DOLAR 32,2816 0.12%
EURO 35,1742 0.26%
ALTIN 2.512,530,49
BITCOIN 2138801-0,92%
Edirne
20°

KAPALI

13:06

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Nuri Böcekbakan

Nuri Böcekbakan

17 Mayıs 2024 Cuma

DOĞRU SÖZLÜ OLMAK

DOĞRU SÖZLÜ OLMAK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kıymetli Okurlarım: En Kalbi duygularımla hasretle  özlemle  saygı ile muhabbetle  sizleri selamlıyorum. Cumanız  Mübarek olsun. Rabbim Rızkımızı bol  muhabbetimizi daim eylesin.

Dünya üzerinde yaşayan insanlardan Allah ve Resulüne iman edenlere Müslüman, iman etmeyenlere gayri Müslim denir. Müslümanların söylem ve eylemlerinin tamamı, Kur’an-ı Kerim ve sünnete uygun olması gerekmektedir. Zira Allah’a teslim olup Müslüman adını alan kişi, Mevla’sından gelen her şeye razı olan insandır. Bundan dolayı yaratanın emirlerini ön planda tutar. Konuşmasıyla, davranışlarıyla, Kur’an’ın özüne uymaya çalışır. Daima sorumluluk ve mesuliyet bilinci içinde yaşar. Günü kurtarmak için değil, geleceğin huzur ve mutluluğu için gayret gösterir. Söylem ve eylemler, geleceğe fayda sağlamıyorsa bir anlam ifade etmez. Bu durum sadece günü kurtarmaya ve zaman kazanmaya yarar. Topluma hiçbir faydası yoktur. Aksine zararı vardır.

Yüce Mevla Kur’an’ında şöyle buyurmaktadır: “Ey müminler, yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz. Yapmayacağınızı söylemeniz, Allah yanında şiddetli bir buğza sebep olur” (Saf, 2-3.) Allah yapmayacağımız şeyleri yapacağım diye söylememizin büyük günah olduğunu beyan etmektedir. Müslüman olarak dünyayı kazanacağım derken ahiretimizi perişan edemeyiz. Dünya nimetlerinden istifade ederken ahiretimizi de kazanmalıyız. Bunun için her konuşmamız ve davranışımız doğruluk prensibine uygun olması gerekir. Böyle olduğu zaman geleceğe güvenle bakmak mümkün olabilir. Gelecek için güvenin olmadığı yerde huzur ve mutluluktan söz etmek oldukça zordur. Günümüzde toplumun geleceğini karartacak öyle söz ve vaatlerde bulunuluyor ki, akıl ve mantıkla çelişiyor. Buna ne gerek var ki, sonuçta aynı ülkede yaşıyor, acıyı da, tatlıyı da birlikte hissedeceğiz.

Peygamberimiz (sav) efendimiz bir hadisinde şöyle buyurdular:

“Gerçekten doğruluk, iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru konuşa konuşa Allah’ın indinde doğrulardan yazılır. Yalancılık, günaha götürür. Günah da cehenneme götürür. Kişi yalan konuşa, konuşa Allah’ın indinde yalancılardan yazılır.” (Buhari Edep, 69.)

Doğruluk ve dürüstlük, dünya ve ahiretimizi mamur olmasına vesile olmaktadır. Bizler doğru söylem ve eylem ortaya koyduğumuz zaman Allah’ın rızasına kavuşuruz. Aynı zamanda insanların güvenini elde ederiz. İnsanların saygı ve sevgisini kazanmak, toplumda yer etmek, önemli bir nimettir. Bu nimet, ancak doğrulukla kazanılır.

Cenabı Hak, Peygamberimize hitaben (Ey Muhammed), “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de doğru olsunlar. Aşırı gitmeyin. Muhakkak ki, O bütün yaptıklarınızı görmektedir.” (Hud, 112.) Peygamber efendimiz hud suresi beni ihtiyarlattı buyurmuştur. Evrensel peygamberimize Yüce Mevla nasıl emrolunduysan öylece dosdoğru ol buyurarak doğruluk ve dürüstlüğün ne denli önemli olduğunu beyan etmiştir. Yalan konuşmak haramdır ve büyük günahlardandır. Bu yönüyle yalan konuşmanın dünya ve ahiret için büyük mesuliyeti vardır. Bundan dolayı efendimiz doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür buyurmuştur. Unutulmamalıdır ki, Cennet de cehennem de bu dünyada kazanılmaktadır. Bu nedenle söz ve davranışlarımızda dikkatli olmak lazım gelir. Peygamberimiz (SAV) efendimiz, “Ya hayır söyle veya sükût et” buyurarak ulu orta, lüzumsuz konuşmanın birey ve topluma yarar getirmeyeceğini vurgulamıştır.

Bu dünyada huzur ve mutluluğumuzu sağlamaya çalışırken, sözlerimizin doğru olmasına dikkat etmeliyiz. Yapamayacağımız şeyleri, yaparım diyerek karşımızdaki insanın güvenini sarsmamalıyız. Toplumdaki saygınlığımız, güvenilir insan olmağa bağlıdır. Bu da sözümüzün eri olmakla mümkündür. Dünyayı huzur ve mutlu kılarken ahireti unutmamalıyız. Bilmeliyiz ki,  bu dünyada her şey fani, baki olan ahiret yurdudur. Ahiret yurdumuzu kazanma adına, sözümüz aleyhimize de olsa doğruluktan taviz vermememiz lazım gelir. Zira Cenab-ı Hak “Yalan sözden kaçının” buyurmaktadır. (Hac, 30.) Yalan söylemin, gösterişe dayalı her eylemin birer hesabı vardır. Bu hesabın zor olan kısmı, ahirettedir. Yüce Mevla doğruluk ve doğrularla beraber dünyasını ve ahiretini mamur edenlerden eylesin. Âmin.