eşya depolama
DOLAR 36,6759 0.18%
EURO 39,9957 0.44%
ALTIN 3.533,290,44
BITCOIN 30473230,47%
Edirne
23°

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Edirne YeniGün

Edirne YeniGün

14 Mart 2025 Cuma

Üreticilere karpuz fidesi dağıtılacak

Üreticilere karpuz fidesi dağıtılacak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Edirne Tarım ve Orman Müdürlüğünce üreticilere hibe destekli karpuz fidesi dağıtılacak. Müdürlükten yapılan açıklamada, “Karpuz Üretimini Geliştirme Projesi” kapsamında üreticilere yüzde 75 hibe destekli fide verileceği belirtildi.

Projeden yararlanmak isteyen üreticilerin 19 Mart mesai bitimine kadar başvuruda bulunmaları gerektiği aktarılan açıklamada “Edirne merkez, Meriç ve Uzunköprü ilçelerinde uygulanacak olan Karpuz Üretimini Geliştirme Projesi kapsamında, yüzde 75 Bakanlık hibeli yüzde 25 çiftçi katkılı olarak karpuz fidesi verilecektir. Projeden yararlanmak isteyen üreticilerimizin 19 Mart mesai bitimine kadar Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Uzunköprü ve Meriç ilçe müdürlüklerimize başvuru yapmaları gerekmektedir.” denildi. (aa)

Devamını Oku

‘Hekimlerimiz pek çok sorunla karşı karşıya’

‘Hekimlerimiz pek çok sorunla karşı karşıya’
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP Edirne Merkez İlçe Başkanı Yücel Balkanlı, Tıp Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Ne yazık ki hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız, uzun çalışma saatleri, artan iş yükü, ekonomik sıkıntılar ve şiddet gibi pek çok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Daha iyi çalışma koşulları, hak ettikleri özlük hakları ve güvenli bir çalışma ortamı sağlanması, sağlık çalışanlarımızın beklentisi ve beklentiyi gerçekleştirmek iktidarın sorumluluğudur” dedi.

CHP Edirne Merkez İlçe Başkanı Yücel Balkanlı 14 Mart Tıp Bayramı mesajı yayınladı. Balkanlı mesajında şunları kaydetti:

“Sağlığımızı emanet ettiğimiz,fedakarlık ve özveriyle gece gündüz demeden çalışan çok değerli sağlık emekçilerimiz, kıymetli hekimlerimiz ve tüm sağlık çalışanlarımızın, 14 Mart Tıp Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum. Sağlık, bireyin ve toplumun en temel hakkıdır. Ancak ne yazık ki, hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız, uzun çalışma saatleri, artan iş yükü, ekonomik sıkıntılar ve şiddet gibi pek çok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Daha iyi çalışma koşulları, hak ettikleri özlük hakları ve güvenli bir çalışma ortamı sağlanması, sağlık çalışanlarımızın beklentisi ve beklentiyi gerçekleştirmek iktidarın sorumluluğudur. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)olarak, sağlık çalışanlarımızın haklarını savunmaya, onların sesini duyurmaya ve daha iyi bir sağlık sistemi için mücadele etmeye devam edeceğiz. Emeğiniz, özveriniz ve insan hayatına kattığınız değer için sizlere minnettarız. Bu vesileyle, başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözleriyle onurlandırdığı hekimlerimiz olmak üzere, tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlar, sağlıklı, huzurlu ve başarılı bir meslek hayatı dilerim.” Haber Merkezi

Devamını Oku

‘Edirne göçlerde merkez oldu’

‘Edirne göçlerde merkez oldu’
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Trakya Üniversitesi (TÜ) Göç ve Mübadele Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Balkanlarda Göç ve Kadın Konferansı” düzenlendi. Çevrimiçi düzenlenen konferansa konuşmacı olarak Yıldız Teknik Üniversitesinden Öğr. Gör. Dr. Ayten Semerci katıldı. Semerci, Edirne’nin Balkanlar’dan Trakya ve Anadolu’ya gerçekleşen göçlerde önemli bir merkez olduğunu ifade etti.

Göç olaylarında en etkilenenlerin başında kadın ve çocukların geldiğini belirten Semerci, bu süreçte acı olayların yaşandığını dile getirdi.

Balkanlardan göç eden kadınların gelenek ve göreneklerini yaşatmak için çaba sarf ettiklerini anlatan Semerci, şunları kaydetti:

“Çok çalışkan olan göçmen kadınları yola çıkarken yanlarına hem genç kızlarının çeyizlerini hem de köylerinde yetişen ürünlerin tohumlarını almışlardır. Böylece nihai hedef olarak ulaşacakları yeni yurtlarında yeni yaşamlarını yeşertmenin umudunu da beraberlerinde taşımışlardır. Mübadele esnasında göç yollarında, deniz yolculuklarında hem gemiler içerisinde hem de karantina bölgelerinde türlü sıkıntılara maruz kalan göçmen aileleri, bu sıkıntılı süreçleri atlatırken yanlarında hep kadınları, kızları ve anneleri olmuştur. Göçmen kadınların büyük kısmı, göç öncesinde gerek tarımda gerekse sanayi alanında çalışmakta iken göçler neticesinde büyük çoğunluğu işsiz kalmıştır. İşsiz kalan bu kadınlar, göç esnasında ya da savaşlarda eşlerini kaybetmeleriyle birlikte yeni geldikleri anavatanda aile geçimini de üstlenmişlerdir. Göçmen veya muhacir kadınların yaşadıkları bu dramatik hadiseler Türk edebiyatına da konu olmuştur.” (aa)

Devamını Oku

Üner’den RES tepkisi

Üner’den RES tepkisi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP 28. Dönem Edirne Milletvekili Aday Adayı Savaş Üner, Meriç ilçesinde yapılması planlanan Rüzgar Enerji Santrallerinin (RES) çevre ve insan sağlığını olumsuz etkileyeceğini açıkladı. Üner, “Meriç İlçemize, köylerine ve Subaşı Beldemize yapılması planlanan RES projesinin tekrar gözden geçirilmesini, ekilebilir sulak tarıma ve doğal ekosistemine zarar verilmeden çiftçimizin ve gençliğin teşvik edilerek köy nüfuslarının artırılması önceliğimiz olmalıdır” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 28. Dönem Edirne Milletvekili Aday Adayı Savaş Üner, Meriç ilçesinde yapılması planlanan Rüzgar Enerji Santrallerinin ÇED sürecinde bilgilendirme toplantısına katıldı. Toplantıda Edirne’nin Meriç İlçesi, Olacak, Küpdere, Kavaklı, Yakupbey, Paşayenice, Akıncılar, Saatağacı, Kadıdondurma, Umurca, Küçükdoğanca Köyleri ve Subaşı Beldesi mevkiinde 49 adet türbinden ve 1 adet elektrik depolama tesisinden oluşan projenin yapılması ve işletilmesi için hazırlanan ÇED dosyası ile ilgili firma yetkilileri tarafından vatandaşlara bilgi verildi.

RES’lerin doğal bir enerji kaynağı olarak düşünülse de olumsuz yönleri olduğuna dikkat çeken Üner, yazılı basın açıklamasında şunları kaydetti:

“Rüzgar enerjisi temiz enerji diyerek, fizibilite çalışmaları tam yapılmadan her tepeye, dağların sırtlarına RES kurulmamalı; çevre ve insan sağlığına olumsuz etkileri göz ardı edilmemeli, bereketli sulak arazileri ve ekosistem tahrip edilmemelidir.

Rüzgar türbinlerinin ilk ve önemli çevresel etkisi bereketli Trakya topraklarınadır. Bu yeşil alanların azalarak tribünlerin inşaat, yol ve bakımı için doğal ekosisteme müdahale edilmesi anlamına gelmektedir.

Projede tesis için tahsis edilen ancak kullanılmayacak arazinin köylüye tarım arazisi olarak kullandırılması düşünülmekte midir? Yoksa olan yine Edirne tarımının azalan ekilebilir arazisine mi olacaktır?

Rüzgar türbinlerinin ömrü kaç yıllık projelendirilecektir? Arazi kullanım hakkı proje sonlandırıldığında ilgili firmaya mı ait olacaktır yoksa arazi Devletimize, köy halkına, Belde ve İlçe halkına iade edilecek midir?

Rüzgar türbinleri, elektromanyetik alan oluşturarak kurulduğu bölgedeki hava ve denizcilik haberleşmelerini, radyo ve televizyon yayınlarını olumsuz etkileyebilmektedir. Bu etki, rüzgar türbinlerindeki gövde ve kanatların bir ayna görevi görmesinden kaynaklanmaktadır. Alıcıdan gelen sinyaller yansıtılmakta ve bu sinyaller alıcıya giden sinyalleri doğrudan etkilemektedir.  

‘VİCDAN HESABINI KİMLER VERECEKTİR?’

Sınır ötesine en yakın bölgeye RES santrali yapmak bırakın İlimizi, Ülkemizin güvenliğini tehdit etmeyeceğine dair araştırmaları tam olarak yapılıp, ilgili makamlardan görüş ve olur alınmış mıdır?

Rüzgâr türbinlerinin ürettiği darbeli ses ötesi dalga ve düşük frekanslı gürültü doğrudan uyku bozukluğu ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Türbinlerin ürettiği darbeli ses ötesi dalgalar ve düşük frekanslı gürültü semptomlara ve duyarlılığa neden olduğu ortaya konulmuştur. Gürültüden kaynaklı Rüzgâr Türbini Sendromu, insanların evlerini terk etmelerine neden olacak kadar ciddi semptomlara yol açmaktadır.

Yapılan araştırmalar güvenli mesafenin en az 2 kilometre olacağını göstermektedir. Peki hemşehrilerimizin sağlığı için hangi önlemlerin alınması ön görülmektedir?

Rüzgar türbinlerinin elektromanyetik alan etkisi, bal arılarının yönlerini ve besin kaynağını ya da kovanlarını bulamamalarına neden olabilecektir. Devletimizin verdiği onlarca teşvik ile üretime geçen ve geçimini bal ve arıcılıkla sağlayan onlarca aileye RES tesisinde iş sahası yaratılacak mıdır?

RES’ler yüksek hızla dönen pervaneleri ve çıkarttığı düşük frekanslı sesler nedeniyle kuşların ölümüne ve göç yollarının olumsuz yönde etkilenmesine sebep olabilmektedir (Hayli, 2001).

Türkiye üzerinden geçen göçmen kuş yolların önemli bir kolu tam olarak RES santrali yapılması planlanan araziye yakın konumlardır. RES’lerin kuş göç alanları üzerinde bulunması çok ayrı ve Uluslararası ölçekte sorunlara sebep olacak kapsamdadır. 

Ülke ve Dünya habitatına yüksek derece etkisi olan bir göç yoluna zarar verme etkisi olan bir tesisi inşa onayı vermek sadece günü kurtarmak değil midir? Vicdan hesabını kimler verecektir?

İlimizin göz bebeği konumundaki, sınır hattındaki en önemli noktalardan biri olan Meriç İlçemize, köylerine ve Subaşı Beldemize yapılması planlanan RES projesinin tekrar gözden geçirilmesini, ekilebilir sulak tarıma ve doğal ekosistemine zarar verilmeden çiftçimizin ve gençliğin teşvik edilerek köy nüfuslarının artırılması önceliğimiz olmalıdır.

Doğası korunan, torunlarımı alıp gezdirebileceğim yemyeşil bir Meriç diliyorum. Bugün değil yarınların bizim doğru kararlarımıza ihtiyacı olduğunu unutmadan, sesimizi değil sözümüzü yükseltmeli, bir olmalıyız.” Haber Merkezi

Devamını Oku

‘Kuraklıktan zarar görmemek için erken ekin’

‘Kuraklıktan zarar görmemek için erken ekin’
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’nin önemli ayçiçeği üretim merkezlerinden Edirne’de çiftçilere, bitkinin yaz aylarındaki sıcak ve kurak dönemden korunması için erken ekim tavsiyesinde bulunuldu. Trakya Üniversitesi Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, “Son yıllarda yaz aylarında yaşanan aşırı sıcaklar süt olum evresinde ayçiçeğini neredeyse kavurdu. Bunlardan kaçınmak için mecburen ayçiçeği ekimi erkene geldi. Artık toprak sıcaklığı da 10 derecenin üzerine çıktı ve tohum ekimi için uygun ortam oluştu” dedi.

Özellikle son 2 yılda yaz aylarında yaşanan kurak ve sıcak hava, gelişim döneminde ayçiçeğini olumsuz etkilerken bölgede verim kayıpları yaşandı.

Normal koşullarda nisan ayıyla başlayan ayçiçeği ekimi, son yıllarda yaz döneminde gözlenen olumsuz hava koşulları nedeniyle geriye kaymaya başladı.

Uzmanlar, bu yıl havaların erken ısınması ve toprak sıcaklığının ayçiçeği ekimi için uygun değerlere gelmesiyle ayçiçeği üreticilerine erken ekim önerisinde bulundu.

KIŞ MEVSİMİ KISALDI

Trakya Üniversitesi Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, küresel ısınmaya bağlı yaşanan iklim değişikliği nedeniyle kış mevsiminin kısaldığını söyledi.

Sıcakların erken gelmesiyle tohum ekimi için uygun koşulların oluştuğunu belirten Prof. Dr. Kaya, “Daha önceleri nisan ayı gelmeden ayçiçeğinde ekim yapılmasını tavsiye etmiyorduk. Toprak yeterince ısınmıyordu. ‘Mart kapıdan baktırır kazam kürek yaktırır’ deniyor ve soğuk havalar yaşanabiliyordu. Artık öyle dönemler de pek kalmadı. Bu yüzden yazlık bitkilerin ekim dönemi de değişmeye başladı.” diye konuştu.

“YAĞIŞ REJİMİ VE SICAKLIKLARI ÇOK ÖNGÖREMİYORUZ”

Kaya, geçen yıl yaşanan kuraklık nedeniyle ayçiçeğinde verim kayıpları yaşandığına dikkati çekerek, ayçiçeğinin yaz aylarındaki aşırı sıcaklardan korunması için ekim döneminin öne gelmesi gerektiğini vurguladı.

Ayçiçeğinde dekardaki bitki sayısı ile bitkideki dane ağırlığının verimi belirleyen unsurlardan olduğunu belirten Kaya, şunları kaydetti:

“Özellikle danenin ağırlığını belirleyen süt olum evresinde havaların serin olması lazım. Son yıllarda yaz aylarında yaşanan aşırı sıcaklar süt olum evresinde ayçiçeğini neredeyse kavurdu. Bunlardan kaçınmak için mecburen ayçiçeği ekimi erkene geldi. Artık toprak sıcaklığı da 10 derecenin üzerine çıktı ve tohum ekimi için uygun ortam oluştu. Ekimin yapılması ve bitkinin bir an önce toprak üstüne çıkması lazım. Toprak altında fazla kaldığı zaman özellikle köse hastalığı görülebiliyor. Dayanıklı çeşitler ve alınan önlemlerle bu sorun çözülüyor. Yüksek verim için artık ayçiçeğinin erken ekim yapılması gerekiyor. Yağış rejimi ve sıcaklıkları çok öngöremiyoruz. Bu yüzden ekimi ne kadar erken yaparsak yaz aylarındaki sıcaklıklardan bitkiyi o kadar korumuş oluruz.”

“KURAKLIKTAN ZARAR GÖRMEMEK İÇİN EKİM TAKVİMİMİZİ ERKENE ÇEKTİK”

Üretici Cem Yılmas, ayçiçeği ekimine bu yıl erken başladıklarını söyledi.

Son yıllardaki kurak ve sıcak havanın üretimi olumsuz etkilediğini dile getiren Yılmas, “Kuraklıktan zarar görmemek için ekim takvimimizi erkene çektik. Erken ekerek hem nisan yağışlarından daha çok yararlanıyoruz hem de bitkinin çiçeklenme dönemi haziran ayının ortasına denk geliyor ve sıcaklardan daha az etkileniyor. Böyle olunca verim daha iyi oluyor.” diye konuştu.

Üretici Nebil Eyikeyf de daha önce nisan ayında yaptıkları ayçiçeği ekimini öne çektiklerini ifade etti. (aa)

Devamını Oku