Milletvekili Yazgan, yazılı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bizler, ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde birçok gelişmiş ülkeden önce, 5 Aralık 1934 tarihinde seçme ve seçilme hakkını kazandık.
Başbakan İsmet İnönü ve 191 milletvekilinin 5 Aralık 1934’te meclise sunduğu, kadınların milletvekili seçme ve seçebilme hakkını içeren yasal düzenleme; 258 milletvekilinin tamamının oylarıyla kabul edildi. Bu yasal değişiklikle birlikte Türkiye’de kadınlar; demokrasinin beşiği sayılan birçok Avrupa ülkesinden çok daha uzun zaman önce bu yasal hakka sahip oldular.
Başbakan İsmet İnönü o tarihte yaptığı Meclis konuşmasında şöyle diyordu: “Bir memleketteki, yurdun her tarafı istilâya uğradığı zaman, kadınlar ateş altında erkeklerle beraber omuz omuza çalışırlar, memleketin geri kalan kısmını korumak ve beslemek için tarlanın kara toprağından yiyecek çıkarmaya çalışırlar. Elbette bu mevcudiyetlerin yurdun her köşesinde ve her tabakasında söz söylemeye hakları vardır. Türk inkılâbı denildiği vakit, bunun, kadının kurtuluş inkılâbı olduğu beraber söylenecektir.”
Kadınlar, eşit yurttaşlık kimliğine sımsıkı sarılarak 1935 yılında gerçekleşen seçimlerde sandıklara koşup oy kullandılar. Seçim sonucunda 17 kadın milletvekili Meclis’e girdi. 1936 yılında yapılan ara seçimle birlikte kadın milletvekili sayımız 18’e yükseldi. O zamanki parlamenter sayımıza göre bu oran yüzde 4,6’ya denk geliyordu ve parlamentoda kadın temsil oranı açısından dünyada ikinci sırada yer alıyorduk. Bu bir devrimdi…
Gelinen noktada ülkemiz kadınların siyaset alanındaki temsiline dair 1935 yılındaki durumunun çok gerisindedir. Şüphesiz ki bu perçinleyen mevcut durumda kadınlara toplumsal ve siyasal yaşamda ikinci sınıf muameleyi layık gören, kadının birincil görevini annelik ve ev hanımlığı olarak tanımlayan, erkek egemen aile yapısına mahkum bırakan, kadınların korunmasıyla alakalı en temel hakları içeren “İstanbul Sözleşmesi’ne” dahi karşı çıkan iktidar sahipleridir. Güçlü toplum, toplumun yarısını dışlayarak var olamaz.
Gerek üretimde gerekse yönetimde kadınların önüne çıkarılan her türlü cam tavanı parçalamak için Ulu Önder Atatürk’ün gösterdiği çağdaş, eşit, laik ve özgür Türkiye hedefiyle hareket etmeye devam edeceğiz. Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı Verilişinin 89. Yıldönümünü ve Dünya Kadın Hakları Gününü bu duygularla gönülden kutluyorum.”
Haber Merkezi
GÜNDEM
25 gün önceGÜNDEM
20 Temmuz 2025GÜNDEM
20 Temmuz 2025GÜNDEM
20 Temmuz 2025GÜNDEM
20 Temmuz 2025GÜNDEM
20 Temmuz 2025GÜNDEM
20 Temmuz 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.