0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne Barosu Başkanı Av. Gökhan Karakoç ve Edirne Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Coşkun Molla, torba yasa teklifinin kabul edilmesi halinde birçok zeytinlik alanın madencilik faaliyetlerine açılacağını söyledi. Karakoç, “1 litre zeytinyağın maliyetinin ve 1 kilo zeytinin nerelere geldiğini, hepimiz kendi gündelik ekonomik yaşantımızdan görüyoruz. Buradan çıkarmayı hedeflediğiniz madenler maalesef insan karnını doyurmaz” dedi.

Edirne Barosu Başkanı Av. Gökhan Karakoç ve Edirne Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Coşkun Molla, Edirne Barosu binası önünde basın açıklaması yaptı. Karakoç, madencilik faaliyetlerine açılacak zeytinliklerle ilgili mücadelelerinin devam edeceğini kaydetti. Molla ise yer altındaki hiçbir şeyin dünya üzerinden kıymetli olmadığını söyledi.

“Zeytin bu dünyadaki cennettir”

Karakoç, şunları kaydetti:

“Alt komisyonda çokça tartışmaya sebep olan ve hatta kötü görüntülerle de hafızalara kazınan yasa tasarısı gündeme geldi. Bu yasa tasarısıyla bizce her türlü madenden altından, petrolden, gümüşten daha kıymetli olan zeytinlikler madencilik çalışmalarının faaliyetlerine açılabilecek. Bunlar için ‘ÇED’ dediğimiz Çevresel Etki Değerlendirme Raporunun bile gerekli olmaması düşünülüyor. 1 litre zeytinyağın maliyetinin ve 1 kilo zeytinin nerelere geldiğini, hepimiz kendi gündelik ekonomik yaşantımızdan görüyoruz. Buradan çıkarmayı hedeflediğiniz madenler maalesef insan karnını doyurmaz. Özetle söylemek istediğimiz şudur; Zeytin bu dünyadaki cennettir, zeytin altından da diğer madenlerden de daha kıymetlidir. Edirne Barosu Çevre Komisyonumuz olarak bu yakın zamanda meclise gelerek yasalaşması planlanan yasaya, gücümüz yettiğince hukuk el verdiği ölçüde karşı çıkacağımıza, buna ilişkin her türlü mücadelenin yanında olacağımıza buradan kamuoyuna duyurmak isteriz.”

“Bir avuç şirketin çıkarları gözetilmiş olacaktır”

Molla, şu ifadeleri kullandı:

“Ormanlar, zeytinlikler, meralar, tarım arazileri ve korunan doğal alanlar 2004 yılından bu yana madencilik ve enerji projelerine açıkken bu teklif ile meralar, tarım alanları, doğa koruma bölgeleri maden bölgesi olarak düzenlenmiştir. Ayrıca Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerinde kısaltmalar ve hatta fiilen devre dışı bırakmalar gündeme gelmektedir. Teklif, Anayasa’nın çevrenin korunmasına ilişkin 56. maddesi ile devlet ormanlarını koruma yükümlülüğünü düzenleyen 169. maddesi başta olmak üzere temel çevre hükümleriyle çelişen düzenlemeler içermektedir. Yer altında hiçbir şey dünya üzerinden kıymetli değildir. Yer altında bulunan hiçbir maden insan yaşamı için zorunlu ve gerekli değilken yer üstündeki bütün değerler insan yaşamı için gerekli ve zorunlu şeylerdir. Bu nedenle bunların kesinlikle korunması gerektiğini de burada belirtmek isterim. Tek bir torba kanunla maden kanununun zeytincilik kanununa, mera kanunu, orman kanunu ve çevre kanunu ilgili maddelerini hükümsüz bırakacak bu teklifle eğer TBMM genel kurulundan geçerse toplumun genel kamu yararından çok bir avuç şirketin çıkarları gözetilmiş olacaktır.” Haber Ergin Yıldız