evden eve nakliyat
DOLAR 33,9818 0.11%
EURO 37,7251 -0.39%
ALTIN 2.726,78-0,69
BITCOIN 18372740,36%
Edirne
27°

AÇIK

05:01

İMSAK'A KALAN SÜRE

Siyasi cinayete “siyasi” af!

Siyasi cinayete “siyasi” af!

ABONE OL
22 Mayıs 2024 13:04
Siyasi cinayete “siyasi” af!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Recep Çınar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçtiğimiz hafta imzaladığı kararnameyle birçok sayıda mahkûm için af kararı alındı.

Bunlar, Türk siyaset tarihimizin en karanlık dönemlerinden biri olan 28 Şubat post-modern darbesinin failleri olarak yargılanan emekli Generallerin cezalarının affedilmesinin yanı sıra, Malatya’da 31 Mart 2019 tarihindeki mahalli seçimlerde Saadet Partili sandık müşahitlerinin katledilmesi davasında yargılanan Hacı Sülük oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 67 yaşındaki Hacı Sülük hakkında af kararı alması, “partili Cumhurbaşkanlığı”na yönelik eleştirileri bir kez daha haklı çıkardı. Küçük yavruların yetim kalmasına sebep olan Aktaş kardeşler davasının sanıklarından Hacı Sülük için çıkarılan af kararı, kamuoyu vicdanında rahatsızlık meydana getirdi. Zira öldürenler ödüllendiriliyor!

Olay özetle şöyle; Malatya’nın Pütürge ilçesinde yaşlı bir çiftin kabine girip oy kullanmak istemesi üzerine çıkan tartışma kavgaya dönüşür, silahla vurulan Saadet Partisi müşahitleri Hasan ve İlyas Aktaş, hayatını kaybetmişti. Olaydan sonra AKP’li Pütürge Belediye Başkanı Mikail Sülük’ün babası Hacı Sülük ile kardeşi O.S., yeğenleri H.Ö.S, A.S. ve M.S. yakalanmıştı. Hacı Sülük ile yakın akrabaları, 2’şer kez müebbet hapis cezası ve bir kişiyi yaralamaktan da 2 yıl 8 ay 15’er gün hapis cezası almıştı.

“Adaletin Yerini Bulmalı!”

Saadet Partisi Malatya İl Başkanı Mustafa Canbay, “Hacı Sülük, 2 kere ağırlaştırılmış müebbet cezası almasına rağmen yaşının 67 olması ve hastalığı bahane edilerek Cumhurbaşkanı tarafından serbest bırakılmıştır. Cezaevlerinde kanser hastası olup yaşlarına bakılmadan cezalarını çeken birçok mahkûm varken, Hacı Sülük’ün          AK Partili olması hasebi ile affedildiğinden başka bir şey akla gelmiyor. Bizler, Hacı Sülük’ün affı konusunda adaletin yerini bulmasını istiyoruz” diyor.

Karamollaoğlu’ndan AF tepkisi: “Bir cani, Erdoğan tarafından ödüllendirilmiştir!”

Saadet Partisi Lideri  Temel Karamollaoğlu ise konu ile ilgili açıklamasında şunları söylüyor;  “2019 yılında yapılan yerel seçimlerde, sandık başındaki müşahitlerden Hasan Aktaş ve İlyas Aktaş’ı katleden Hacı Sülük’ün Cumhurbaşkanı kararıyla affedilmesi; maşeri vicdanı ayaklar altına almış, demokrasiye kanlı bir gölge düşürmüştür. Meslek etiğine ve kanunlara riayet eden hâkim ve savcılar sayesinde ikişer kez müebbet hapis cezasına çarptırılan katil, sağlık sorunları bahane edilerek tahliye edilmişti. Demokrasiye ve masum iki insanın hayatına kasteden bir cani, Cumhurbaşkanı tarafından affedilerek adeta ödüllendirilmiştir. Saadet Partisi olarak, katili ve maktulü siyasi tutumuna göre değerlendiren bu anlayışın değişmesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”

Diğer bir AF  ise, 28 Şubat “Post Modern Darbesi” Paşaları!

Bundan 27 yıl önce askeri vesayetin zoruyla Başbakanlığını merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın yaptığı “Refahyol” hükümetini görevden çektiren ve 28 Şubat’ı “post-modern darbe” olarak tarihin kara sayfalarına geçiren paşaların da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kalan cezalarına af geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yayınlanan Resmi Gazete kararıyla; Çevik Bir, Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak, Hacı Sülük, Aliefter Aslan, Avni Yılmaz, Sevda Yüksel, Gülbey Sarıoğlu, Süleyman Tuna, Abdulhekim Yılmaz, Çetin Doğan ve Aydan Erol tahliye edildi. 28 Şubat darbesinden hapiste kimse kalmadı!

“Sincan’da demokrasiye balans ayarı yaptık, 28 Şubat bin yıl sürecek” sözlerinin failleri olan bu Paşalar aslında Refah yol hükümetini yıkıp Recep Tayyip Erdoğan’a, dolayısıyla AKP’ye siyasette yol açmıştı!  

Hukuk kelimesi Arapça “hak” kökünden gelir ve hak kelimesinin çoğulu olarak bilinmektedir. Türk Dil Kurumu’na göre hukuk kelimesi, “Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünüdür”. Bunun dışında hukukun “haklar” anlamı da vardır.

Birileri haksız yere katledildiğinde katili affetme veya etmeme hakkı kimin? Elbette katledilenin aile fertlerinin.

Peki, bu karar neye göre verildi?

Bu olay bana 27 Mayıs 1960 darbesi ile zamanın Başbakanı merhum Adnan Menderes ve iki Bakanını hatırlattı!

O tarihte ülkemizi DP (Demokrat Parti) hükümeti yönetiyordu. Başbakan Adnan Menderes idi. 27 Mayıs 1960 tarihinde bir askeri darbe yapıldı. Ardından zamanın Başbakanı Adnan Menderes 2 Bakan arkadaşı ile birlikte yargılanarak 17 Eylül 1961 tarihinde İmralı Adası’nda asılarak idam edildi.

Peki, Suçları ne idi?  

1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti dönemi bazı  ekonomik ve siyasi çalkantılarla geçti (tabi, bu günkünden fazla değildi!) . İhtilalın sebebi, Başbakan Adnan Menderes’in orduyu kışkırtan bazı açıklamaları olduğundan da bahsedilir. Ancak Menderes bu iddiaları hep yalanlamıştır.

MBK açıklamasında;   “Demokrat Parti’nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü” ileri sürüldü ve ana gerekçe olarak bu gösterildi. 

Örneğin  Menderes’in , “Ben bu orduyu yedek subaylarla da yönetirim” dediği iddiası,  MBK tarafından darbenin meşrulaştırılması için sıkça kullanıldı.

Cunta yönetiminin darbeyi meşru gösterme gerekçeleri arasında Menderes hükümetinin uygulamaları, çıkarılan yasalar ve laiklik ilkesine aykırı adımlar da vardı. Subaylar DP hükümetinin rejimi tehdit ettiğini düşünüyordu.

Menderes’in bir parti meclis grubu konuşmasında vekillere “Siz isterseniz Hilafeti bile geri getirebilirsiniz” demesi açık tehdit olarak sayıldı ve DP anayasa ihlallerinde bulunmakla suçlandı.

Yani, eften püften sebepler!

22 yıldır yaşadığımız dönemde ülkemizde ekonomi mi, siyaset mi, eğitim mi, dış politika mı … hangi sorunlar çözüldü?

Halbu ki, kendisine “post modern darbe” yapılan Refah yol Hükümeti, bir yıl gibi kısa bir zaman zarfında birçok sorunu çözmüş, ülkemiz huzur ve refaha kavuşmaya başlamıştı. Yaşı müsait olanlar bir kıyaslasınlar bakalım; o bir yıllık Refahyol hükümeti döneminde mi ülkemiz daha huzurlu idi, yoksa 22 yıllık AKP döneminde mi?

Bu ülkede 22 yıldır ne gerçek adalet sağlandı, ne de huzur, refah ve kalkınma!

Dostça kalın…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP