14 Eylül 2024 Cumartesi
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERİ OLMAK
DİL KÜLTÜRÜ ÜZERİNE BİR DERTLEŞME (2)
Kaygıyla mı Yaşıyorsunuz? Endişe ile Başa Çıkmanın Çeşitli Yolları
Polis ekiplerinden asayiş ve trafik denetimi
EDİRNE’DE MAHALLE KÜLTÜRÜ -2-
Sanatta Özne Sorunu-2
Sanat tarihi terimi olarak RAKURSİ, nesneleri üstten yandan veya alttan bakış açılarına göre oluşan ve nesneyi insanı ve varlıkları kısa veya daha uzun büyük gösteren görünüş. Ön planda büyük arkaya doğru geriye giden uzaklaşan bölümleri kısımları ise daha küçük ve kısa dar görünmesi, aşırı derinlik verilmesi prensibine dayanır. Resim sanatında geçerli olan bir terimdir. Figürün ya da nesnenin derinlik duygusu verecek şekilde betimlenmesi. Derinlik duygusu yanılsama anlamına gelen bir perspektif türü de diyebiliriz.
Perspektif, Rönesans ile Filippo BRUNELLESCHİ tarafından geliştirilen ve resim sanatında yerini alan bilimsel ve teknik anlamda çizim yöntemlerinin tümünü içeren bir tanımlamadır. Perspektifin özelliği, iki boyutlu bir düzlem üzerinde üç boyutlu objeleri betimleme tekniğidir.
Resim sanatı bir yüzey sanatıdır. Bu yüzey çoğunlukla bir düzlemdir. Aslında bir düzlem olan bu resim yüzeyinde yaratılmak istenen üç boyutlu ve hacme dayalı derinlik duygusunun algılanması şeklinde özetlenebilecek bir tanımı içermiş olmasıdır. Demek ki Rakursi ile geriye giden nesneye, figüre ait elemanların, bölümlerin kısaltılması küçültülmesi söz konusudur. Burada alışılmadık açılardan bakıldığında ortaya çıkan biçim bozmalarını dile getirmiş oluyoruz. Örneğin yatan bir figüre ayak ucundan bakıldığında ayaklar bize yakın olduğu için olduğundan daha büyük geriye giden ve bizden uzakta olan baş ise daha küçük görünür. Bunu uygulayan ressam baş önde ise başı büyük ayaklar geride olacağı için daha küçük biçimde çizecektir. Sanat tarihinde en bilinen örnek olarak Andrea MANTEGNA nın çarmıhtan indirilen Hz İSA nın ölü bedeni resmidir. PİETA (Brera MİLANO) Rakursi ye ilk örneklerden biridir.
15. yy sanatçıları yüzeyin üzerinde derinlik algısını perspektif çizim kuralları içinde düzene sokuyor ve resim de uzam bütünlüğünü sağlamaya çalışıyorlardı. Piero della FRANCESCA, Paolo UCCELLO olmak üzere pek çok sanatçıda perspektif kaygılarını resimlerinde görmek ve bu doğrultuda çalışmalar ile karşı karşıya gelmekteyiz. UCCELLO nun San Romano Bozgunu nda henüz rakursi sorununu göremiyoruz.
Atlı şövalyelerin çarpışmaları resme paralel olarak ön planda gerçekleşmekte yere düşen kargı parçalarının tek kaçışlı olarak geriye doğru daralarak sahne dekoru şeklinde sıralandığı bir resim görebiliyoruz. Rakursi ye göre ön plandan geriye doğru kısalma ve küçülme en belirgin özellikse de Hz İsa nın ölü bedeninde, öndeki ayaklar ile arkada ki baş figürasyonunda her hangi bir küçülme olmadığı , omuz ve başın düşey konumda gibi ayakta duran bir insanın ölçülerinde olduğunu fark edebiliriz. Ancak kollarda ve bacaklarda kısa görünüşü rahatlıkla gözlemleye biliyoruz. Kaburga ve karın boşluğunu, omuzlarını, çene altından başın konumunu rakursi ölçülerinde görebildiğimizi söyleyebiliriz. Ayakların küçük oluşu henüz rakursi denemesine uygun çizilmediğini göstermektedir. Ancak ilk deneme olarak yerini ve önemini korumaktadır. Bu nedenle bu resim önemli olduğu için örnek olarak aldık.
Sinematografi de yakın plan çekimlerinde ( Close Up Shot – Fotoğrafta Makro çekimde denir.) sadece odaklandığımız figüre ve nesneyi görürüz. Kişinin mimikleri duygusal durumu belirgin şekilde ifade edilir. Sanki sinema perdesinden çıkıp üzerimize doğru geldiğini önümüzde gibi hissederiz. Stalingrad, İkinci Dünya Savaşının yıkıcı dehşetiyle acıyı ve direnişi yansıtan bir film karesi. Enemy atthe Gotes 2001.
Buna çok güzel bir örnek diyebiliriz. Kimi savaş sahnelerinde savrulan mızraklar sanki size geliyormuş gibi gelebilir ve irkilirsiniz. 3 boyutlu filmlerde denilen 3D filimler, özel gözlükler takılarak izlenir. Sanki kendinizi filmin içinde gibi hissedersiniz. Perdeden fırlamışta üzerinize geliyor gibi tepkiler verirsiniz. 3D filmi izlerken biri sizleri kameraya alsa görüntünüzü çekse ne çok tepkisel reflekslerle hareketler sergilediğinizi görmenizi isterdik.
O nedenle sinemadan verilen bu örneklerle aşırı derinlik hissi de yaratarak Rakursi etkisi ile resim yüzeyinden fırlayacakmış gibi çizimlerle benzer bir duyguya da kapıldığımız olmuştur. Geriye giden ve kısalan küçülen oranlarla figür ve nesnelerde olağan dışı etkili görünümlerle resmetme tarzı olarak Rakursi apayrı özel perspektif efektlerini kullanma adına çok etkileyici çizimleri de bize sunmaktadır. Şunu da belirtmekte fayda var. Animasyon denilen çizgi filim ve basılı çizgi roman dünyasında İllüstrasyon olarak, hatta karikatürlerde de aksiyon olarak abartılı rakursi çizimleri geniş yer tutar
Rakursi, kimi poz ve duruşlarda kısa görünüş pek de estetik olmaya bilir. Gözün kabul etmeyeceği bir duruş çizime uygun düşmeye bilir. O nedenle biz en uygun duruşları tercih eder ve düzenleriz. Bütün Dünya Dergisinde Murathan MUNGAN. Şiirinin dorukları başlıklı bir yazı ile ele alınmış. Eli alnında bir fotoğraf karesi paylaşılmış. Duruşu çok güzel ancak sol elinin baş parmağı parmak değil sanki eklenti bir parçaymış gibi sakil duruyor. Halbuki baş parmağın rakursi si bu gördüğümüz uzantıdır. Eğer gerçek bir fotoğrafçı olaydı bu basit kuralı uygulardı ve anlamsız ve estetik yoksunu bu pozu verdirmezdi .
Ben olsam Sol elin başparmağını geriye gidecek şekilde değil elin parmaklarını bitişik tutarak alnına dayamasını sağlardım. Çünkü rakursi kısa görünüş içinde anatomik olarak deformasyonları içerdiği için gözümüzün görüş açısı içinde mantıklı gelmeyecek şekilde biçimleri betimlemiş oluruz.
Devamı yarın…