30 Haziran 2025 Pazartesi
KORKU TÜNELİNDEN ÇIKMALIYIZ
TÜRKÇE'NİN HAL Ü PÜR MELÂLİ
Bekar veya Evli Kadın Olmak ve Kariyer
Açlık sınırı 27 bin lirayı geçti
TARİH UNUTMAZ; BİRİ UTANÇLA, DİĞERİ SAYGIYLA ANILIR ...
Sanat yapıtında Özne Sorunu 4
Her gün önünden geçtiğimiz, dış cephelerinde iskeleleri kurulu, yıllardır devam eden Restorasyon çalışmaları nedeniyle işletmeye kapalı olan Koca Sinan’ın eşsiz şaheseri Edirne Sokullu hamamını geçtiğimiz hafta sonu içimden ziyaret etmek geldi.
Girişte karşılaştığım Restorasyon firması yetkilisiyle kısa bir söyleşiden sonra Hamam işletmeciliğini alan ve Restorasyon çalışmalarını yürüten İsmail Cebecinin gelmesi ile kendisiyle Hamamın her iki bölümünü gezerek çalışmalar hakkında bilgi edindim. Geçmiş yıllarda defalarca gittiğim bu muhteşem eseri bu günkü haliyle izlemek, tarihin derinliklerine inmek beni duygulandırdı, mutlu etti. Diğer yandan da Olumsuz gelişmeler, Şaşkınlık yaratan hususlar, bu kadar da olmaz dedirten uygulamaları sizlerle de paylaşmak, İlgili ve yetkililerin dikkatlerini çekmek istedim.
Ama, önce gelin tarihe bir yolculuk yapalım.
1580 yılı Ramazan ayında akli dengesi yerinde olmayan biri tarafından şehit edilen Vezir-i azam Sokullu Mehmet Paşa tarafından Mimar Sinan’a 1569 yılında yaptırılan Sokullu hamamı Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden, Koca Sinan’ın da benzeri olmayan muhteşem bir eseridir. Kadınlar ve erkekler bölümü olarak inşa edilen eser günümüze intikal eden kültürel miraslarımızdandır. 60 yıl önce kubbelerindeki kalem süslemeleri onarılarak Vakıflar Genel Müdürlüğünce kiraya verilerek işletilmeye başlanmıştır.
2003 tarihinde Edirne Bölge Kültür Varlıkları Kurulunca tescil altına alınmıştır. 2023 yılı Ocak ayında yapılan ihale sonucunda da işletmesini İsmail Cebeci almıştır. İhale sözleşmesinde kısmi tadilatla işletebileceği hükmü yer almış. Gelin görün ki 60 yıldır bakımsızlıktan dolayı işletilemeyecek hale gelmiş olan bu tarihi yapıda köklü bir restorasyon yapılmadan, Tarihi vasfına ve Edirne’nin şanına uygun hale getirilmeden işletmeye açılması İsmail Cebeci’nin içine sinmemiştir. Sorunları ve durumu yetkililere dilinin döndüğünce anlatır, anlatır ama olumlu bir yanıt alamaz. Restorasyon istiyorsan sen yap denilir.
Girişimlerinden sonuç alamayan yeni işletmeci, Anıtlar kurulunca 10 yıl önce hazırlanan, Vakıflarca uygulanmayan Restorasyon projesini alır ve Tarihi eserin onarımına borç harç, kredi bularak işe koyulur. Ağır ve sorumluluğu olan bir işe girmiştir. Edirne için, Ülke turizmi için bu işi başarma kararlılığı ile 2.5 yıl önce çalışmalara başlar. Büyük bir maddi yükün yanı sıra işetmeye açık olmadığı halde Vakıflara her ay, yıl sonlarında da yapılan zamla birlikte kiralarını da aksatmadan öder. Bu konuda da bir çözüm üretilmez.
Tarihi yapının aslına uygun olarak, Vakıfların teknik elamanlarının denetiminde 30 aydır neler yapılmış bir bakalım!
Hamam alt katındaki ısı sistemi ve bölümleri, Depolar, 150 traktörü aşan hafriyatın çıkarılarak komple yenilenmesi, Kadınlar ve Erkekler bölümlerinin Elektrik-su-Kanalizasyon sistemleri, Soyunma kabinleri, Mermer zeminler, Göbek taşları, Kubbeler, fil gözleri, 60-70 civarındaki bacalar, Kubbelerdeki dekoratif mukarnoslar, Ahşap kapılar, Tarihi kurnalar(musluklar) komple yenilenmiş. Kubbelerdeki ve hamam içindeki kalem işi motifler gün yüzüne orijinal olarak çıkarılmış. Hamam üstünden akıntı yapan sızıntıların tamir ve izolasyonları yapılmış. Hamam dış cephesinin taraklanarak güzel bir görünüme kavuşturulması çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmaların bitiminden sonra da tefriş işlemlerine geçilecek tabi. Görülüyor ki kiracının tam anlamıyla yürüttüğü kapsamlı bir restorasyon.
Yukarıda ifade ettiğim çalışmalar sırasında Ülkemizde hiçbir hamamda olmayan ve Koca Sinan’ın dehası olarak nitelenen farklı bir ısınma sistemi tespit edilmiş. Bunun için de uzun çalışmalar yapılarak sistem verimli hale getirilmiş. Bu da İlginç ve önemli bir konu, değinmeden geçemedim.
Eski eserlerin, bugün taşınmaz kültür varlığı olan gayrimenkullerin korunması, Bakım ve onarımları bir başka ifadeyle Restorasyonlarını yapma görevi, Mülkiyet ve tasarruf hakkı yasal mevzuatla 1924 yılında kurulmuş, Ülkemizin en köklü kurumlarından Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve dolayısıyla alt birimlerine verilmiştir. Elbette ki ülkemizin hemen hemen her yöresindeki kültürel miraslarımızda başarılı çalışmalar yürütülmüştür, yürütülmektedir.
Ancak, Bu kenti ve tarihi dokusunu çok seven biri olarak üzülerek ifade etmeliyim ki 60 yıldır Sokullu hamamından sadece kira tahsil edilmesi düşünülmüş. Vakıfların üzerindeki görev, yetki ve sorumluluğu işletmeciye veya kiracıya rücu hakkı yoktur. Sokullu hamamındaki uygulama tam da budur. 2,5 yıldır tarihi eseri ayağa kaldırmak için bin bir zorlukla mücadele eden büyük mali yük altına giren işletmeciyle başlangıçta anlaşma sağlanabilirdi. Bu yapılmadığı gibi işletmeye açık olmadığı halde 30 aydır kira da tahsil ediliyor. Vakıflarca, Ülke çapında 20 yıldır uygulanan Restore et-İşlet-Devret modeli neden tercih edilmemiştir? Neden 10 yıl önce hazırlanan Restorasyon projesini dikkate almayarak bu tarihi yapının telafisi güç zararlarına sebebiyet verilmiş, seyirci kalınmıştır? 5 yıllık koruma planlarına ne oldu? Kültür varlıklarını koruma politikası böyle mi olmalı? Vakıflara ait eserleri kim koruyacaktır?
2023 yılı Ocak ayında başlayan Sokullu hamamının yukarıdaki hikayesinde; Açık hava müzesi konumundaki Edirne’mizde Tarihi yapıların korunması, ayağa kaldırılması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda hassasiyeti olan ve bu hassasiyetini göreve başladığı 2023 yılı Ağustos ayından itibaren, Kentin çehresini değiştirme ve yenileme çalışmalarını titizlikle ve başarıyla yürüten Sayın Valimiz Yunus SEZER’ in o günlerde görevde olmaması bence önemli bir kayıp diye düşünüyorum. Yoksa sürecin bu şekilde başlamayacağı ve devam etmeyeceği aşikardır.
Sokullu Hamamının Restorasyon çalışmalarının en yakın zamanda tamamlanarak Edirne ve Ülke turizmine hizmet eder hale gelmesi arzusuyla kalın sağlıcakla..