02 Kasım 2024 Cumartesi
Hasat zamanının sonuna yaklaştığımız aronya meyvesinin, son zamanlarda tüketimi oldukça popülerleşti. Çalılarında yetişen bu küçük meyvenin siyah, mor ve kırmızı renkli üç türü bulunmaktadır. En yaygın türü, siyah meyveli aronyadır. Kuzey Amerika’ya özgüdür ancak Avrupa dahil dünyanın diğer yerlerinde de yetiştirilmektedirler. Taze ve işlenmemiş aronyanın, buruk tadı nedeniyle tüketimi zor olabilmektedir. Bu nedenle esas olarak meyve suları, püreler, reçeller, jöleler, çaylar ve şarapların yapımında kullanılırlar.
Besin değeri yüksek, enerjisi düşüktür ancak lif, C vitamini ve manganez açısından zengindir. Bir besinin ORAC değerinin yüksek olması, daha fazla antioksidan olduğunu ifade etmektedir. ORAC değeri yüksek besinler, kansere karşı koruyucu özelliğe sahiptir ve aynı zamanda yaşlanmayı geciktirici bir etki gösterebilirler. Süper meyve olarak adlandırılan aronya, bilinen diğer meyveler arasında en yüksek antioksidan kapasitesine sahiptir. Yani yaban mersini, kızılcık ve böğürtlene üstünlük kazandığını söyleyebiliriz.
Yapılan araştırmalarda, bu meyve türünün düzenli tüketimi ile kalp-damar hastalıkları, soğuk algınlığı ve mide hastalıkları riskini azalttığı tespit edilmiştir. Ayrıca yüksek tansiyonu kontrol etmede ve sağlıklı kan şekeri düzeyini korumada da yardımcıdır. Literatürde mevcut veriler, aronya meyvesinin birçok işlevsellik ve faydaya sahip, besin açısından zengin ve sağlıklı bir besin olma potansiyelini göstermektedir.