20 Aralık 2025 Cumartesi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 76’ncısını Edirne Saraçlar Caddesi’de düzenledi. Özel, “Beni seven arkamdan gelsin” diyerek “Şunu da söyleyeyim. Edirneliler, Meriç’i sıkı tutun. 15 Temmuz darbesinden sonra bir yılda 2 bin FETÖ’cü yakalandı ya burada. Bu darbeciler de günü gelince Edirne’den kaçmak isterlerse Meriç’ten Dedeağaç’a, size emanet serhat şehri. Sınırı iyi tutun. Zekeriya Öz’ün kaçtığı gibi kaçmaya kalkarsa birisi emanetimdir, Edirne’nin sınırı Edirne’nin evlatlarına” dedi.
Tartışma konusu olan Selimiye Camii’nin ana kubbe restorasyonuyla ilgili de konuşan Özel, “Edirne, Osmanlı’ya başkentlik yapmış eşsiz bir kent. Yılda 5 milyon turist geliyor bu kente. Ama Selimiye Camii, Edirne’mizin göz bebeği, Koca Sinan’ın emaneti Selimiye Camii’ni perişan ediyorlardı. Başvurular yapıldı, durduruldu, yenisi yapıldı. Bir dizi beceriksizlik, bir dizi kötü niyet. Güya bunlar muhafazakar olacak. Sen Koca Sinan’ın eserini muhafaza edemiyorsun, bir de ‘muhafazakar siyasetçiyim’ diye milletin duygularıyla oynuyorsun. Yazıklar olsun, yazıklar olsun” dedi.
Özel, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingleri kapsamında Edirne’de konuştu. Özel, burada yaptığı konuşmada, çeltik üreticisinin sorunlarına da değindi.
“Toprak Mahsulleri Ofisi böyle gün için vardır”
Özel, şunları kaydetti:
“Trakya bereketin yuvası ama sulama altyapısı tamamlanmadı. Şimdi Meriç’in suyunu organize sanayiye taşımak istiyorlar. Çiftçi zaten perişan, şimdi kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Ayçiçeğinde Edirne ve Trakya’daki verim kaybı yüzde 50’yi aşmış. Ben okudum, Ziraat Odalarının çalışmasından okudum; yüzde 50’yi aşmış. İpsala’da çeltik üretimi kuraklık yüzünden perişan oldu. Toprak Mahsulleri Ofisi almıyor; bir ay önce 27 lira olan çeltik 20 liraya düştü. Çünkü ofisi üreticinin arkasından çektiler. Buradan uyarıyoruz: Toprak Mahsulleri Ofisi böyle gün için vardır. Eskiden yazardı; ‘Ofis çiftçinin kara gün dostudur’ diye. Şimdi çiftçinin, çeltik üreticisinin kara günü bugündür. İpsala’nın kara günü bugündür. Ofis ortaya çıkacak, çiftçinin arkasında duracak. Yolu yok. Diğer yandan kuraklık sigortası. ‘Yaptırın, yaptıralım, TARSİM’e gidelim, parayı verelim’ diyorlar. Parayı alırken böyle zevkle sayıyorlar, çekmeceye atıyorlar. TARSİM yaparken parayı zevkle sayıyorlar değil mi? Çekmeceye atıyorlar. Sonra kuraklık oluyor, buğday düşmüş dekarında 60-70 kiloya. ‘Zarar ettim’ diyor, gidiyor TARSİM’den para almaya. ‘Sen 60 kilo biçmedin, 150 kilo biçtin’ diyor. ‘Kardeşim benden iyi mi bileceksin, gel bak 60 kilo biçtim’ diyor. ‘Ortalamaya bakarım, sen 150 kilo biçtin’ diyor. Parayı alırken zevkle alanlar, verirken titreyerek veriyor değil mi? İçme suyu alarm veriyor. Kayalı Barajı’nda doluluk yüzde 6’ya düşmüş. Önlem almayan iktidar şimdi belediyeleri suçluyor. Gala Gölü’nde ve Ergene’deki kirlilik hala devam ediyor. Bizim vekil diyor ki; eski Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ‘Ergene’de yüzeceğim’ diyordu. Onu söylerseniz iyi olur diyor. Dedim ki; bu espri çok yapıldı ama biz söylemeye utanıyoruz, bunlar sözünü tutmamaya utanmıyorlar. Ben daha ne diyeyim bu Ergene için? Eğitimde sıkıntı büyük. Deprem kaygısı ve güçlendirme amacıyla yıkılan okulların yerine yenilerini yapmamışlar. Ben bu meydana, bu hınca hınç sığmadığımız meydana Filiz Başkan’ın yaptıklarını anlattım; ta arkalardan bile koca alkış geldi.
“Tava ciğerde yılda 37 porsiyon kayıp var”
Eskiden durumu biraz olmayan çeyrek takardı, durumu olan tam altın takardı, durumu iyi olanlar ya da düğün sahipleri beşi bir yerde takardı. Hatırlıyor musunuz? Bizim göçmen düğünlerinde çok olur beşi bir yerde. Bu AK Parti 23 yılın sonunda beşi bir yerdeyi vatandaşın boynuna taktı: En yüksek enflasyon, en büyük yoksulluk, en büyük işsizlik, en kötü vergi sistemi ve en yüksek faiz! Ben buradan bütün çiftçilere şunu hatırlatıyorum: Buğday üreticileri, geçmişte 1 kilo buğday satınca 1 litre mazot alınıyordu. Doğru mu? 1 litreye 1 litre. Şimdi 1 litre mazot almak için kaç kilo buğday satıyorsun? 6 kilo. 6 kilo buğday satıyorsun, 1 litre mazot alıyorsun. Eskiden, AK Parti gelmeden önce, 1 kilo buğday 1 litre mazot alıyordu. AK Parti gelince 6 kilo buğday 1 litre mazot alıyor. Daha bunun üzerine yapılacak bir hesap yok. İlla hesap yap dersen en kızdığı yerden yapacağım. Altın hesabı şaşar mı? Asla şaşmaz. AK Parti geldiğinde, bu AK Parti’nin kara düzeninden önce, beğenmedikleri o üçlü koalisyonda en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün çeyrek altın 11 bin lira. En düşük emekli maaşı 16 bin 800 lira; 1,5 çeyrek altın. Yarın gidin sorun. 2002’deki altın fiyatını sorun, en düşük emekli maaşını koyun; 8 çeyrek altın. Bugün 1,5 çeyrek altın alıyorsun. Emekliler şunu düşünsün: AK Parti’den önce 8 çeyrek altın alan maaş düştü 1,5 çeyrek altına. Asgari ücretli 7 çeyrek altın alıyordu, düştü 2 çeyreğe. Edirne ciğeri… Geçen sene porsiyonu 240 liraymış. Şimdi olmuş 400 lira. Geçen sene asgari ücrete vurdun mu bir asgari ücret 92 porsiyon ciğer alıyormuş, bu sene bir asgari ücret 55 porsiyon ciğer alıyor. Bunların tutulacak yeri yok. Ciğer hesabında 92’den 55’e; bir yılda 37 porsiyon kayıp var. Bugün bir asgari ücretli bir porsiyon ciğer yemeye korkar. İşte bu yüzden bu AK Parti gelip de bu meydanı doldurabilir mi bugün? Sizin yanınıza geliyorlar mı? Hatırınızı soruyorlar mı? İnsan içine karışıyorlar mı? Yazın serin, kışın sıcak salonlarda siyaset yapıyorlar. Milletle değil, kendi atadıklarıyla toplantılar yapıyorlar. Sokaktan, meydandan kaçıyorlar. Onun için buradan; Edirne’den, Osmanlı’nın serhat şehrinden, Cumhuriyet’in göz bebeğinden, Gazi Mustafa Kemal’in hemşehrilerinin bağrından sesleniyorum: Artık AK Parti salonların partisidir; Cumhuriyet Halk Partisi meydanların, sokağın, milletin, halkın partisidir!”
“Bizi Yunan’a, Bulgar’a mahcup edenler gidecek”
Şimdi işin en tatsız, aslında en haksız yerine geldik. Bütün Türkiye konuşuyor; ‘Yunanistan’a gidip alışveriş yapılıyor, Bulgaristan’dan gelip alışveriş yapılıyor’ diye. Geldim sordum, hepsini yerinde gördüm. Bugün Edirneliler, İstanbullulara ucuza gıda alışveriş turları düzenleniyor, Dedeağaç’a geçiliyor. Doğru mu? Çünkü Yunanistan o kadar ucuz ki bugün Türkiye’deki gıdaya göre, yol parasını da kurtarıyor, fazlasını da kazandırıyor. Yunanistan’da bir Niko var, Niko’ya kıyma 350 lira. Türkiye’de bir asgari ücretli Nihat abim var, ona da arkadaşları Niko diyor; bizimkine gelince 900 lira. Yunanistan’da Niko’nun 350 liraya aldığı dana kıymayı, burada 900 liraya satan bir düzen var. Öyle olunca bu sefer buradan insanlar oraya, dünyanın ve Avrupa’nın en yüksek gıda enflasyonunun olduğu Türkiye’den Yunanistan’a geçip gıda alıyorlar. Peki, bir de Bulgaristan’dan gelen var. Bulgaristan’dan İvan geliyor, levayı veriyor, çantaları dolduruyor, üstüne bir tane de mont alıp Bulgaristan’a gidiyor. Bizim Türkiye’deki Okan kardeşim o bir tane montu alabilmek için bir ay çalışıyor. Peki, bu işin sebebi ne? Bütün meydan şahit, bütün Edirne şahit. Bu AK Parti geldiğinde bir leva 0.60 liraydı. Yani 1 lira verdin mi sana neredeyse 2 leva veriyorlardı. Şimdi adam geliyor 1 leva veriyor, biz ona 25 lira veriyoruz. 23 yıldır Türkiye’de yönetiliyor AK Parti tarafından, Bulgaristan’da yönetiliyor kendi hükümetleri tarafından. 23 yıl önce 1 lira verip 2 leva alırken, adam şimdi 1 leva verip 25 lira alıyor. 50 kat fark etmiş. Asgari ücret 8 çeyrekten 1,5’a indi, 6 kat fark orada. Buğdayda 6 kat fark, asgari ücrette öyle… Bir senede yüzde 65 gelmiş sırf ciğerin porsiyonuna. 23 yıl üst üste birikmiş; leva, Türk parası karşısında 40 kat değer kazanmış. Bulgaristan ülkesini, ekonomisini Türkiye’den 40 kat iyi yönetmiş. Buradan, Edirne’den bütün Edirne’nin şahitliğinde söylüyorum: Bu kara düzen değişecek kardeşim, bu hesap değişecek kardeşim! Bizi Yunan’a, Bulgar’a mahcup edenler gidecek, bu memlekete Atatürk’ün partisi gelecek. Eski günlere; Gazi’nin 10 yılda 15 milyon genç yetiştirdiği, şaha kaldırdığı, Sümerbanklar yaptığı, fabrikalar açtığı, bunların sata sata bitiremediği KİT’leri yaptığı günlere… Türkiye’nin iyi yönetildiği, birlikte çalıştığı, daha çok kazandığı, adaletle paylaştığı günlere gideceğiz.
“Edirne’nin sınırı Edirne’nin evlatlarına emanetimdir”
Şunu da söyleyeyim. Edirneliler, Meriç’i sıkı tutun. 15 Temmuz darbesinden sonra bir yılda 2 bin FETÖ’cü yakalandı ya burada. Bu darbeciler de günü gelince Edirne’den kaçmak isterlerse Meriç’ten Dedeağaç’a, size emanet serhat şehri. Sınırı iyi tutun. Zekeriya Öz’ün kaçtığı gibi kaçmaya kalkarsa birisi emanetimdir, Edirne’nin sınırı Edirne’nin evlatlarına. Tabii diğer taraftan şunu açıkça hatırlatalım. Neredeyiz? Edirne’deyiz. Kaç gün oldu? Darbenin üstünden 276 gün geçti. Ne dedi Erdoğan ilk günler? ‘Çok değil, bir ay bekleyin. Bir aya insanın içine çıkamayacaklar. Birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. Kendi ailelerinin bile gözünün içine bakamayacaklar’ dedi. Kim var burada? Dilek İmamoğlu. Kardeşiniz. 276 gün sonra biz bu meydandayız. Birbirimizin yüzüne bakmaya geldik Erdoğan. İnsan içine çıkmaya geldik Erdoğan. Ekrem Başkan Dilek Hanım’ın gözüne her gün bakıyor, o ona güveniyor, biz ona güveniyoruz. Sen gel bakalım da bu milletin gözünün içine bak. Biz el eleyiz, yürek yüreğeyiz, göz gözeyiz. İftiraya teslim olmayız, hiç kimseyi de arkamızda bırakmayız. Böyle bilin bunu.” Haber Ergin Yıldız
Edirne eski Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, kendi döneminde yapılan Saraçlar Caddesi’ndeki Sevda Çeşmesi’nin ardından bu kez jandarma kavşağındaki havuzun da yakıldığını belirterek, “Ben Filiz Gencan Başkana güveniyorum. Mutlaka çok daha güzelini yapacaktır. Bekleyip göreceğiz” dedi.
Edirne’de dört dönem belediye başkanlığı yapan Hamdi Sedefçi, son günlerde Edirne Belediyesi tarafından yapılan düzenleme kapsamında jandarma kavşağında kendi döneminde yapılan havuzun yıkılması konusunda açıklama yaptı. Sedefçi, daha önce yine kendi döneminde yapılan Saraçlar Caddesi’ndeki Sevda Çeşmesi havuzunun da dönemin belediye başkanı Recep Gürkan tarafından yıktırıldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Saraçlar çarşı havuzunu Recep Başkan yıktı, yerine ne koydu biliyorsunuz. Şimdi de Filiz Başkan jandarma altındaki benim dönemimde belediye çalışanları tarafından inşa edilen havuzu yıkıyor, ben Filiz Başkana güveniyorum mutlaka çok daha güzelini yapacaktır. Bekleyip göreceğiz.”
Saraçlar Caddesi PTT önünde bulunan Sevda Çeşmesi, caddede yapılan altyapı çalışmaları gerekçesiyle 2020 yılında belediye ekipleri tarafından yıkılmıştı. Elinde güvercin tutan bir kadın ve erkek heykeli ile aslan figürlerinin bulunduğu çeşme, 12 yıl boyunca kentin simgesi haline gelmişti.
Haber Seyide Esen
Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen konserde, Atatürk’ün sevdiği şarkılar seslendirildi. Konserde zaman zaman duygu dolu anlar da yaşandı. Edirneli vatandaşlar konsere yoğun katılım gösterdi. Konser öncesi konuşan ADD Edirne Şube Başkanı Celil Özcan, Atatürk’ün Edirne’ye gelişinin 95’inci yıl dönümü nedeniyle konser düzenlediklerini belirterek bütün sanatçılara, üyelere teşekkür etti.
İki bölümden oluşan konserde sırasıyla şu türküler seslendirildi;
Birinci Bölüm; Benden Selam Olsun Bolu Beyine, Vakit Seherde, Kütahyanın Pınarları Akışır, Beni Hor Görme Gardaşım, Bahçada Yeşil Çınar, Hani Yaylam, Sabahın Seherinde Ötüyor Kuşlar, Daha Senden Gayrı Aşık Mı Yoktur, Gönlüm Ateşlere Yandı, Bırak Gam Kederi, Çalın Davulları Çaydan Aşaya, Şefo’nun Evi
İkinci Bölüm; Sarı Zeybek, Drama Köprüsü Dardır Geçilmez, Çökertme, Dağlara Küstüm Ali, Mızıka Çalındı Düğün Mü Sandın, İzmir’in Kavakları, Hoş Gelişler Ola. Haber Büşra Akıllı
Dünya ve Avrupa üçüncülüğü bulunan 13 yaşındaki milli tekvandocu Berfin Avcı, “dünya şampiyonluğu” istiyor. Avcı, “Ülkemi bu şekilde temsil ettim. Dünya şampiyonasında birinci olarak bayrağımızı dalgalandırmak istiyorum” dedi.
Yunanistan’da geçen ay düzenlenen Avrupa Yıldızlar Tekvando Şampiyonası’nda bronz madalya kazanan Berfin, yeni başarılar için çalışmalarını sürdürüyor.
Milli sporcu Berfin, Avrupa Yıldızlar Tekvando Şampiyonası’nın çok iyi geçtiğini söyledi.
Kürsüde sürekli yer almak için çalıştığını ifade eden Berfin, “Şampiyona öncesi kamplar çok güzel geçti. Şampiyonada 4 maça çıktım. Üçüncü oldum. Ülkemi temsil ettiğim ve üçüncü olduğum için gururluyum.” dedi.
Berfin, katıldığı şampiyonaların kendisine önemli tecrübe olduğunu dile getirdi.
Tekvando da başarıyla adından söz ettirmek istediğini aktaran Berfin, “Gelecek yıl gençlerde daha iyi dereceler bekliyorum. Dünya ve Avrupa’da üçüncülüğüm var. Ülkemi bu şekilde temsil ettim. Gelecek yıl dünya şampiyonasında birinci olarak bayrağımızı dalgalandırmak istiyorum. Her gün antrenmanlarıma devam ediyorum. Gelecek yılki maçlara şimdiden hazırlanıyorum.” diye konuştu.
“DAHA DA GÜZEL BAŞARILARA İMZA ATACAĞINA İNANIYORUM”
Antrenör Erdal Duman da Berfin’in bu yıl önemli dereceler kazandığını ifade etti. Avrupa şampiyonasında sporcusunun madalyayla dönmesinin kendilerini çok sevindirdiğini anlatan Duman, “Berfin daha önce başarı göstererek dünya üçüncüsü olmuştu. Ardından azimle Avrupa şampiyonasına çalıştı. Yıldızlar Avrupa Şampiyonasından da dereceyle döndü. Daha da güzel başarılara imza atacağına inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu. (aa)
Yılbaşından itibaren tüketiciyi, esnafı ve reel sektör temsilcilerini ilgilendiren birçok düzenleme uygulamaya konulacak. Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026’dan itibaren ithalat aşamasındaki oyuncak denetimlerinde yeni bir aşamaya geçecek.
Yeni yıldan itibarıyla yürütülecek denetimlerde, oyuncak üzerinde, bunun mümkün olmadığı durumlarda ise ambalajında ya da oyuncağın yanındaki bir belgede imalatçı ve ithalatçı ile kayıtlı ticari isimlerinin veya kayıtlı ticari markaları ve adreslerinin olup olmadığı kontrol edilecek. Bu bilgilerin yer almadığı başvurular “işaretleme eksikliği” gerekçesiyle reddedilecek.
Ayrıca Bakanlık, yılbaşından itibaren kurulacak şirketlerde Elektronik Ticari Defter Sistemi (ETDS) zorunluluğu getirdi. Yeni yılda kuruluşu ticaret siciline tescil edilecek tüm şirketler, pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defterini ETDS’de tutmakla yükümlü olacak.
İkinci el motorlu kara taşıtlarının pazarlanması veya satışının, ilk tescilinden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometre geçmeden yapılamaması ve ilan kısıtlaması uygulamaları, uzatılmaması halinde yılbaşı itibarıyla sona erecek.
ARAÇ ALIM SATIMLARINDA YENİ DÖNEM
Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile de yeni yıla yönelik uygulamalar devreye girecek.
Buna göre, noterde yapılan sıfır araçların ilk tescili işlemlerinden ve tescil edilmiş araçların (ikinci el) satış ve devrine ilişkin işlemlerden, 1000 liradan az olmamak üzere satış ve devir bedeli üzerinden nispi noter harcı alınacak.
Ayakta teşhis ve tedavi gerçekleştirilen özel sağlık kuruluşları ile ağız ve diş sağlığı hizmeti sunulan özel sağlık kuruluşlarına ait belgeler, veteriner hekim muayenehane ve poliklinikleri ile hayvan hastanelerine verilen ruhsatlar, kıymetli madenler kuruluş ve faaliyet izin belgeleri, kuyum, ikinci el motorlu kara taşıtı ve taşınmaz ticareti yetki belgeleri ile ticari hava yolu ve genel havacılık işletme ruhsatlarından belirlenen tutarlarda yıllık harç alınacak.
Asgari ücretin 7,5 katı olarak uygulanan prime esas kazanç üst sınırı, asgari ücretin 9 katına çıkarılacak.
BASİT USULDE VERGİLENDİRMEYE YÖNELİK YENİ DÜZENLEMELER
Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 Ocak 2026’dan itibaren 13 büyükşehirde mal alım satımı, otel, lokanta faaliyeti gibi basit usul kapsamı dışında olan işler, diğer 17 büyükşehirde de bu kapsamın dışına çıkarılacak. Böylece tüm büyükşehirlerde aynı işi yapanlar eşit uygulamaya tabi olacak.
Ayrıca büyükşehirlerde ticari taksi, dolmuş, minibüs, otobüs gibi araçlarla şehir içi yolcu taşımacılığı yapanların kazançları gerçek usulde vergilendirilecek. Büyükşehirlerde olmakla birlikte, nüfusu 30 binin altındaki ilçelerde faaliyet gösteren taksi ve diğer şehir içi taşımacılık yapan mükellefler ile basit usul kapsamına giren diğer esnaf, şartları taşımaları halinde basit usulden yararlanmaya devam edecek.
Büyükşehirlerde mahalleye dönüşen ve nüfusu 2 binin altında olan bazı köy ve beldelerdeki mükellefler ise basit usulde vergilendirmeden yararlanmayı sürdürecek.
1 Ocak 2026’dan itibaren gerçek usulde vergilendirilecek mükelleflerin, kayıt ve beyanname verme gibi işlemlerinin yürütüldüğü Defter Beyan Sistemi kapsamındaki işlemleri, bağlı oldukları meslek odaları ve birlikler tarafından da yapılabilecek.
YERLİ KATKI ORANI RAPORU HAZIRLANACAK
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının düzenlemesiyle yılbaşı itibarıyla yerli katkı oranı yüzde 51’den az ürün ve girdiler için üreticinin talebi doğrultusunda ilgili oda veya borsa tarafından “yerli katkı oranı raporu” hazırlanacak.
Yazılım ürünlerinin yerli malı olarak kabul edilebilmesi için Bakanlıkça verilen “teknolojik ürün belgesi”ne sahip olması gerekecek. Bu belgeye sahip yazılımlar için düzenlenen yerli malı belgesinde yerli katkı oranı yüzde 100 kabul edilecek. Yurt içinden temin edilen girdilerin ithal olup olmadığına ilişkin menşe kontrolü yapılacak. Girdi ithal ise ithal girdi hesaplamasına dahil edilecek.
Öte yandan, Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı değişiklikle, amatör amaçlı su ürünleri avcılığında su altı tüfeğiyle bu işi yapanlar için 1 Ocak 2026’dan itibaren dalma yöntemiyle avlandıklarını gösteren “Amatör Balıkçı Belgesi” zorunlu olacak. (aa)