eşya depolama
DOLAR 35,9295 -0.01%
EURO 37,4513 0.26%
ALTIN 3.313,850,85
BITCOIN 3521232-1,42%
Edirne

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kul olabilmek!

Kul olabilmek!

ABONE OL
11 Ocak 2025 11:45
Kul olabilmek!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Recep Çınar

İnsanlık tarihi incelendiğinde isyan halinde olan topluluklara Allah’ın zaman zaman çeşitli cezalar verdiği görülür.

Rabbimiz Kuran’da; “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım”. (Zariyat: 56) diyerek bize görevimizi bildiriyor.

Demek ki, insanın yeryüzünde yegâne görevi Allah’a kulluk. Bu görevin dışına çıkınca Rabbülalemin, “kullarım belki uyanırlar” diye fert veya toplu olarak cezalar veriyor.

 Gerek Kuran’da gerekse İslami eserlerde helak olan kavimlerin helak oluş sebepleri anlatılır. Mesela;NUH KAVMİ: Nuh Peygamber (a.s) Yüce Allah’ın (c.c) emir ve yasaklarını kavmine bildirmiş; ancak kavmi, eski inançları olan putperestlikte inat etmişlerdir. Allah’ın emirlerine asi gelen bu kavim “Nuh Tufanı” diye bildiğimiz bir tufanla helak olmuştur.

AD KAVMİ: Hud Peygamber, kavmine Allah’ın (c.c) tüm emir ve yasaklarını bildirdiği halde kavmi O’nu beyinsizlikle, yalancılıkla suçlamıştır. Allah’ın emirlerini çiğneyen bu kavim, şiddetli bir rüzgârla helak olmuştur.
SALİH KAVMİ: Salih Peygamber, kutsal deveye dokunulmamasını istediği halde kavmi kutsal deveyi boğazlayarak öldürmüştür. Semud Kavmi, nereden geldiği bilinmeyen, yürekleri yerinden oynatan korkunç bir sesle helak olmuştur.

LUT KAVMİ: Lut Peygamber de diğer peygamberler gibi Allah’ın (c.c) dinini uygulamak istemiş; ancak erkekler kadınlarını bırakıp, erkeklerle cinsel münasebetlerde bulunmuşlardır. Bu hal, Yüce Allah’ın (c.c) kanunlarına apaçık bir isyan olduğundan, bu kavim, depremlerle ve gökten yağan taşlarla helak olmuştur.
MEDYEN VE EYKE KAVMİ: Şuayip Peygamber de, diğer peygamberler gibi Allah’ın (c.c) emirlerini halkına bildirmiş; ancak kavmi ölçü, tartı ve hile ile ticari ahlakını yitirmiştir. Allah’ın (c.c) emirlerine apaçık isyan eden bu kavim, bulutlardan inen şiddetli ateşlerle yakılarak helak edilmiştir. (Bulutlardan inen ateşin yıldırım olduğunu düşünebiliriz.)

YAHUDİ KAVMİ: Musa Peygamber, kavmine Allah’ın (c.c) tüm emir ve yasaklarını bildirdiği halde halkı bu emirlere itaat etmemiştir. Bunun üzerine Yüce Allah (c.c) bu kavmin suretlerini maymun, domuz ve fareye çevirmiştir. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Böylece onlar kibirlerinden dolayı kendilerine yasak edilen şeylerden vazgeçmeyince, kendilerine aşağılık birer maymun olunuz demiştik” (Araf: 166)

SONUÇ OLARAK; insan nesli nasıl çoğalmış olursa olsun, Yüce Allah’ın (c.c) ilmi ve iradesiyle çoğalmıştır. Biz aciz insanlar, O’nun neyi nasıl yaptığını asla sorgulama yetkisine sahip değiliz. O, ne yaparsa güzel yapar, doğru yapar. Bize düşen görev; küfre sapmadan Allah’ın (c.c) emirlerine rıza gösterip, şükretmektir. Eşref-i Mahlûkata  (insana) yakışan da bu olur ancak.

Bugün insanların nasıl bir isyan içinde olduğunu görüyoruz; Tabii ki İslam’ın (Allah’ın) ölçülerine göre. İnsanlar gırtlağa kadar günaha batmış, ahlaksızlık diz boyu. Ama birçoğu bunun farkında bile değil! Veya vurdumduymaz bir tavır içinde.

Bu kış mevsiminde kar ve yağmur gibi nimetlerin olmayışı veya yetersiz oluşu acaba bizleri hiç düşündürmüyor mu?  Rabbimiz Kuran’ı Kerim’inde;  “Ey milletim! Rabbinizden mağfiret (günahları bağışlama) dileyin, sonra O’na tövbe edin ki size gökten bol bol yağmur göndersin, kuvvetinize kuvvet katsın; suçlular olarak yüz çevirmeyin.” (Hud:52)diye ikaz ediyor!

Mevlana öyle diyor; “sıkıntı ve huzursuzluk mutlaka bir günahın cezası, huzur ise bir ibadetin/kulluğun karşılığıdır.”

Kul olarak eksik ve hatalarımız olabilir. Ancak bunlar, Rabbimize karşı isyana dönüştürülmemeli. Her şeyden önce ahlaki değerlerimize sahip olup, şlediğimiz hata ve günahlardan tövbe ederek onlardan yüz çevirmemeliyiz. O’nun rahmeti tüm kâinatı kuşatmıştır, umulur ki, affolunuruz.

Kur’an’da bazı kavimlerin başlarına gelen belalar ile nasıl helak edildikleri boşuna mı bildiriliyor! Toplum olarak bunlardan ibret almamız gerekir. Bu da, Allah’a gereği gibi “kul” olmak gerekir.

Peygamberimiz (sav) bir hadislerinde; “Allah sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz. Ama o sizin kalplerinize ve amellerinize bakar” der.

Kul olmak, bizleri yoktan var eden Allah’ın emirlerine teslim olmaktır. Bu konudaki ölçümüz ise Kur’an ve Peygamberimizin Sünnetidir!

En çok okunan surelerden Fatiha Suresinin 5. Ayetinde şöyle der; “(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet (yardım) umarız.

Geçmişte bunca kavimler kulluk görevlerini yerine getirmeyip, Allah’ın emirlerine değil Şeytan’a ve nefislerine uydukları için çeşitli felaketlerle yok olmuşlardır! Bunlar ibret alınmazsa, (Allah -cc- göstermesin) bizim de başımıza çeşitli belalar gelir! Dostça kalın…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP