Recep çınar
Bu gün yeni bir Eğitim – Öğretim yılı başlıyor. Öncelikle eğitimde görev yapan tüm yöneticilerimize, öğretmenlerimize ve de öğrencilerimize kolaylık ve başarılar diliyorum.beylikdüzü escort
beylikdüzü escort bayan
Bu yıl eğitimde ilk ders herhalde ZAM olacak! Okulların açılması öncesi gündemden düşmeyen konulardan biri fiyatlar. Kaleminden çantasına, giysisinden kirasına, Okul (özel) ücretinden taşıt ücretine…beylikdüzü escort kızlar
Eğitimin önemi hemen herkes tarafından dile getirilir. Neden? Çünkü insan hayatında en önemli konulardan biri, belki de ilki eğitim! Öyle olmasa Rabbimiz tüm insanlık için kıyamete kadar yol gösterecek olan Kur’an-ı Kerim’de ilk olarak “Oku. Rabbinin adıyla oku!” ayetini indirir miydi? (Alak Suresi:1) Öyle ya, bir insan ne yapacağını nasıl yapacağını önce öğrenmesi lazım. Bunun için de okuyacak, eğitim – öğrenim görecek! Konu bu kadar net. Kime ait olduğunu bilmediğim (anonim diyebiliriz) bir söz var; “Eğitimi pahalı bulanlar, cehaletin bedelini ağır öder!” İşte bugün genelde İslam âleminde, özelde ülkemizde yaşanan budur! Ama asgari ücretli veya emekli ne yapsın?
Eğitim oldukça kapsamlı bir konu. Yeni Eğitim Yılı başlarken bir teklif olarak şunu sunmak istiyorum; Ahlak kuralları, Temizlik ve Trafik… gibi konularda çocuklarımıza uzmanlarınca ciddi eğitim verilmeli. Hatta; “Şehrimizi temiz tutalım”, “Nefsimize değil, Trafik kurallarına uyalım”… gibi sloganlarla bu konularda bir hareket başlatılmalı! “Eğitim, her işin başı olmalı” konusunu özümsetelim!
Topluma önce “yalan söyleyen tarih”değil, “gerçek tarih” okutulmalıdır! Ki, bu millet “Batıcılık” kompleksinden kurtulsun. Selçuklusu, Osmanlısı ile bizim ecdadımız, kurdukları medeniyet ve Adil Düzen ile bin yıl insanlığa barış, huzur, refah ve saadet getirmişlerdir. Bunu, önce ilme ve eğitime verilen önemle yaptılar. Şunu unutmayalım ki, tek kanatlı kuş uçamaz! Eğitim, dünyevi ve uhrevi (Maddi ve Manevi) olursa hem dünya, hem de ahiret saadeti sağlanır. Ecdat öyle yaptı. Ayrıca kuş yüzmeye, balık da uçmaya zorlanmaz! Her insanın yaratılışta farklı karakter ve kabiliyetleri vardır. Eğitimde bunlar da göz önünde bulundurulmalı. “Benim çocuğum illa Doktor olacak, Mühendis olacak… deme yerine, çocuğun önce karakter ve kabiliyeti tespit edilmeli, ona göre yönlendirilmeli.
Tarihimize baktığımızda ilmin, Müslüman âlimlerin büyük gayretleri neticesinde, yani köklü bir eğitimle çok ileri derecelere yükseldiği görürülür. Mesela;
* İbn-i Sina Tıb dalında (980-1037) Bugün Avrupa ülkelerinde Tıb Fakültelerinde hala O’nun kitapları okutuluyor.
* Ammar, 9 asır önce göz ameliyatını gerçekleştirdi.
* Ali bin Abbas (994 ölümü), ilk kanser ameliyatını gerçekleştirmiştir.
* Bilindiği gibi Avrupalılar eskiden Roma rakamlarını kullanırlardı. Bununla da çarpma, toplama, bölme mümkün değildi. Batılılar “sıfır” rakamını bilmezlerdi. İslâmi rakamları Kuzey Afrikalı Müslüman din adamlarından öğrenen Pizalı Leonardo Fibanoki’dir.
* “Sıfır” rakamını bulan Harezemi.
* Battani, Trigonometrinin temellerini atan büyük âlimdir.
* Binom formülünü Newton’dan önce cebire Ömer Hayyam kazandırdı.
* Sabit bin Kurra, Diferansiyel hesabını cebire kazandıran İslam âlimidir ve aynı zamanda geometriyi matematiğe uyguladı.
* Nasruddin Tusi (1201-1274), trigonomi konusunda ilk eseri yazmıştır.
* Müslüman âlimleri astronomiyi incelemek üzere rasathaneler kurdular.
* Zerkali (1029-1087), Ustürlab aletini (yıldızların yeri ve yüksekliğini gösteren alet) bulan Müslüman âlim.
* Beyruni, dünyanın yarıçapının yuvarlak olduğunu ve döndüğünü yazan âlimdir.
* Musa Kardeşler, 9. yüzyılda dünyanın çevresini ölçtüler.
* Battani, Güneş yılını hesaplayan ve neticede bugünkü modern bilim adamlarının hesaplarıyla mukayese edildiği zaman arada sadece 24 saniye eksik olduğu tespit edilmiştir.
* Uluğ Bey (1394-1449) Semerkant’ta büyük rasathane kuran âlimdir.
* İbn Eysem (965-1051), ışığın körevi alanlarda yansımasını ve optik ilminin temelini atmıştır.
* Farabi (970), sesin fiziki izahını yapmıştır.
* İsmail Cevheri (950-1010), ilk uçuş denemesini yaptı.
* İbn Firnas (880), uçağın öncülüğünü yaptı. Batıda ise uçak yapımı 1903 senesinde Orville Wright tarafından gerçekleştirildi.
* Razi ve Beyruni, Newton’dan önce yerçekimini tespit etmişlerdir.
* Beyruni, 18 maddenin özgül ağırlığını ve suyun ağırlığını buldu.
* Cabir bin Hayyam (721-805), atomun parçalanacağını söyledi.
* Cabir, kimya laboratuvarlarını kurdu, asitleri keşfetti.
* Beşir, Brand’dan önce fosforu buldu
* Piri Reis (1465-1524), haritayı ortaya koymuştur. – Amerika’yı keşfeden Kristoph Kolomb diyor ki, “Amerika’yı keşfimde, Müslüman âlimlerin kitaplarından faydalanıp Amerika’nın varlığını öğrendim.”
* İdrisi (1100-1166,) Dünya haritasını çizmiş.
* İbn Baytar (1190-1248) , 1400 civarında ilâç ve bitkiden bahseder.
* İbn Haldun, tarihi ilim haline getirdi.
* Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde de adı geçen Hezarfen Ahmet Çelebi’yi hiç duydunuz mu? “Uçan Adam” olarak anılan, hakkında çeşitli spekülasyonlar ve araştırmalar yapılan bu zat, Galata Kulesi’nden havalandıktan sonra 3358 metre süzülüp İstanbul Boğazı’nı aştığı ve Üsküdar’da bulunan Doğancılar bölgesine iniş yaptığı iddia edilir.
Hezarfen Ahmet Çelebi 1609 senesinde dönemin padişahı 1. Ahmet döneminde doğmuştur. Bilimle uğraşmayı sevdiği bilinir. Sahip olduğu engin bilgisi nedeniyle ”Bin Fehli” manasındaki Hezarfen ismi verildiği bilinmektedir. Tek ve yegâne amacı insanın uçabilmesini kanıtlamaktı. Uçmasını hedefleyen ama denemesi ölümle sonuçlanan Türk bilgini İsmail Cevheri’yi örnek aldı. Havada süzülmesi üzerine araştırmalar ve deneyler yapan Hezarfen Ahmet Çelebi kuşlar üzerine de bilimsel araştırmalarda bulunmuştur. Uçma çalışmalarında kuşları örnek alsa da sadece bununla kalmadı. Tasarladığı kanatlarda aerodinamik etkileri ve buna bağlı olarak da hava akışından faydalandığı görülebilir. Uçuş için lodoslu bir günü seçmesinde, hava akışından faydalanmak istediği açıkça görülmektedir. Yüksek uçak mühendisi Yavuz Kansu bunu aerodinamik formüllerle açıklamıştır. Her şeyden önce Kainatı yaratan Allah (cc), gönderdiği Peygamberler ve Kitaplar vasıtası ile her şeyi (iyi-kötü) insanlığa bildirmiştir.
Batılılar ilmi çoğunlukla Müslümanlardan aldılar. Biz ise bu değerlerimize sahip çıkamadık ve şimdi her şeyimizi Batı’dan bekliyoruz!
İslam Kültürünün Avrupa’ya Gelişi Şu Yollarla Olmuştur:
1. İspanya/Endülüs ve Sicilya Müslümanları vasıtasıyla
2. Müslüman üniversitelerinde okuyan batılı talebeler vasıtasıyla
3. Müslüman âlimlerin eserlerinin Latinceye tercümesiyle
4. Ticari münasebetler yoluyla
5. Haçlı seferleriyle.
Kaynaklar:
– Garp Membalarına Göre İslâm Medeniyeti (İ. Hami Danışmend)
– İslam Kültürünün Garbı Medenileştirmesi (Ahmed Gürkan)
– İslam Medeniyeti (Fuat Köprülü)
– Avrupa Üzerine Doğan İslâm Güneşi (Dr. S. Hunke – Alman)
Peki, yüzyıllar önce ilme bu derece katkı sağlayan Müslümanlar olarak bugün neden bu hale geldik? Neden, Teknik ve Teknolojide, Ekonomide, Tarım ve Hayvan ürünlerinde bile bunca verimli arazilere rağmen başka ülkelere bağımlıyız?
Bence en önemli sebep, Batılılar ilmi Müslümanlardan transfer ettikten sonra onlar eğitim ve öğretime önem vererek hızla gelişirken, biz Müslümanlar da yüce değerlerimizden uzaklaştık/uzaklaştırıldık! Bunda, İslam’ı ortadan kaldırmak isteyen emperyalist haçlıların büyük rolü olduğu gibi, onları örnek alan içimizdeki beyinsizlerin de büyük katkısı var!
Yeniden o eski dturumumuza ulaşabilir miyiz? Elbette! “Önce ahlak ve maneviyat” la birlikte Eğitim, Eğitim, yine de Eğitim! Tabii ki, her şeyimizle bin yıllık medeniyet değerlerimize sahip çıkmalıyız. Yoksa haçlı emperyalistlerin baskı ve sultası altında sömürülmekle dünyamız da ahretimiz de berbat olur!
Yeni Eğitim ve Öğretim yılı hayırlı olsun…
Dostça kalın…
GÜNDEM
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024EKONOMİ
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024