Edirne Milletvekili ve Ziraat Mühendisi Ediz Ün, Türkiye’de süt hayvancılığının büyük bir krize sürüklendiğini belirterek, yanlış tarım politikalarının hem üreticiyi hem de tüketiciyi mağdur ettiğini vurguladı. Süt üreticisinin litre başına 8 TL zarar ettiğini belirten Ün, “Dünyanın hiçbir yerinde üretici bu kadar büyük bir maliyet farkını karşılayamaz. Böyle giderse Mayıs ayında Türkiye yeni bir krizle karşı karşıya kalacak ve yine yüzbinlerce süt hayvanı kesime gidecek” dedi.
Süt sektöründe yaşanan sıkıntıların et krizinin de temel sebebi olduğunu dile getiren Ün, “2020 yılının Ekim ayında başlayan süt hayvancılığı krizi nedeniyle yüzbinlerce süt ineği kesime gitti. O dönemde süt para etmediği için üreticiler hayvanlarını elden çıkarmak zorunda kaldı ve kısa vadede et fiyatları düşse de uzun vadede besi hayvancılığı da büyük zarar gördü. Aradan geçen 4,5 yılın ardından hâlâ süt krizini konuşuyoruz. Ulusal Süt Konseyi, 2025 yılı için çiğ süt tavsiye fiyatını 17,15 TL olarak açıklarken, TÜSEDAD’ın son hesaplamalarına göre çiğ süt üretim maliyeti 19,58 TL’ye ulaştı. Üreticinin sürdürülebilir bir üretim yapabilmesi için satış fiyatının en az 25,2 TL olması gerekiyor. Ancak şu anda litre başına 8 TL’lik bir zarar söz konusu. Dünyanın hiçbir yerinde üretici bu kadar büyük bir maliyet farkını karşılayamaz. Böyle giderse Mayıs ayında Türkiye yeni bir krizle karşı karşıya kalacak ve yine yüzbinlerce süt hayvanı kesime gidecek” dedi.
“TARIM BAKANLIĞI ÜRETİCİNİN YANINDA DEĞİL”
Ün, süt alım fiyatlarının üretim maliyetlerine uygun hale getirilmesi gerektiğini vurgulayarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nı eleştirdi. “Bakan İbrahim Yumaklı, Ulusal Süt Konseyi’nin yönetmeliğini değiştirmekle uğraşacağına bir kez olsun süt üreticisinin yanında dursun. Ancak görüyoruz ki bakanlık bürokratları tercihini yine sanayiciden yana kullanıyor. AKP’nin bugüne kadar tarım politikalarında hep büyük sermaye sahiplerini kayırdığı ortada. Tarımda sanayiciyi koruyarak küçük üreticiyi ezmeye devam ediyorlar. Eğer süt alım fiyatlarını revize edecek hızlı bir karar alınmazsa, bugün nasıl besi hayvanı ithal ediyorsak, yarın da süt ithal eder hale geleceğiz. Kimse ‘bu olmaz’ demesin, AKP’nin beceriksiz politikaları nedeniyle bu ülke defalarca ithalata mahkûm edildi” diye konuştu.
“ÜRETİCİ DE TÜKETİCİ DE MAĞDUR”
Süt fiyatlarının üreticiye para kazandırmadığını, ancak tüketicinin de süte ve süt ürünlerine ulaşamadığını belirten Ün, “Bugün Erzurumlu süt üreticisi, litresini 11 TL’ye bile satamazken isyan ediyor. Öte yandan vatandaş, çocuğuna süt veremiyor, kahvaltıya peynir koyamıyor, yoğurt ve ayran alamıyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri bile gerçeği gizleyemiyor: Süt fiyatları aylık yüzde 9, peynir yüzde 7, tereyağı ise yüzde 14 arttı. Tüketicinin cebinden çıkan para sürekli artarken üreticiye süt alım fiyatında tek kuruşluk bir iyileştirme yapılmadı. AKP, hayvancılığı ette olduğu gibi sütte de dışa bağımlı hale getiriyor” dedi.
“ÇÖZÜM BELLİ AMA İRADE YOK”
Ün, süt ve besi hayvancılığının sürdürülebilir hale getirilmesi için atılması gereken adımları da sıraladı:
Meraların ıslah edilerek üreticinin uygun yem temin etmesi sağlanmalı.
Hayvancılığa verilen destekler en az dört katına çıkarılmalı.
Et ve Süt Kurumu, piyasaya müdahale ederek üreticinin zarar etmesini önlemeli.
Ancak mevcut hükümetin bu adımları atacak ne iradesi ne de bütçesi olduğunu savunan Ün, “AKP, yıllardır tarımı ve hayvancılığı kendi yandaşlarına rant sağlamak için yönetti. Sonuç olarak kasada para kalmadı. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan milyonlarca insanın mağduriyetini gidermek için sandığın gelmesini beklemekten başka çare kalmadı. O gün geldiğinde bu kâbus sona erecek” ifadelerini kullandı. Haber Merkezi
GÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
12 Mart 2025GÜNDEM
12 Mart 2025GÜNDEM
12 Mart 2025GÜNDEM
12 Mart 2025GÜNDEM
12 Mart 2025GÜNDEM
12 Mart 2025