Recep Çınar
Hoca’ya sormuşlar; “Hocam, Günaydın ile Selamunaleykün arasında ne fark vardır” dtiye!
Hoca, cevap vermiş; “Günaydın, sadece hava raporudur. Havanın aydınlık olduğunu anlatır” demiş!
Müslümanların selamı olan “Es Selamu aleyküm”e gelince, Selam Allah’ın ismidir. Allah’ın Selamı, Rahmeti, Bereketi, Mağfireti, Meleklerin duaları, İstiğfarları, Peygamberlerin, Şefaatçilerin şefaatleri, Müminlerin duaları, istiğfarları üzerinize olsun, ALLAH sizi Cennet’ine alsın demektir” Es – Selamü Aleyküm!
İslam âlimleri, “Cahiliyet döneminde yaşayan kimseler, birbirleriyle karşılaştıklarında çeşitli sözlerle birbirine iltifat ederek sevgi ve saygılarını gösterirlerdi. Cahiliyetin inanç, ibadet ve hukuk sahasına değişiklik getiren İslâm dini sosyal alanda da değişiklikler getirdi. Ve birbirine rast gelenlere, iltifat etmek için kullandıkları kelime ve cümleleri yasaklayarak “Es-selâmü aleyküm” demeyi emretti.
Peygamber (sav) şöyle buyurur: “İman etmedikçe Cennet’e giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Size bir şey delâlet edeyim mi ki, onu yaptığınız takdirde birbirinizi sevmiş olacaksınız. Selâmı aranızda yaygınlaştırınız.” (Müslîm).
İmrân bin Hüseyin diyor ki: “Biz cahiliyette ‘Allah senin gözünü sevindirsin.’ Veya ‘Sabahleyin senin yaşaman iyi olsun.’ derdik. İslâm dini gelince bundan nehy edildik.”
Peygamber (sav) bir başka hadisinde ise; “Bizden başkasına kendini benzeten kimse bizden değildir. Yahudi ve Hıristiyanlara kendinizi benzetmeyiniz. Yahudilerin selâmı parmaklarla işaret etmek, Hıristiyanların selâmı da el ile işaret etmektir” diyor! (Tirmizî)
Yukarıda zikredilen hadislerden de anlaşıldığı gibi, Müslümanlar birbirine rast geldiklerinde “Es-Selâmü aleyküm” sözünü söylemekle söze başlayacaklar. Kimi zaman selam yerine “merhaba” denildiği, özellikle dışarıdan gelen kimseye karşı “hoş geldin” anlamında bu ifadenin de kullanıldığı nakledilmiştir. (bk. Buharî, İman 40, İlm 25, Salat 4; Müslim, İman 24).
Merhaba ise; bolluk ve genişlik dileme, “başımızın üstünde yerin var” gibi anlamları kapsar.
Günümüzde kullanılan “hayırlı sabahlar”, “hayırlı akşamlar”, “iyi günler”, “iyi akşamlar”, “günaydın” veya “tünaydın”… gibi deyimler, selam verilenler üzerinde huzur, güven ve esenlik meydana getirebilirse de “İslam’a ait selam”ın yerini tutmadığında açıklık vardır. Belki bu deyimler asıl selamlaşmadan sonra dua ve temenni niteliğinde söylenebilir.
Rabbimiz (cc); “Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık verin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır” diyor,(Nisâ Sûresi 86)
Özetle, her milletin bir selâmlaşması vardır, İslâm Milletinin selâmlaşması da “Selâm” kelimesi ile olan selâmlaşmadır. Yani Müslümanlar selâm verirken, “Es – Selâmü aleyküm” derler. Alanlar da, “Ve Aleyküm Selam” der.
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifade için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyrulmaktadır. Bu hakikat, bir başka âyet-i kerimede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) asla kabul edilmeyecek ve o âhirette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
NOT:İslam âlimleri; “Selamün aleyküm” diye de selam vermek caizdir, fakat “Es – selamü aleyküm” demek daha iyidir. “Selamün aleyküm” denince, “Ve aleyküm selam” demek farzdır, diyorlar. “Esselamü aleyküm” denince de “Ve aleykümüsselam” denir. Her ikisinde de “ve” kelimesini mutlaka söylemeliyiz. “ve”, (dahi) manasındadır.
Dostça kalın…
News
