Merhaba değerli okuyucular bu yazım Romanya-Transilvanya gezim hakkında olacak. 26/10/2023 Perşembe günü saat: 21:00`de Edirne`den hareket ederek Hamzabeyli sınır kapısına vardık. Pasaport ve gümrük işlemlerimizin ardından Bulgaristan’ın Lesovo ve Elhovo, Yambol, Bükreş şehirleri üzerinden Romanya’nın önemli bir bölgesi olan Transilvanya`ya doğru yolumuza devam ettik. Romanya hakkında otobüste yolculuğumuz esnasında rehberimiz bizleri bilgilendirdi. Romanya`nın nüfusu yaklaşık 19 milyon civarında para birimi Rumen leyidir. Romanya balkanların en büyük ülkelerinden bir tanesi eğitim düzeyi çok yüksek ilköğretim lise son sınıfa kadar 13 yıl eğitim mecburi üniversiteye giden sayısı %97 ve üniversiteler ücretsiz özel üniversite yok sadece bilim teknoloji ve tıp üniversitelerine çok cüzi bir miktar ödeme alınıyor. Romanya’nın petrollerinden ve gazından bahsedersek takriben Romanya’nın %65 petrol ihtiyacını ve Doğal gaz olaraktan ise %70 kadarını karşılıyor. Ayrıca maden olarak çok gelişmiştir. Romanya’ya coğrafi olarak bakacak olursak tam bir tepsi gibi bu tepsinin ortasında Karpat dağları bir at nalı şeklinde kuruluşmuş bir vaziyette diğer bütün her taraf ovadır. Toprakları son derece verimli sulak bir arazi şehrin içinden geçerken birçok göllerin kıyısından geçiyorsunuz. Turizm açısındansa Romanya’nın ağırladığı turist sayısı yılda 3,5 milyon civarı bundaki en büyük etkenlerden bir tanesi Bran kont Drakula şatosunun olduğu bölge ufacık bir yer olmasına rağmen gelen 3,5 milyon turistin takriben 2,5 milyonu burayı ziyaret etmeden dönmüyor. Gezimizin ilk durağı Sinaia`da Avrupa`nın en güzel şatolarından birisi olan Peleş kalesini gezdik. Avrupa’da gezilmesi en nadir yerlerden bir tanesi olan Peleş kalesi içi gerçekten olağanüstüydü ben çok beğendim kesinlikle gezip görmeğe değer dışı ayrı içi ayrı güzel ziyaret sonrası dilerseniz bahçesinde güzel bir kafeteryası da var burada bir şeyler atıştırabilir veya çayınızı kahvenizi içebilirsiniz. Gezimizin 2. Gününde sabah kahvaltımızın ardından otobüsle yarım saatlik bir yolculuğun ardından tarihi güzellikleri kafe ve restoranları ile ünlü olan Braşov şehrine vardık. Braşov eski şehri meydanda rehberimizin bilgilendirmesi sonrası şehri keşfetmeye başladım. Burada beni en çok etkileyen Braşov`un adeta simgesi haline gelmiş kara kilise oldu. İçi ayrı dışı ayrı güzel olan bu yapıyı bol bol fotoğrafladım. Şehrin sokaklarında gezerken çok keyif aldım. Eski şehir (Old City) çevresinde birçok kafe, otel ve restoranların bol olduğu renkli binaların yer aldığı tarihi ve mimari yapıları ile insanı büyülüyor. Braşov gezimizin ardından tekrar Cadılar bayramı etkinlerine katılmak için Bran`a hareket ediyoruz. Bran`a varışımızla rehberimiz ile birlikte kısa bir yürüyüşün ardından yakın fuarı gezip hediyelik eşya alışverişi sonrası kaleye varıyoruz. Osmanlı tarihinde `Kazıklı Voyvoda` olarak bilinen 3.Vlad`ın Kont Drakula filmlerine de konu olmuş ve vampir efsanesinin olduğu gizemli Drakula`nın şatosuna cadılar bayramı etkinlikleri dolayısıyla çok yoğun bir ilgi vardı. Günümüzde müze olarak kullanılan kale gece ayrı gündüz ayrı güzel insanı büyülüyor. Girişte biletimi alıp kaleye doğru yokuşlu bir yoldan çıkarak kaleye çıktık biraz sıra bekledik ama kesinlikle değdi içerisinde çok sayıda silah, zırh, işkence Aletleri’nin mobilya ve kostümlerin yanı sıra görsel efektlerin bulunduğu dar merdivenleri birbirine bağlayan birçok odaya sahip olan bu kaleyi gezmekten büyük keyif aldım. Ayrıca içeride sanırım Cadılar bayramına özel çeşitli konsepte hazırlanmış canlı mankenler ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekti ziyaretçiler mankenlerle fotoğraf çekilmek için adeta birbirleriyle yarıştılar. Kale gezim yaklaşık bir saat sürdü kalenin en üst terasından manzara tam fotoğraflıktı Bran kasabası ayaklarınızın altında kale gezisinin ardından otele dönüp gece saat:19.00`da başlayacak olan cadılar bayramı etkinleri için hazırlandık. Kale saat:19:00`da kapılarını etkinliğe katılanlara açtı fakat etkinlik için biletler çok hızlı tükenmiş olduğundan kaledeki (Halloween) partisine katılamadım. Sokaklarda Dj performanslarıyla müzikle eğlenceler vardı onlarla katıldım keyifli bir gece oldu ve gece saatlere kadar etkinler sürdü. Güzel bir gecenin ardından gezimizin son günü sabah kahvaltısından sonra Bran kasabasına veda ederek Bükreş`e doğru yola çıktık. Bükreş Tuna nehrinin kolu olan Dambovita`nın kıyısına kurulmuş olan şehir yaklaşık 2 milyon nüfusu olan güzel bir şehirdir. Tarihi eserlerin yanı sıra caddeleri, meydanları, parkları sokakları ile keyifli bir şehirdir. Bükreş’te Çavuşesku tarafından yaptırılan parlamento binasını rehberimiz bilgilendirmeleri ile gezdik. Bükreş’te gezilecek en güzel ve en hareketli merkezi olan Devrim meydanı, Romanya ulusal kütüphanesi, Bükreş`in simgesi Zafer takı, Bükreş üniversite binası, Ulusal Tiyatro, Çavuşesku sarayı, Kraliyet sarayı, Cretulescu kilisesi, St Stavropoleos manastırı,Dimitrie Gusti Ulusal köy müzesi, çeşmeci parkı önemli gezilecek yerler arasındadır. Kısa süreli serbest zamanımızın dolması ile birlikte Bükreş’e veda ederek Rusçuk/Giurgiu kara hudut kapısına ulaştık buradaki pasaport ve gümrük işlemlerimizin ardından Bulgaristan üzerinden Edirne yolculuğumuz başladı. Bulgaristan Lesovo sınırına ulaşmamıza takiben gümrük ve pasaport işlemlerimiz sonrası gece geç saatlerde Edirne’ye vardık. Benim için keyifli güzel anılar ve fotoğraflar çektiğim güzel bir gezi oldu. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle sağlıkla kalın.
News
