19 Kasım 2024 Salı
Uzman Psikolog Nergis ÖZDİNÇ
Saldırganlık, sonucu mutlaka zararlı olan ve günlük yaşamımızda hepimizin farklı şekillerde maruz kaldığı bir olgudur ve psikolojide çok sayıda araştırmaya konu olmuştur. Bu araştırmalarda, özellikle saldırganlığın nedenleri ve nasıl engellenebileceği üzerinde durulur. Bu yazıda bu nedenleri sizlere özetlemek istiyorum.
Saldırganlığın kökleri incelendiğinde, içgüdüsel olduğu ve insan doğasının bir parçası olduğu sonucuna varılır. Saldırganlığı ortadan kaldırmak imkânsız olmasına rağmen kontrol edilemez değildir. Zaman zaman hepimiz kızgınlıklar yaşarız, hepimiz belirli dönemlerde birilerini incitmek ya da zarar vermek isteriz. Fakat bu duygular her zaman açığa vurulup davranışa dönüşmez. Toplumsal kurallar tarafından açığa çıkarılmasına izin verilmeyen saldırgan davranışlar çoğu kez kontrol edilerek bastırılır. Bastırılan bu duygular spor camiasında, taraftar kimliği ile dışa vurulması daha kabul edilebilir bir hal alır. İşte bu nedenledir ki, saldırganlık ile taraftarlık kelimeleri yan yana olağan karşılanır hale gelmiştir.
Taraftar saldırganlığının nedeni, saldırganlığın içgüdüsel olması ve bastırılan saldırganlık duygularının boşaltılamaması diyebiliriz. Ancak, bu açıklama tek başına yeterli değildir. Taraftar saldırganlığının nedenlerini açıklayan birçok etmen olabilir.
Taraftarlarda kızgınlığa ve saldırgan davranışa yol açan etmenlerden biri “Rahatsız Edilme” duygusudur. Herhangi bir konuda “Rahatsız edilme”, insanda koruma içgüdüsü olarak saldırgan davranışların ortaya çıkmasına neden olabilir. Özellikle taraftarlar, rakip takım taraftarlarını sözlü ya da fiziksel tahrik içerikli davranışları ile saldırganlaştırabilir. Taraftarlar, takımları ile özdeşim kurduklarından takımına veya takım oyuncularına yönelik yapılan herhangi bir rahatsız edilme davranışını kendilerine yapılmış olarak algılarlar. Bu da taraftar saldırganlığına neden olabilir.
Taraftar saldırganlığına neden olan bir diğer unsur “Engellenme” davranışıdır. Sporda engellenme, takımın veya takım sporcusunun bir amacına ulaşmasının geciktirilmesi ya da önlenmesidir. Takım başarı elde etmek isteyip de rakip takım tarafından bunu yapmasının önüne geçilirse, diğer takım taraftarları, takımlarını ve dolayısı ile kendilerini engellenmiş olarak algılarlar.
Saldırganlık döngüsünü tırmandırabilecek diğer bir etmen de “Öç alma” ya da “Misillemede bulunma” güdüsüdür. Deneysel araştırmalar, kızdırılan ve misillemede bulunma beklentisi içindeki bireylerin olumsuz bilgileri anımsamaya daha eğilimli olduklarını ortaya koymaktadır. Sporda yenilen takım taraftarları, bir sonraki maça yenilginin öcünü almak için gidecektir. Öç alma beklentisi içinde olan taraftar dolayısı ile maç öncesi, maç anında ve sonrasında kızgınlık ve saldırgan duygularını taşıyacak ve bu davranışlarına da yansıyacaktır.
Sporun ruhunda olan “Yarışma” ve “Rekabet”, saldırganlığın ortaya çıkmasına neden olan diğer etmenlerdendir. Özgül olarak, rekabete dayalı durumlar, sık sık yıkıcı kızgınlık, tartışma ve saldırganlık örüntülerinin habercisi olabilmektedir.
Tribündeki taraftar saldırganlığının nedenlerinin incelendiği araştırmalar gösteriyor ki “Yaş”, “Eğitim” ve “Sosyo-Ekonomik Düzey” faktörleri de saldırgan davranışlarla ilişkili görülür. Yaş gruplarının küçüldükçe olaylara katılma olasılıklarının büyüdüğü, eğitim seviyelerinin düştükçe müsabaka izlerken küfretme olaylarına katılmanın artış gösterdiği, gelir durumlarının tribünde oturma konumlarına ve olaylara katılmada etkili olduğu dikkati çeken bulgular arasındadır.
Görüldüğü gibi taraftar saldırganlığının bir değil pek çok nedeni bulunmaktadır. Hatta taraftarların bireysel olarak kişilik yapıları, yaşam deneyimleri de saldırgan davranışların etmenleri arasında sıralanabilir.
Son olarak unutulmaması gerekir ki, saldırganlık tribünden sahaya yansır. Müsabaka sırasında tribündeki taraftarın psikolojisi ve davranışları, sahadaki oyuncuları etkiler. Dolayısı ile bu, bazı durumlarda saha içinde yer alan sporcunun da saldırganlaşmasına neden olur. Taraftarın psikolojisi dolaylı olarak takımının kaderini de etkilemektedir.