evden eve nakliyat
DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 3402529-0,36%
Edirne

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Mustafa Çetin

Mustafa Çetin

19 Temmuz 2024 Cuma

EHL-İ BEYT SEVGİSİ

EHL-İ BEYT SEVGİSİ
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Mustafa Çetin

Alevilik inancının temeli Ehl-i Beyt sevgisidir. Ehl-i Beyt’i sevmek kuşku yok ki öncelikle onu tanımakla başlar. İnancımızın temelini oluşturan Ehl-i Beyt kavramı Kuran’ın da temel kavramları arasındadır. Sözcük olarak ev halkı anlamına gelen bu Arapça tabir, Alevi inanç sisteminde en başta gelen kavramlardan biridir. Ehl-i Beyt’e Ali Aba ve Pençe-i Ali Aba da denilmektedir.

Hz. Muhammed’in soyundan gelenleri ifade eden Ehl-i Beyt kavramının içinde başta Hz. Muhammed, Hz. Ali olmak üzere Hz. Fatıma, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin’dir. Bu gün Hz. Muhammed abasının altına Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin’i alarak “Bunlar benim Ehl-i Beyt’imdir” demiştir. Bu sırada Ey Ehl-i Beyt, Tanrı sizden kuşkuyu gidermek ve sizi tertemiz kılmak istiyor. Şeklindeki Azhap Suresi 33. Ayet gelmiştir. Bu olaya dayanarak Ehl-i Beyt kavramına sadece o gün Peygamberin abasının altında bulunanlar dahil edilmektedir.

Ehl-i Beyt’e sevgi ve bağlılık, Alevi inancında en başta öğelerdendir. Hz. Muhammed’in soyuna olan bu bağlılık Alevileri diğer İslam kökenli topluluklardan ayıran en önemli özellikler arasında yer almaktadır. Alevi inancında Ehl-i Beyt’e mensup kişiler diğer İslam kökenli topluluklardan ayrı olarak kutsiyet ve uluviyet atfedilen Yüce kimselerdir.

Ehl-i Beyt’i sevmek bu nedenle mümin olanların şartlarındandır. Başkaları tarafından aşırı kabul edilen bu bağlılık ve sevgi nedeniyle de Aleviler bazı ithamlara maruz kalmışlardır. Söz gelimi onları putlaştırma ve ilahlaştırma gibi aslında bu sevgi ve bağlılığın aşırılık olarak nitelenmesi yanlıştır. Çünkü güzel ve doğru olan bir şeyin aşırılığı olmaz, Alevilerdeki Ehl-i Beyt’e olan bu candan bu samimi bağlılığın temelinde yatan gerçek etken Ali soyunun yüzyıllarca maruz kaldığı haksızlık ve uğradıkları zulümdür.

Ehl-i Beyt’i hep zulme, haksızlığa, katliama uğramış, yurtlarından sürülmüştür. Bu hazin olayların yoğurduğu tarihsel süreç yoğun ve ödünsüz bir Ehl-i Beyt yandaşlığı üretmiştir. Ehl-i Beyt’e ve Ali soyuna yapılan zulümler arttıkça onlara olan bağlılık ve sevgi de artmıştır. Aleviler olarak yüce Allah’ın bir emrini yerine getirmenin ötesinde bir şey yapıyor değiliz, çünkü yüce Allah Şura Suresinin 23. Ayetinde yüce Peygamberimizden müminlere seslenerek şöyle söylemesini istemektedir:

“Ey Muhammed de ki ben bu tebliğime karşılık sizden yakınlarımı Ehl-i Beyt’imi sevmeniz dışında bir şey istemiyorum”

Görüldüğü gibi Ehl-i Beyt’i sevmek Allah’ın emridir, o halde Ehl-i Beyt sevgisi İslam dininin de özüdür. Kim ki Ehl-i Beyt’i sevmiyor, o kimsenin mümin olması mümkün değildir. Kim Ehl-i Beyt’i sevmez ki? Kim onlara benzemek istemez ki? Kim onların ahlakıyla ilmi ile süslenmek istemez ki. Kim onlardan daha iyi Allah’ı bilebilir ki. Kim Ali ile Muhammed sevgisi arasına girebilir ki. Kim Muhammed’i Ali kadar Ali’yi Muhammed kadar sevebilir ki. Kim inandığı yola malını canını evladını ve her şeyini verebilir ki. Kim dedesini sevip de evladını sevmez ki. Kim onlar gibi olabilir ki.

Onun için Kur-an onları sevmeyi farz kılmıştır. Onun için Kur-an onların temiz ve pak olduklarına şahadet etmiştir. Onun için Duvaz deh-imam adıyla methiyeler yazılmıştır. Allah Adem’i yaratmadan 1200 yıl önce Ehl-i Beyt sevgisini farz kılmıştır. Allah onların yaradılış sebebi, mahlukatın efendileri önderleri olarak karar kıldığına dair yüzlerce ayet nazil etmiştir.

Hz. İmam Ali’yi, Hz. İmam Hasan’ı, Hz. İmam Hüseyin ve Hz. Fatıma Anayı sevmek dindir imandır. İnsanlıktan nasiplenmişlerse sevdadır sevdanın da türküsüdür. Yüce Peygamberimiz pek çok sözünde Ehl-i Beyt mensuplarını övmüş ve yüceltmiştir.

Hz. Muhammed ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır, ona dost olan dost düşman olana düşman ol ona yardım edene yardım et onu horlayanı horla nerede olursa olsun gerçeği onunla birlikte kıl şeklinde Yüce Allah’a dua etmiştir. Yine Hz. Muhammed Hz. İmam Ali için “Ben ilmin şehriyim Ali kapısıdır şehri dileyen kapıya gelsin”.

Ali insanların hayırlısıdır, kim bunu kabul etmezse gerçekten kafir olmuştur. Ümmetin en ileri geleni ve gerçek hüküm vereni Ali’dir şeklinde Hadisler söylemiştir. Yüce Peygamberimiz Hz. İmam Hüseyin için de şöyle demiştir; “Gerçekten Hüseyin bir hidayet meşalesi ve kurtuluş gemisidir, Hüseyin benden ben de Hüseyin’denim. Kim Hüseyin’i severse Allah da onu sever, Hüseyin cennet gençlerinin efendisidir”.

Peygamberimiz sevgili kızı Fatıma için de bir sözünde şöyle demektedir; “Kızım Fatma, geçmiş gelecek bütün kadınlardan üstündür, O vücudumun bir parçasıdır, gözümün nuru ve kalbimin meyvesidir. O benim ruhumdur, o insanlardan olan bir huridir, Rabbinin huzurunda ibadete durduğunda yıldızların yer ehli için parladığı gibi onun nuru da gökteki melekler için parlar ve Yüce Allah meleklerine şöyle seslenir; “Ey melekler bakın benim kulum Fatma’ya o benim huzurumda durmuştur. Sevgiden titriyor, kalbiyle benim ibadetime yönelmiştir. Sizleri şahit tutuyorum ki ben onun takipçilerini ateşten koruyacağım”.

Biz Aleviler o yüce Ehl-i Beyt yolunun yolcularıyız. Kuşkusuz Ehl-i Beyt’in yolunda yürüyenler kurtuluşa erenlerdir, zira Ehl-i Beyt’i sevmek Allah’ı sevmektir. O halde ne mutlu Ehl-i Beyt’i sevenlere. Ne mutlu o kutlu yoldan yürüyenlere, o kutlu Ehl-i Beyt sevgisini yol gösterici edinenlere.

Yüce Tanrı Ehl-i Beyt’in sevgisine tüm ibadetlerimizi kabul eylesin, ibadetlerimiz Ulu Dergahta Hak Defterine yazılsın. Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed 12 İmamlar’ın şefaati üzerimize olsun. ALLAH ALLAH…

BEYİT

Gelin dostlar birlikte

Muhammed’e gidelim

Medet Mürvet diyerek

Biz Ali’yi zikredelim

O canda çekti narı

Ağladı zarı zarı

Zehirledi unu cude yari

İmam Hasan’a gidelim

Kur-an var elimizde

Kabe’dir gönlümüzde

Kerbela yolumuzda

Şah Hüseyin’e gidelim

Çek katarı zindana

Düş yola yana yana

Zulmettiler o cana

Zeynel Abaya geldim

On iki çeşmenin biri

Pirim unutmam seni

O pir de verdi canı

İmam Bakır’a geldim

Mezhebim İmamı

Caferi Sadık canı

Musa Kazım divanı

İmam Rıza’ya geldim

Yedi veren gülünden

Kimse anlamaz halinden

Taki Naki yolundan

Hasan-ül Asker’e geldim

Kurban baba zikreyle

Her daim bunu söyle

On ikisini bir eyle

İmam Mehti’ye geldim.