0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Uzman Psikolog Nergis ÖZDİNÇ

Kadınların toplumdaki yerleri eskisinden çok farklı. Onlar artık sadece kadınlık ve annelik rolleri ile yetinmiyorlar. Şehirleşen kadın, aldığı diğer rolleri ile artık başka alanlara da yetmek durumunda kalıyor. Yıllar içerisinde kadının toplumda değişen rollerinin getirdiği sorumluluklarla baş edebilmek, kadınları daha stresli, kaygılı hale getirebiliyor ve bu durum kadının her alanına yansıdığı gibi hamilelik ve doğum alanına da yansıyor.

Eskiden sadece annelik ve kadınlık rollerine odaklanan ve öncelikleri bunlar olan kadınlar artık aldıkları diğer rollerin etkisi ile doğurganlıklarına, bedenlerine güvenmeyi unutmuş görünüyorlar. Durum böyle olunca, hamilelikten ve doğumdan korkan kadınların sayısı gittikçe çoğalıyor.  Hatta bundan dolayı doğum şekli ve tercihlerin değiştiğini görebiliyoruz. İçgüdülerini unutan, bedenine güvenmeyi unutan, her şeye en hızlı şekilde ulaşan kadın, doğumunda da bunları talep etmeye başlar oldu. Bu da beraberinde pek çok sorunu ortaya çıkarınca hamile ve doğum psikolojisi alanına ve bu alanda çalışan psikoterapistlere ihtiyaç hissedildi.

Hamile ve doğum psikolojisi alanında öncelikli olarak hamile kadın olmak üzere, onun eşi, annesi ve kadını etkileyen geniş aile üyelerindeki kadınlar, hatta kadının şahit olmadığı ancak kuşaklar arası aktarılan olumsuz hamilelik ve doğum hikayeleri ile çalışılır. Böylece kadını hem hamileliğe hem doğuma hazırlamak amaçlanır.

Annelik, hamilelik ve doğum konularında korku ve kaygılar var ise bunlarla baş etme üzerine bir yol haritası oluşturulur. Bu süreçte kadın doğuma hazırlanırken aynı zamanda ebeveynliğe de hazırlanmış olur. Anne olmadan önce bu süreci deneyimlemiş olmak ebeveynlik rollerimize de olumlu yansımaları olacaktır.

Hamilelik ve doğumuna hazırlık yapan ebeveynler, doğum sonrasında da kendine güvenen, lohusalık dönemindeki süreçle daha kolay baş edebilen ve dolayısı ile psikolojik açıdan daha güçlü bir rol alabilecektir. Bu hazırlık süreci, çocukları ile daha güvenli ve güçlü bir bağ kurmalarına destek olacaktır.

Hamileliğe ve doğuma psikolojik hazırlık süreci, anne baba olarak doğum sonrasında da bütünsel bir destek sağlar. Bu hazırlık süreci bilgilenmenin yanı sıra anne ve baba adayının kendini keşfettiği bir süreç olması açısından çok kıymetlidir.

Bu hazırlık sürecinde anne ve baba adayları, öncelikle kendi var oluşlarına ve sonra çocuklarının var oluş sürecine saygı duymayı öğrendiklerinde, hamilelik ve doğum yolculukları gibi ebeveynlik yolculuklarının da sağlıklı geçmelerine katkı sağlayacaklardır.

Annelik, hamilelik süreci ve doğum ile ilgili kaygı ve korkularınız var ise bunların doğum sonrasında da şekil değiştirerek devam edeceğini öngörerek, öncesinde mutlaka bir uzman desteği almanızı öneririm. Tüm anne adaylarına sağlıklı bir ebeveynlik süreci diliyorum.