04 Kasım 2024 Pazartesi
Ercan Kerman
Gülçavuş’taki evimizden arabayla yola çıktık. Niyetimiz Enez’e gitmekti. Fakat araba yola çıktığı zaman acayip sesler çıkarmaya başladı. Doğrusu motorda bir arıza var diye çok korktum. Deniz evindeki yan komşumuz Almanya’da BMW fabrikasında Uzun yıllardan beri çalışıyordu. O da baktı motorda bir şey yok. Sen bu haliyle Keşan’a kadar gidebilirsin orada sanayide bir baktır dedi.beylikdüzü escort
beylikdüzü escort bayan
Keşan’da sanayide kimseyi tanımıyordum her yıl muayeneyi önce gaz ölçümü yaptırdığım güzel Oto’ya gittim. Biz sadece LPG’li araçlara bakıyoruz dediler. Peki bana tavsiye edeceğiniz bir usta var mı? diye sordum. Hemen arka blokta Hasan usta var dediler. Hasan Usta’yı buldum. Arabayla deneme turuna çıktı. Geldi kapı içlerinden olabilir dedi. 4 kapıyı da yağladı. Arabayı kaldırdı. Kaportanın eteklerinden ses yapabilecek yerleri vidaladı. O arada senin sileceklerde eskimiş çocuğa 200 lira ver yeni silecek takalım dedi. Çocuk motosikletle gidip silecekleri getirdi. Onları hemen yerine taktı. Tekrar deneme turuna çıktık. Ses tamamen kaybolmuştu.beylikdüzü escort kızlar
O zaman ayaklarımın suyu erdi. Denizde evin önünden değil de, karayollarının o taraftan giriyorduk. O yol da son derece bozuktu. Toprak yolda çok fazla tondela vardı. Arabanın tüm vidaları oynayacak gibi tır tır gidip geliyorduk. Herhalde o zaman bu ses oluştu.
Tekrar konumuza dönersek Hasan Usta bizim arabayla bir saatten fazla uğraştı.
Borcumuz ne kadar usta diye sordum.
Bir şey yapmadık ki Borcun yok dedi.
Ben de sonradan çok pişman olacağım bir iş yaptım. Çıkardım yüz lira verdim.
Paramızın bu aralar çok hızlı değer kaybetmesi dengelerimizi de bozdu. Yüz lira ile ancak iki tek köfte alabilirdi. Sonradan pişmanlığım o yüzden. Bu tok gözlü ustanın bir şekilde tanıtılması gerekiyordu. Bu yazıyı kendisinden İzin aldığım için yazıyorum.
Birkaç gün sonra Edirne Emniyet Müdürlüğü’nden telefon ettiler. Oğlum Komiser Cem Kerman (şimdi devreleri Emniyet Müdürü) 4 Eylül 2011’de Tunceli’de hanımı ile birlikte şehit edilmişti. O gün her yıl olduğu gibi kabri başında alma töreni yapılacaktı. Bizim katılmamızı için arıyorlardı. Tabii ki o gün Edirne’de idik. Ertesi gün tekrar Gülçavuş’a dönerken Hasan Usta’ya iki kutu kavala kurabiyesi aldım. Birini orada dağıtırsa diğerinde evine götür diye düşünmüştüm.
Bu güzel insanın dükkan tabelasının resmini çektim. Yazı ile birlikte bu resmide basmalarını isteyeceğim.
İyilikler ödüllendirilmeli.
İyilik, güzellik teşvik edilmeli.