Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlamanın büyük gururunu, onurunu yaşıyoruz. Bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü borçlu olduğumuz Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. Işığı ilk günkü gibi parlayan 100 yıllık Cumhuriyetimiz emin ellerde. Rahat uyu ATA’M…
Büyük gurur yaşadığımız 100’üncü yılda 21 yıl sonra gelen mektuplar ise duygulandırdı.
Ve bir mektup var ki beni derinden etkiledi…
Onunla yollarımız 2001 yılında çalıştığımız yerel televizyonda kesişti. Kameraman olarak işe başladı. Büyük azmi ile kısa sürede kendini kanıtladı. İşinde çok başarılı bir arkadaşımızdı.
Kameraman Kemal Tuna…
Onunla yüzlerce haberi takip ettik. Sayısız çekimler yaptık.
2002 yılıydı. Daha dün gibi hatırlıyorum.
Bir gün PTT’nin 2023’e mektup kampanyasını haber yaptık. Sonra Kemal kızına mektup göndermek istedi. Çalıştığımız kanala döndükten sonra Kemal mektubu hazırlamış, üzerine ismini yazarken gördüm. Mektuba neler yazdığını merak edip sorduğumda söylememişti.
22 Nisan 2015’te sevgili Kemal Tuna’yı kaybettik. Kalbine yenildi arkadaşımız. Bir 23 Nisan günü onu sonsuzluğa uğurladık. Uzun yıllar birlikte çalıştığımız arkadaşımızı kaybetmek beni, tüm çalışma arkadaşlarımı derinden üzdü.
Kemal’in yüksek tansiyon hastası olduğunu da yine bir haber takibi sırasında tesadüfen öğrenmiştik. Kızılay Kan Merkezi’nde kan bağışı haberi yaparken tansiyonunu ölçtüren Kemal, tansiyonu yüksek çıkınca görevli doktor tarafından hastaneye sevk edilmişti. Yapılan tetkikler sonucu Kemal’in hipertansiyon tansiyon hastası olduğu ortaya çıkmıştı. Sonra uzun süre tedavi gördü.
Bir gün doktoru ona ‘Sen bu tansiyonla ancak 40 yaşına kadar yaşarsın’ demiş. Ve o günden sonra Kemal’in hayatı değişti. Artık her şeye çok dikkat etmesi gerekiyordu. Ve öyle de yaptı.
Ama olmadı… 38 yaşında hayata veda etti.
Ve 21 yıl sonra Kemal’in o mektubu kızına ulaştı.
Mektuptan kızı İrem’in fotoğrafı çıktı.
Sevgili Kemal, seni hiçbir zaman unutmayacağız. Mekanın cennet olsun arkadaşım…
News
