eşya depolama
romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
bandstanddiaries.com
sakarya escort belek escort adana escort antalya escort ankara escort aydın escort bursa escort gaziantep escort istanbul escort samsun escort balıkesir escort mersin escort konya escort eskişehir escort izmir escort sınav analizi denizli vip transfer kocaeli escort malatya escortmaltepe escort muğla escort manisa escort sivas escort tekirdağ escort tokat escort uşak escort yalova escort yozgat escort trabzon escort afyon escort aksaray escort amasya escort ardahan escort artvin escort bartın escort bayburt escort bolu escort burdur escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort edirne escort elazığ escort erzurum escort erzincan escort kırşehir escort van escort zonguldak escort giresun escort gümüşhane escort hakkari escort ığdır escort ısparta escort kahramanmaraş escort karabük escort karaman escort kars escort kastamonu escort kırklareli escort kütahya escort nevşehir escort niğde escort ordu escort osmaniye escort rize escort şanlıurfa escort siirt escort sinop escort şırnak escort tunceli escort yozgat escort tokat escort tekirdağ escort kütahya escort balıkesir escort aydın escort edirne escort sivas escort uşak escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort vergi konseyi görüntülü sohbet urla siyaset haberleri ankara magazin istanbul magazin yalova magazin kütahya magazin elazığ magazin adıyaman magazin tokat magazin sivas magazin batman magazin erzurum magazin afyon magazin malatya magazin ordu magazin trabzon magazin mardin magazin eskişehir magazin denizli magazin muğla magazin van magazin aydın magazin tekirdağ escort balıkesir magazin samsun magazin kayseri magazin manisa magazin hatay magazin diyarbakır magazin mersin magazin kocaeli magazin gaziantep magazin konya magazin sakarya magazin antalya magazin bursa magazin izmir magazin istanbul otomobil fiyatları istanbul ekonomi istanbul eğitim istanbul seyahat istanbul gezi rehberi antalya alışveriş merkezleri antalya ticaret
DÜNYADA BİR EŞİ OLMAYAN GÖÇ MÜZESİ: ROTTERDAM’DAKİ FENİX

DÜNYADA BİR EŞİ OLMAYAN GÖÇ MÜZESİ: ROTTERDAM’DAKİ FENİX

ABONE OL
10 Eylül 2025 15:26
DÜNYADA BİR EŞİ OLMAYAN GÖÇ MÜZESİ: ROTTERDAM’DAKİ FENİX
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rotterdam’ın Katendrecht liman bölgesinde yükselen FENIX Museum of Migration, yalnızca bir müze değil, milyonlarca insanın yolculuklarını, umutlarını ve hatıralarını içinde barındıran dev bir bellek mekânıdır. Açılış tarihi de tesadüf değildir: 19 Ağustos günü, Hollanda’ya Türkiye’den göçün 61’inci yılı burada kutlanmış ve bu anlamlı etkinliğe ev sahipliği yapılmıştır.

Böylesine özel bir tarihte kapılarını açan FENIX, göçün hüzünlü ve umutlu öykülerini ziyaretçilerin gözleri önüne sererken, benim de hayatımdan ve arşivimden izler taşıyor.

GÖÇÜN LİMANINDAN GÖÇÜN MÜZESİNE

FENIX’in bulunduğu Katendrecht bölgesi, bir zamanlar Amerika’ya göç eden milyonlarca Avrupalının uğurlandığı limandı. Buradan ayrılan gemiler, daha iyi bir yaşam umuduyla yeni kıtalara yol alan aileleri taşıyordu. İşte bu tarihî bağlam, göç temasını bu müzeye adeta kader gibi işlemiştir.

Bina, Çinli mimar Ma Yansong’un yönettiği MAD Architects tarafından yeniden tasarlandı. En dikkat çekici öğelerden biri, 30 metreyi bulan ve “Tornado” adı verilen çift sarmal merdiven. Bu mimari eser, göçün karmaşıklığını, döngüsünü ve yükselişini simgeliyor.

FOTOĞRAF ÇEKERKEN HİSSETTİKLERİM

Benim için fotoğraf, sadece bir görüntüyü sabitlemek değil; bir dönemin ruhunu, bir topluluğun heyecanını, bir yüzün umudunu, bir bakışın hüznünü ebedileştirmekti.

Geçmişte Hollanda’daki Türk toplumunun sosyal, kültürel, sportif ve dini faaliyetlerini fotoğraflarken, adeta onların hayatlarına eşlik ediyordum. Bir düğünde gençlerin coşkusunu, bir Ramazan akşamında iftar sofralarının paylaşımını, bir futbol sahasında ter döken çocukların enerjisini, bir kültür şenliğinde sahneye çıkan sanatçıların heyecanını objektifime yansıtırken; aslında kendi kalbime de kazıyordum.

Her kare, bir hatıranın geleceğe emanet edilmesi demekti. O günlerde içimde hep şu his vardı: “Bugün çektiklerim, yarının hafızasında bir belge olacak.”

FOTOĞRAFLARIMIN SERGİ YOLCULUĞU

Aradan yıllar geçti. Elimde biriken 15 bin fotoğraf, artık sadece benim değil, toplumun ortak hafızasına aitti. İşte bu fotoğraflardan bazıları önce Atlas Cultural Center’ın Türkiye ve Hollanda’daki sergilerinde görücüye çıktı. İnsanların kendi geçmişlerinden kareleri görünce yaşadığı duygusal anlara tanık olmak, bana tarifsiz bir sevinç verdi.

Atlas Cultural Center’a verdiğim 15 bin kadar fotoğraf, yukarıdaki kupürlerde görülen karelerden kaynaklanıyordu. Kupürlerdeki fotoğrafların orijinalleri, hem Hollanda’da hem de Türkiye’deki sergilerde yer aldı.

Ve şimdi, bu fotoğraflardan bazıları FENIX Museum of Migration’da sergileniyor. O dev müzenin salonlarında, dünya göç tarihinin görsel anlatımı içinde benim karelerimin de yer alması, hayatımda yaşadığım en büyük gururlardan biridir.

Benim için bu kareler; sadece bir gazetecinin ve fotoğrafçının emeği değil, aynı zamanda göçün içinden geçmiş bir toplumun aynasıdır. İnsanların yüzlerindeki gururu, özlemi, sevinci ve hüznü objektifimden geçerek artık evrensel bir belleğe dönüşüyor. Ve bu belleğin bir parçası olmak, hayatımın en anlamlı ödülü oldu.

MÜZE DEĞİL, TOPLUMSAL BULUŞMA NOKTASI

FENIX sadece bir sergi mekânı değil. Giriş katında yer alan “Plein” adlı dev alan, halka açık ve ücretsiz bir buluşma noktası olarak tasarlandı. Burada dil kursları, dans gösterileri, yemek etkinlikleri ve pazarlar düzenleniyor.

Ayrıca, Türk mutfağından esinlenen “Anatolian Café & Bakery” ve İtalyan dondurmacılığını yaşatan Granucci Gelato da ziyaretçileri ağırlıyor. Yani burası, yalnızca göçü anlatan bir müze değil, göçmenlerin kültürünü yaşatan bir yaşam alanı.

FENIX’in içindeki Anatolian Café & Bakery, Anadolu’nun simit, börek, baklava ve ayran gibi tatlarını Rotterdam’a taşıyor.

MÜZENİN KURULUŞU, AMACI VE MALİYETİNİN PERDE ARKASI

Kurucular ve Finansman

Müze, 2016 yılında hayırsever bir kuruluş olan Droom en Daad (Hayal ve Eylem) Vakfı tarafından başlatıldı. Vakfın başında, Amsterdam Rijksmuseum’un eski direktörü Wim Pijbes bulunuyor.

Finansman ise Hollanda merkezli Van der Vorm ailesi tarafından sağlandı. Aile, Holland–America Line gemicilik şirketiyle ilişkili olup, bu şirket göçmenlerin Avrupa’dan Amerika’ya taşınmasında önemli bir rol oynamıştır.

Yani girişimin tamamen kâr amacı gütmeyen, kültürel ve toplumsal bir misyona sahip olduğu ve hayırsever destekle finanse edildiği açıkça görülüyor.

NEDEN ESKİ BİR DEPO?

Müzenin yeri, Katendrecht yarımadasındaki eski Fenix depolarıdır. Bu yapı, 1923 yılında inşa edilmiş ve Holland–America Line’ın San Francisco depoları olarak hizmet vermiştir. Milyonlarca Avrupalı göçmen buradan gemilere binerek Amerika’ya yola çıkmıştır.

MALİYETLİ RESTORASYON VE MİMARİ VİZYON

Fenix II deposu, 2018’de Droom en Daad Vakfı tarafından satın alındı. Ardından 2020’de yenileme çalışmaları başladı ve yerel Bureau Polderman ekibiyle yürütüldü.

Restorasyon sırasında: Eski beton iç yapı büyük ölçüde korunarak yeniden kullanıldı; cephe ve tavanlar camla değiştirildi. Böylece mekân hem ışık alan hem de modern bir görünüme kavuştu.

AMAÇ: GÖNÜLLÜLÜK MÜ, KAZANÇ MI?

Bu girişim, açıkça kâr amacı gütmeyen kültürel bir projedir.

Amaç, kâr elde etmek değil; göç deneyimlerini sanat ve mimari aracılığıyla görünür kılmak, insanileştirmek, duygusal bir bağ kurmak ve göçün evrensel olduğunu göstermektir.

Müze, göçmenlerin taşıdığı umut, zorunluluk, hasret gibi duyguları anlamak üzerine bir belleğe dönüşüyor. Müdire Anne Kremers’in vurguladığı gibi: “Göç, biyolojik bir ihtiyaçtır; politik değil, insanidir.”

Müzenin kuruluş süreci, Hollanda’daki güçlü hayırseverlik geleneğinin bir ürünü. 2016’da kurulan Droom en Daad Vakfı projeyi üstlendi, finansmanı ise Hollanda’nın köklü iş dünyası ailesi Van der Vormlar sağladı. Vakfın başında Rijksmuseum’un eski direktörü Wim Pijbes bulunuyor.

Vakıf Başkanı Wim Pijnes ve patron Nico van der Vorm

Müzenin adresi de tesadüf değildir. FENIX, 1923’te inşa edilen eski bir liman deposunda hayat buldu. Bu depo, 20’nci yüzyılın ilk yarısında Avrupa’dan Amerika’ya yola çıkan milyonlarca göçmenin kalkış noktasıydı. İkinci Dünya Savaşı’nda hasar gören ve yıllar içinde harabeye dönen yapı, yeniden dirilişi simgeleyen anlamıyla seçildi. Müzenin adı da buradan geliyor: “Küllerinden doğan Anka kuşu” yani Fenix.

Restorasyon için milyonlarca euro harcandı. 2018’de satın alınan depo, 2020’den itibaren yenileme çalışmalarına alındı.

Tüm bu çalışmalar, kâr amacıyla değil; göçün evrensel hikâyesini görünür kılmak ve insana dair ortak bir deneyimi paylaşmak için gerçekleştirildi. Müzenin yöneticileri, “Göç politik değil, insani bir olgudur” diyerek vizyonlarını ortaya koyuyor.

HOLLANDA’NIN EN ZENGİN AİLELERİNDEN VAN DER VORMLARIN SERVET HİKÂYESİ

Rotterdam’ın köklü ailelerinden Van der Vormlar, bugün 9 milyar euroyu aşan servetleriyle Hollanda’nın en zengin ikinci ailesi konumunda. İş dünyası dergisi Quote, ailenin sadece bir yıl içinde 200 milyon euro daha kazandığını yazdı. Peki bu dev servetin ardında nasıl bir hikâye var?

Kendir, kenevir ve keten lifinden ip, halat, kumaş üreten ve ticaretini yapan ‘Vlasçı’ (keten tüccarı) bir ailenin oğlu, Rotterdam’ın liman devi oldu.


Ailenin servetinin temelini atan Willem van der Vorm (1873-1957), aslında mütevazı bir kökene sahipti. Rotterdam yakınlarındaki IJsselmonde’da bir keten çiftçisinin oğlu olarak doğdu. 1890’da şansını denemek için Rotterdam’a taşındı. Önce çıraklık yaptı, sonra muhasebecilik eğitimi aldı ve Scheepvaart & Steenkolen Maatschappij (SSM) adlı kömür ve denizcilik şirketinde çalışmaya başladı.

Kısa sürede yükseldi, 1905’te şirketi devraldı ve kömür ticaretini büyüttü. 1930’larda şirketi gizli bir anlaşmayla satmasına rağmen, dışarıda hâlâ patron olarak görüldü. Satıştan elde ettiği sermayeyle arazi, sanat ve farklı iş alanlarına yatırım yaparak Rotterdam limanının en güçlü isimlerinden biri haline geldi.

CRUISE TURİZMİ DÖNEMİ

1957’de çocuksuz Willem öldüğünde, servet yeğenlerine geçti. Yeğen Willy van der Vorm, 1960’ta HAL’ın başına geçti. Ancak o dönemde okyanus yolcu taşımacılığı, uçakların yükselişiyle cazibesini yitirmişti. Willy, şirketi batmaktan kurtarmak için yeni bir strateji geliştirdi: gemileri cruise turizmine yönlendirdi. Bu hamle, ailenin servetini korumasını sağladı. 1959’da inşa edilen SS Rotterdam gemisi, o dönemin sembolü oldu.

Willy’nin 1963’te ölümünden sonra görevi Nico van der Vorm devraldı. 1970’lerde büyük bir dönüşüm yaptı; yük taşımacılığını sattı, cruise işini büyüttü. Hatta Hollandalı mürettebatı daha ucuz Asyalı işçilerle değiştirdi. Şirketin merkezi de Rotterdam’dan ABD’ye taşındı.

1,2 MİLYAR GULDENLİK SATIŞ VE YATIRIM İMPARATORLUĞU

Baba Nico ve oğul Martijn van der Vorm

1988’de Nico ve oğlu Martijn, cruise işini Amerikalı bir rakibe sattı. Bu satıştan 1,2 milyar gulden (yaklaşık yarım milyar euro) gelir elde edildi. Ancak aile bu parayı harcamak yerine bir yatırım şirketine, yani HAL Investments’a dönüştürdü.

HAL Investments, denizcilik ve enerji şirketlerine yatırım yaptı. Daha sonra Pearle optik mağazaları alındı, bu girişim küresel GrandVision zincirine dönüştürüldü. 2015’te GrandVision borsaya açıldı, aile milyarlar kazandı. Sonraki yıllarda CoolBlue gibi popüler şirketlere ortak oldular, Eneco enerji şirketi için de adı geçen alıcılar arasında yer aldılar.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Marsbahis
deneme bonusu veren siteler