eşya depolama
romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
bandstanddiaries.com
“Milli Görüş”ü  anlamak!

“Milli Görüş”ü  anlamak!

ABONE OL
30 Nisan 2025 15:40
“Milli Görüş”ü  anlamak!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Recep Çınar

Siyasi Partiler Seçimler öncesi, iktidara geldiklerinde neler yapacaklarını, yani vaatlerini seçmene açıklarlar.  Ama her zaman ve her konuda olduğu gibi bu konuda da Milli Görüş’ü temsil eden geçmişteki Milli Selamet Partisi ve Refah Partisi diğer partilerden farklı olmuştur!

Nasıl mı? Diğerleri, iktidara gelirse yapacaklarını söylerler. Söylerler de bu güne kadar söylediklerini layık-ı veçhile yapan çok az olmuştur. Boşuna dememişler; “lafla peynir gemisi yürümez!”  Bir şeyler yapılsa da vaatlerinin yanında devede kulak misali. Milli Görüş’ün  4 partisi,  1970’lerden günümüze kadar geçen süreçte kapatıldı. Zaman zaman gerek sol, gerekse sağ partilerle koalisyon yaparak ülke yönetiminde bulunan, 1996-97 yıllarında ise 54. Refahyol hükümetinin Başbakanı olan Milli Görüş’ün kurucu lideri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca,  iktidarda bulunduğu dönemlerde seçim öncesi verdikleri vaatleri yerine getirdiği gibi, vaatlerinden fazlasını bile yaptı!

Milli Gazete yazarlarından Adnan Öksüz,  2 Ekim 2014 tarihli yazısında Refah – Yol’un  (Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi koalisyon hükümeti) neler yaptıklarını özetle şöyle sıralamıştı:
* O Refah-Yol ki; 1996 yılı sonunda 20 milyar dolar olması beklenen bütçe açığı 15 milyar dolara, 45 milyar dolar olması beklenen iç borç ise 22 milyar dolara düşürüldü. Ne ile mi? “Havuz Sistemi” ile!
* O Refah-Yol ki; toplam 25,11 milyar dolar zamsız, vergisiz bir gelirin havuza aktarılması sağlandı.
* O Refah-Yol ki; Bağ-Kur emeklilerinin maaşları %300 artırıldı.
* O Refah-Yol ki; esnafa verilen krediler 1996’nın ikinci yarısında 57 trilyondan, 80 trilyon TL’ye çıkarıldı. Yani, 53. hükümette 57 trilyon olan esnaf kredisi, 54. hükümette 80 trilyona çıkartıldı. Fark, 23 trilyon.
* O Refah-Yol ki; asgari ücrette %100’den fazla artış sağlandı.
* O Refah-Yol ki; Refah-Yol döneminde memurlara %102,5 maaş zammı yapıldı. O yıl enflasyon oranı %65 olarak gerçekleşmişti. Buna göre memurun alım gücü %37,5 kadar artırılmıştı.
* O Refah -Yol ki; 54. Hükümet Refah-Yol, 1996 tarihinde asgari ücreti 210 dolar olarak tespit etmiş ve işçilere o güne kadar verilen en yüksek asgari ücreti ödemiştir.
* O Refah-Yol ki; kamu toplu iş sözleşmeleri ilk defa Refah -Yol döneminde, 3 ay gibi kısa bir zamanda sağlandı. Kamu kesimi ortalama giydirilmiş aylık ücretlerinde büyük bir artış sağlanarak, ücretler 50 milyon TL’den, 107 milyon TL’ye, dolar bazında 655 dolardan, 993 dolara çıkartıldı.
* O Refah-Yol ki; bütçeden Bağ-Kur emeklilerine 866 milyar TL, memur emeklilerine 985 milyar TL ve işçi emeklilerine de onları mağdur etmeyecek derecede destek sağlandı.
* O Refah-Yol ki; emeklilerin maaşlarında enflasyonun üstünde %51 reel artış sağlandı.
* O Refah-Yol ki; Körfez Savaşı sonrası Irak’a uygulanan ambargo sonucu kapalı tutulan “Kerkük-Yumurtalık” boru hattı, Amerika’nın tehditlerine rağmen, açtırıldı. 
* O Refah-Yol ki; 50 yıldan beri ilk defa 1997 tarihinde denk bütçe yapılabildi. 
* O Refah-Yol ki; 54. Hükümet döneminden önceki hükümetlerde sadece İstanbul dukalığına ve dönme diktasına sunulan kredi ve teşvik imkânları, onların ellerinden alınarak ülkemizin kalkınmasına, yerli ve milli sanayinin oluşmasına aktarıldı.
* O Refah-Yol ki; bütün bu işler yapılırken yeni zam ve vergiler konmadı.
* O Refah-Yol ki; arsızların hortumları kesildi. Paralar oluşturulan havuza aktarıldı.
* O Refah-Yol ki; D-8’ler (İslam Birliği) kuruldu. Bu bir nevi İslam ekseninin yeniden oluşması demekti.
* O Refah-Yol ki; devletin arazileri sermayedarlara satılmaktan kurtarıldı.
* O Refah-Yol ki; özel bankaların devletten uzun vadeli düşük faizli borç alıp, diğer taraftan bu parayı devlete yüksek faizle ve kısa vadeli olarak satmasının önüne geçildi. Böylece katrilyonluk korkunç kazançlar devletin kasasında kaldı.

Refah – Yol Hükümeti, daha önce birilerinin cebine/kasasına akan devlet imkânlarının hortumunu çıkarıp milletin cebine/kesesine/kasasına bağladığından birilerinin hesabına gelmedi ve çeşitli entrikalarla hükümet bozuldu. Bu yetmedi sudan bahanelerle Refah Partisi kapatıldı. 

Milli Görüş Partileri iktidarda olduğunda;

Ocak – Kasım 1974 tarihleri arası CHP ile Milli Selamet Partisi (MSP) koalisyon hükümetinde önemli hizmetler verildi. Bunların başında Kıbrıs’taki Türkleri Rumların zulmünden kurtararak KKTC (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti)’nin kurulmasını sağladı. Temmuz 1977 – Ocak 1978 tarihleri arasında da Adalet Partisi (AP)  ile koalisyon hükümeti kuruldu. Her iki dönemde de Tarım ve Hayvancılıkta, Sanayi’de büyük atılımlar yapılmıştı. Öyle di, Türkiye Tarım ve Hayvancılıkta kendine yeten 7 ülkeden biri olmuştu.  Koalisyon dönemlerinde Erbakan Hoca’nın projeleri ile yüzlerce fabrika’nın temelleri atıldı. Kısa zamanda bunların bir kısmı faaliyete geçirildi. Bunlarla beraber Ekonomide de gelişmeler oldu. Cumhuriyet döneminde Edirne’ye üretim ve istihdama yönelik tek bir yatırım yapıldı, o da Lalapaşa/Sinan Köyde Çimento fabrikası! Ne yazık ki, birçokları gibi o da birçokları gibi AKP iktidarı döneminde satıldı!

İşte, Milli Görüş partileri kısa dönemlerdeki koalisyon hükümetlerinde bile neler yaptı, yapmaya çalıştı.  

Refah Partisi’nin, mahkeme tarafından kapatılmasından sonra birileri bekledi ki; gösteriler yapılsın, olaylar çıksın ve ülke karışsın! Ama bu asla ve kat’a olmadı. Neden?  Milli Görüş Lideri, Refah-Yol Hükümeti’nin Başbakanı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan sayesinde. Çünkü O, her zaman barıştan yana idi! Milli Görüş’ü ülke menfaatlerinde Sağ’ı ile Sol’u ile her zaman birleştirici oldu. Bir de günümüze bakın! İktidarı ile Muhalefeti ile sorunlara çözüp üretme yerine politik kavgalarla, birbirlerini suçlamalarla zaman tüketiyorlar. Bir tarafta Ekonomik sıkıntılar, bir tarafta deprem sorunu, bir tarafta da politik kavgalar… Ülke ve millet için faydalı işler yapmak yerine birbirleriyle uğraşıyorlar!  Hal bu ki Erbakan Hoca, Refah Partisi’nin kapatılmasından hemen sonra bir basın toplantısı düzenleyerek kararla ilgili görüşlerini şöyle dile getirmişti;

“Bu, bir hukuk devletinde hatalı da olsa kararlara itaat edip, uyulması gerçeğini ortadan kaldırmaz. Bu sebepten dolayıdır ki, bütün camiamıza huzurlarınızda sesleniyorum şu anda ve bütün camiamızdan ricam olur ki, zerre kadar böyle bir karardan dolayı kimse müteessir olmasın. Bütün ülkemiz halkına da aynı mesajı veriyorum. Her zamankinden daha fazla huzura, sükûnete riayet edelim. Bu kabil olayları vasıta bilerek huzursuzluk çıkarmak isteyen provokatörler olabilir. Bunlara karşı her zamankinden daha ziyade uyanık olmalıyız. Bu vatan, bu ülke bizimdir. Olay aslında tarihin akışı içerisinde fevkalade basit bir olaydır. Bundan dolayı huzuru, sükûneti muhafazaya her zamankinden daha fazla riayet etmeliyiz.”  Erbakan’ın şu cümleleri tarihe altın harflerle geçti! 
Bir de günümüzdeki diğer siyasi partilerin tavırlarını Milli Görüş ile kıyaslayın! Milli Görüş, her zaman ve zeminde, her türlü şartlarda yıkıcı değil yapıcı olmuştur! Kavgadan değil, barıştan yana olmuştur! Zulümden değil Adaletten yana olmuştur. Dışa bağımlılıktan değil, kendi kendine yeten bir ülke olmanın mücadelesini vermiştir. 

Bunu, HANS (G.Müslim) anladı da, ne yazık ki HASAN (Müslüman) anlamadı!
Toplum olarak anlayamadığımız veya anlamak istemediğimiz, Milli Görüş farkı işte bu. Milli Görüş, Ahlak ve Maneviyatı, barışı ve kalkınmayı önde tutan bizim bin yıllık medeniyet değerlerimizin, Adil Düzen’in savunucusudur.

Dostça kalın…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Marsbahis
deneme bonusu veren siteler