıdanişment köylerini ve Süloğlu Barajı’nı olumsuz şekilde etkileyeceği çok açıktır. Patlatmalı Kalker Ocağı çalışmaları, tozuşma, tır-kamyon taşıma faaliyetleri Vaysal, Ömeroba, Süleymandanişment ve Hacıdanişment köylerinin su havzasını, tarım ve hayvancılığı, yol ve can güvenliğini de olumsuz olarak etkileyecektir. Kalker ocağının faaliyeti ile ilgili yapılacak bitki örtüsü kaldırılması, yarmaların açılması, parçalama, kırma, patlatma, depolama ve taşıma işlemlerinin yaratacağı ekolojik kırım bölgedeki yaşam döngüsüne vereceği zararlar sonucu bir özel şirket kar elde edecektir.” ifadelerini kullandı.
“Mahkeme Vaysal’a dokunulamayacağına hükmetti”
Trakya’nın ana fonksiyonunun tarımsal faaliyet ve hayvancılık olduğunu dile getiren Kaçar, valiliğin verdiği ÇED gerekli değil kararının hukuka aykırı olduğunu söyledi. Avukat Bülent Kaçar, “40 yıldır kirletilen ve sermayeye karşı siyasi irade gösterilemediği için hayata dönemeyen Ergene Nehri’nin kirliliğinin yanı sıra maden ocakları ile Trakyamızın özel ekolojik yapısı delik deşik edilmektedir. Trakya bölgesi iktidar tarafından kendi getirdiği kurallar dahi çiğnenerek vahşi madencilik, sanayi, enerji, ulaşım ve lojistik havzasına dönüştürülmektedir. Oysa Trakya Bölgesi’nin ana fonksiyonu tarımsal faaliyetler ve hayvancılıktır. Trakya’da halkın yaşamına, doğamıza kasteden her tür projeye karşı çıkmak her şeyden önce insanlık görevidir. Davaya konu proje, 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni Planının amaç ve hedeflerine uygun değildir. ÇED başvurusu halkın katılımı olmadan söz ve karar sahibi yapılmadan yerel yönetimlerin, belediyelerin, köylerin, tarımsal kooperatiflerin ve halkın örgütlerinin karşı çıkışlarına ve itirazlarına rağmen alınmıştır. Valiliğinizin hukuka aykırı olarak verdiği ÇED gerekli değildir kararı Vaysal Tarımsal Kalkınma Kooperatifince açılan dava sonucunda Edirne İdare Mahkemesi’nin 2023/246 Esas ve 2023/2560 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Yeni PTD’de proje alanlarında, yerlerinde ve kapasite miktarlarında hiçbir değişikliğe gidilmeksizin, mahkeme bilirkişi tespitlerinin hukuken karşılanmış gibi yapılması için masa başında hazırlanmış, alan özelliklerine, mahkeme iptal kararına ve mahkemeye sunulan ve yargısal bilirkişi raporuna aykırı bazı lafzi eklemeler ile proje tanıtım dosyası hazırlanmıştır. Yeni rapor ve yeni PTD sunulması, Vaysal köyünde yeni bir maden ocağı açılmasına asla imkan sağlamaz. Çünkü mahkeme iptal kararı Vaysal köyünü ve doğasına dokunulamayacağını hükme bağlamıştır.” şeklinde konuştu.
“ÇED gerekli değil kararına itiraz”
Taşocağı ve kırma eleme tesisinin artışı için firma tarafından yeni bir başvuru yapıldığını dile getiren Kaçar, ÇED gerekli değildir kararına karşı mahkeme sürecinin başlayacağını dile getirdi. Avukat Kaçar, “Varolan taşocağının ve kırma eleme tesisinin kapasite artışı da mahkemece iptal edildiği için, halen süren ve yeni ÇED gerekli değildir kararı verilen 3 aykı kalker ocaklarının faaliyetlerinin çok zararlı olduğu bu ikinci mahkeme kararıyla da tamamen ortaya çıkmıştır. Vaysal köylüleri ve çevre köyler halkı doğasını ve dengeli bir çevrede yaşam hakkını korumaya kararlıdır. Hukuksal ve toplumsal olarak haklarını savunmaya devam edecektir. Vaysal köylüleri ve S.S. Vaysal Tarımsal Kalkınma Kooperatifi yargı kararlarına ve bilimsel bilirkişi heyet raporlarına aykırı olan ÇED Gerekli Değildir Kararına da dava açmaya ve mücadelesini sürdürmeye karar vermişlerdir.” dedi.
Vaysal Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi adına açıklamada bulunan Naif Özdoğan, köy halkının evlerinde tesiste yapılan çalışmalar kapsamında çatlaklar oluştuğunu belirtti. Özdoğan, “2007 yılında su kaynaklarımızın çıktığı bölgeye çok yakın mesafede faaliyete başlayan taş ocaklarında dinamit patlatılarak malzeme çıkarılmaya başladıktan sonra evlerimizin duvarlarında çatlamalar ile şebeke suyumuzda aşırı kirlenmeler ve çok sık aralıklarla su kesintileri yaşanmaktadır. Bölgeye yeni bir taş ocağı açmak isteyen Cantaş İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi, köyümüze ve bölgemize hayat veren su kaynaklarımızın tamamına zarar vereceğinden yaşam alanlarımızı yok edecektir. Çünkü bizim bütün su kaynakları tamamı bu bölgede doğa verirken ne kadar cömertse, alırken kat kat o kadar acımasızdır. Doğanın katledilmesi oksijen kaynağımız olan ormanların ve gelecekte su kaynaklarımızın yok olmasıdır.” diye konuştu.
Lalapaşa Ziraat Odası Başkanı Taner Öztürk de, “Bulunduğunuz bölge koyunculuğun, hayvancılığın ana vatanıdır. İnsanların yüzde 70’inin geçim kaynağı hayvancılıktır. İşte bu sahanın yaklaşık 500 metre ilerisinde bir vatandaşın kışlası bulunmaktadır. Koyunculuk yapmaktadır. Eğer kazanılmış bir davanın üzerine tekrar proje değiştirerek, ısrarla, taş ocağı bilmem ne, kum ocağı bu meralara, bu orman arazilerine bunları açarsanız, bu vatandaşı ayda bir, 6 ayda bir böyle üretimde olması gereken insanları buralara toplarsınız, bir şeye varamazsınız.” ifadelerini kullandı.
Vaysal köyü sakinleri ise tesiste yapılan dinamit ile kırma çalışmalarının evlerine zarar verdiğini dile getirerek, tesise karşı mücadelelerinin süreceğini söyledi.
Gerçekleştirilen basın açıklamasına ise, CHP Edirne İl Başkanı Samet Kahraman, parti heyeti, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve köy halkı katıldı.
Haber Ogün Kurkan
GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024EKONOMİ
22 Kasım 2024GÜNDEM
22 Kasım 2024