0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Köy halkı, aşır tozdan dolayı tesisin kapanmasını istiyor. CHP eski Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, bölge halkının sorunları dinledi. Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkan Ayten Eren, tozun insan sağlığında ciddi bir yerinin olduğunu ifade etti. CHP Edirne İl Başkanı Harika Taybıllı da, kalker ocağını ziyaret ederek oluşan toza tepki gösterdi. 

“Tarım arazileri burada yok ediliyor”

Dumancı, şunları kaydetti:

“Burası yemyeşildi, hayvancılık yapardık. Suyumuzu da rahat içerdik, hayvanımızı da rahat otlatırdık. Vatandaş sağlıklı et yerdi. Ağaçların diğer tarafında, 5 metre ileride tarım yapılan alan var. Çıkan ayçiçeğine bakalım. Serçe parmağım kadar sapları var. Yok, olmadı. Döllenme olmadı. Tarım arazileri burada yok ediliyor” 

“İnsanlar toz yutuyor”

CHP eski Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu şunları söyledi:

“Köy halkı hep beraber olmuş, bu taş ocağını istemiyor çünkü doğaya zarar veriyor. Ormana zarar veriyor. Sulara zarar veriyor. Hayvancılık yapılamaz durumda. Tarlalar sürülemez duruma gelmiş. İnsanlar toz yutuyor. Taş ocaklarının doğaya verdiği en büyük zarar her taraf toz içinde. Saman balyaları hayvancılıkta yem olarak kullanılır. Bunlar toz içinde olduğu için hayvan da yemez. Dolayısıyla tarladaki tüm saman boşa düşmüş oldu”   

“İnsanların akciğer sağlığı önemli bu konuda”  

Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkan Ayten Eren de şu ifadeleri kullandı:

“Müthiş bir toz oluşuyor. Her ne kadar proje tanıtım dosyalarında ‘Toz önlenecek’ deniliyorsa da hafriyat yapan kamyonlar bile ciddi toz yüküne sahip oluyor. İnsanların akciğer sağlığı önemli bu konuda. Bu konuda herhangi bir sağlık taraması yapılmamış. Trakya kırsalında, kanser ve bu tür hastalıkların arttığı biliniyor. Ciddi bir konu, devletin önüne koymasını öneriyoruz. Su kaynaklarının da kaçtığını söylüyor, köyde görüştüğümüz insanlar. ‘İki su kuyumuz vardı’ diyor Vaysal köyü, ‘Üçüncü kuyu açmak zorunda kaldık ama hala su yetersiz’ diyor köy ihtiyaçları için”

“Köylü hayvanını otlatamaz hale gelmiştir”

Taybıllı da şunları kaydetti:

“Taş ocağının faaliyetlerinin çevre ve halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine şahit olduk. Oluşan toz ve partiküller bize oksijen verecek olan ağaçlarımızı kelimenin tam anlamıyla boğmakta; hem hava kalitesini hem bitki örtüsünü hem de yeraltı ve yüzey su kaynaklarını kirletmektedir. Oldukça geniş bir alanda faaliyet gösteren taş ocağının genişleme eğiliminde olduğunu öğrendik. Böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde zaten zarar görmüş olan mera ve tarım arazilerine yenileri eklenecek ve telafisi imkansız sonuçlara sebep olacaktır. Bölge halkı, taş ocağından yayılan toz ve gürültü kirliliği nedeniyle ciddi tehdit altındadır. Sayısız kere geçen kamyonlar sebebiyle köydekilerin huzuru bozulmuş ve yaşan kalitesi düşmüştür. Tarımsal üretkenlik azalmış, köylü hayvanını otlatamaz hale gelmiştir. Günümüzde çiftçinin, hayvancının içine sürüklendiği dar boğaz yetmezmiş gibi Vaysal’lı köylünün ekonomik durumu da taş ocağından dolayı daha da içler acısı hale gelmiştir. Bu nedenlerle hem doğanın korunması hem de halk sağlığının iyileştirilmesi adına taş ocağının faaliyetlerinin yeniden gözden geçirilmesi zaruridir. Köylüler kendi imkanlarıyla dava açmışlar ve bu dava köylü lehine sonuçlanmıştır. Ama bizler gördük ki taş ocağının faaliyetleri halen devam etmektedir. Vaysal’da doğamızla birlikte halkımızın adalete olan inancı da bir kez daha katledilmektedir.”  Haber Ergin Yıldız