27 Ocak 2025 Pazartesi
Turan ŞALLI
Edirne, Osmanlı tarihinde derin izler bırakan bir şehir olma özelliğine sahiptir. 1361 yılı Edirne’nin fethi sonrasında Bizans ve Roma uygarlığına ait çok sayıda taş anıt ve bulgulara rastlanmıştır. Dönemin dini mekânları zamana, yangınlara ve insan eliyle yıkımlara teslim olmuştur. Osmanlı’nın İslâm dininin güç gösterisi amaçlanarak Selimiye Camii inşaatı 1568’de başlamış, 1575 yılında tamamlanmıştır. Hristiyan halkların Ayasofya Kilisesinden daha büyük ve ihtişamlı olması hedeflenmişti. Öyle de olmuştu.
Selimiye Camii, mimarlık tarihinde dönemin en geniş mekâna kurulmuş dini yapı özelliğini taşımaktadır. Mimar Sinan’ın ‘ustalık eserim’ dediği Selimiye Camii ve külliyesi cami mimarisinin zirve yaptığı dönem olarak kabul edilmiştir. Camii tamamen kesme taşlardan inşa edilmiştir. İç bölümüyle 1620 m2 toplamda 2475 m2’lik bir alanı kaplamaktadır. Selimiye Caminin yapımı Avrupa’da Rönesans Dönemi sonrasına rastlar. Avrupa halklarından zenginlerin başlattıkları dış yapılarda taş mimarisinde bolca insan ve hayvan figürleri kullanılmaktaydı. Osmanlı döneminde dini yapıların dış cephelerinde insan ve hayvan figürlerine rastlanmaz, bir anlamda tercih edilmezdi.
CAHİLİ BOL BİR ÜLKEYİZ
Bizler maalesef millet olarak tarihsel bilinç yetersizliğine sahibiz. Yakın tarihimizi bilmezken, uzak tarihe de ilgi duymayız. Okumayan, bir anlamda cahili bol bir ülkeyiz. Tarih deyince daha çok dini yapıların varlığı aklımıza gelir. Bu bağlamda en büyük dini ibadethane Selimiye Cami ve Külliyesidir. 1575 yılında inşa edilen Selimiye Cami günümüzde Edirne için önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Gelen ziyaretçiler genelde caminin iç mekânlarına ilgi gösterirler. Başka uygarlık kalıntılarıyla ilgilenmezler, bunun nedeni; tarih kültürel eksikliğimizdir. Bunun bir örneğini Selimiye Caminin kuzey yönündeki bir köşede bulunan mermer tapınak sütununda görmek mümkündür. Halk arasında çifte kumrular veya çifte güvercinler olarak bilinen mozaik mermer sütun süslemesinde görmekteyiz.
2000’li yılların başlarında bir gecenin karanlığında kötü niyetli el veya eller güvercinin birini yerinden kırarak aldı, diğer kuş yalnız bıraktı. Adeta kuşların aşkına son verdi. Her gün dibinden geçtiğim mermer sütuna yıllarca hüzünle baktım. Vakıflar Genel Müdürlüğü Selimiye Cami restorasyonu kapsamında tarihsel sütuna el atarak, yeniden hayat vererek, tarihsel mirası korudu.
Osmanlı dini yapılarında pek rastlanmayan kuş figürleri, Selimiye gibi muhteşem bir dini yapının bir köşesine neden konmuş olabilir? Bu konuya ilişkin herhangi bir yazılı kaynağa rastlanmamıştır. Rastlanmasa da bu konu da görüşler mevcuttur. Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünden emekli ve aynı zamanda iyi bir dost olan Prof. Dr. Engin Beksaç, 2021 yılında Anadolu ve İhlas Haber’e tarihi unsur hakkında şunları söylemişti: “Edirne’nin ilk kurulduğu dönemlerde bu bölge Edirne’nin kutsallarıydı. Burada çok sayıda Roma tapınağı var. Bu tapınaklardan en önemlisi Zeus’a adanmıştır. Bunun dışında arda kalan bu sütunun burada bulunması; Zeus tapınağından kalan bir parça sütundur. Sütun başlığı üzerinde halk arasında çifte kumrular, çifte güvercinler dense de kartal tasviri var” ifadelerini kullanmıştır.
Sütunun tahminen 1800 yıllık olduğunu yönünde değerlendirmede bulunan Engin Hocam, Mimar Sinan’ın böyle tarihsel kalıntıları koruma eğiliminden söz etmiştir. Şunu anlıyoruz ki anıt sütunu cami duvarına koyma fikri Mimar Sinan’a ait. Günümüzde böyle eserleri koruma ve kollama misyonu bulunan Vakıflar Genel Müdürlüğü Selimiye Cami restorasyonu çalışmalarında Çifte kumrular figürlerine de el atmıştır. Yüklenici inşaat firmasında çalışan mermer işleme ustası titiz bir çalışma sonucunda orijinaline sadık kalarak çalınan kuşun yerine yenisini kondurmuştur. Böylece kuşların aşkı yeniden alevlenmiş oldu.
Gelinen durum itibariyle; Vakıflar Genel Müdürlüğüne, yüklenici firmaya ve mermer işleme ustasına teşekkür etmekten geriye bir şey kalmıyor diyeceğim ama diyecek şey elbette var. ‘ziyaretçisi bol olsun’ Engin Beksaç Hocam’ın dediği gibi, Edirne’de Roma Döneminden kalan en önemli hatıralarından olan anıt mermer sütun insan belleğinde yer bulsun.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.