12 Eylül 2024 Perşembe
Kamu idarelerinde görev yapan memur ve sözleşmeli personelden kurum ve/veya unvan değişikliği yapmak amacıyla sözleşmeli personel alım ilanlarına başvuru yapmak isteyenler bekleme sürelerine tabi olup olmadıkları konusunda tereddüt yaşanmaktadır.
Personel alımlarının yoğunlaştığı bu günlerde mağduriyet yaşanmaması bakımından konunun açıklığa kavuşturulmasında fayda var.
2023 yılı başında yürürlüğe giren 7433 sayılı Kanun ile 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi yeniden düzenlenmiş ve önerilerimizin büyük çoğunluğu hayata geçirilmiştir.
Sözleşmeli personel istihdamında 3 artı 1 modelinin genelleştirilmesi ile artık kadroya geçme taleplerinin gündeme gelmeyeceği bir aşamaya geçmiş bulunuyoruz.
Bu yeni aşamada kariyer meslekler dışında memuriyete giriş seviyesindeki unvanlarda gittikçe artan bir şekilde sözleşmeli personel alımı yapılacak, zaten çok az olan ilk defa memur statüsünde alımlar daha da azalacaktır.
Kamuya personel alımına ilişkin haberlerin yoğunlaştığı bugünlerde halen memur veya sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta olan kamu personelinden kurum veya unvan değiştirmek isteyenler için bekleme süresi konusu yeniden gündeme gelmiştir.
Bekleme süresi esas olarak kamu hizmetine girme konusunda bilinçli tercih yapılmasını sağlamak; kurumlar, kadro ve pozisyonlar arasında keyfi geçişleri engellemek, istifa veya sözleşme feshini zorlaştırarak kamu hizmetlerinin sürekliliğinin sağlanmasına yardımcı olmak amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir.
Devlet memurlarının çekilme hakkına karşılık sözleşmeli personelin sözleşmesini tek taraflı fesih hakkı bulunmaktadır.
Devlet Memurları Kanunu’nun 97. maddesine göre çekilen veya çekilmiş sayılan Devlet memurlarının yeniden memur olarak atanabilmesi için görevden ayrılma şekline göre altı ay, bir yıl veya üç yıllık sürelerin geçmiş olması gerekmektedir.
Ancak, istifa eden veya müstafi sayılan memurun Devlet memurluğu dışında kamuda sözleşmeli personel, akademik personel, hakim-savcı veya askeri personel statüsüne atanmaları halinde bekleme süreleri uygulanmamaktadır.
Devlet memurlarına benzer şekilde sözleşmesini feshedenlerin yeniden 4/B’li olabilmeleri için kural olarak bir yıllık süre geçmesi gerekmektedir. Ancak bazı özel durumlara dayalı olarak sözleşmenin feshi halinde yeniden atanabilmek için bir yıllık bekleme süresi uygulanmamaktadır.
Bu haller Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların ek 1. maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkra hükmünde, “Sözleşmesini;
a) Kısmi zamanlı veya proje süresi ile sınırlı çalışanlardan,
b) Öğrenim durumu itibariyle ihraz edilen ve ekli 4 sayılı cetvelde yer alan unvanlara ilişkin pozisyonlara ek 4 üncü madde çerçevesinde atanmak suretiyle unvan değişikliği yapanlardan,
c) Eş veya sağlık durumu nedeniyle yer değişikliği talebinde bulunmakla beraber; geçiş yapacağı hizmet birimi bulunmaması, birim bulunmakla beraber o birimde aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunmaması veya en az bir yıllık fiili çalışma şartını karşılayamaması nedenlerinden herhangi birine bağlı olarak, Ek 3 üncü maddenin (b) veya (c) bendi hükmü kendilerine uygulanamayanlardan,
tek taraflı feshedenler, bir yıllık süre şartına tabi tutulmadan yeniden istihdam edilebilirler.” denilmektedir.
Fıkra hükmünde atıf yapılan Esasların ek 4. maddesinde, “Sözleşmeli personelin, unvan değişikliği suretiyle atamasının yapılacağı pozisyon için öngörülen ilk defa hizmete alınma prosedürüne riayet edilmesi kaydıyla, unvan değişikliği mümkündür.” hükmü yer almaktadır.
Şu halde, sözleşmesini a, b ve c bentlerinde belirtilen haller sebebiyle fesheden sözleşmeli personel bir yıl şartına tabi olmadan yeniden 4/B’li olarak atanabilecek, bu gerekçeler dışında fesih halinde ise bir yıl beklemek durumunda kalacaktır.
Kısmi zamanlı veya proje süresi ile çalışanlar ile eş ve sağlık mazereti sebeplerine dayalı tayin talepleri karşılanamayan personelin durumuna ilişkin bir tereddüt bulunmamakla birlikte, öğrenim durumuyla ihraz edilen unvanlara atanma konusunda uygulamada sorunlar yaşanmaktadır.
Öğrenim durumu itibarıyla ihraz edilen unvanlara örnek olarak teknisyen, tekniker, mühendis, öğretmen, psikolog, sosyolog, hemşire, avukat gibi diploma ile elde edilen unvanları verebiliriz.
Bu unvanların bir kısmı 3795 sayılı Kanunda düzenlenmiş olup, bunlar dışında yüksek öğrenim görenlerin hangi unvanı kullanabileceğine YÖK karar vermektedir. Büro personeli pozisyonunda görev yapan mühendislik fakültesi mezunu bir 4/B’li kendi kurumunda veya farklı bir kurumda geçerli bir KPSS puanıyla mühendis alım ilanına başvuru yapabilecek, atanmaya hak kazanması halinde sözleşmesini feshedip, herhangi bir süre geçmesi beklenmeksizin mühendis olarak atanabilecektir.
Aynı şekilde sağlık personeli olarak görev yapmaktayken hukuk fakültesi okuyan ve mezun olan bir 4/B’li stajını yaptıktan sonra kurumların sözleşmeli avukat alım ilanlarına başvuru yapabilecek ve hak kazanması durumunda mevcut sözleşmesini feshedip, avukat olarak yeni sözleşme imzalayabilecektir.
Ancak, sözleşmeli personelden öğrenim durumu ile ihraz edilmeyen bir unvana (ASDEP personeli, büro personeli, programcı, zabıt katibi, mübaşir gibi) başvuru yapanlar ile mevcut ünvanı ile aynı ünvanlı bir pozisyona başvuru yapanlar bir yıllık bekleme süresine tabi olduğundan hak kazansalar bile söz konusu pozisyonlara atanamayacaktır.
Kendi özel kanunları kapsamında 3 artı 1 modeli ile istihdam edilen öğretmenler, sağlık personeli ve din görevlileri de aynı zamanda 4/B maddesine tabi olduğundan bir yıllık bekleme süresi bakımından diğer 4/B’lilerle aynı hükümlere tabidir.
Diğer taraftan girişte linkini verdiğimiz içeriğimizde de belirttiğimiz gibi 4/B olarak atanıp aynı KPSS puanıyla merkezi yerleştirmeye başvuru yapılmasının, öğrenim durumuna uygun pozisyonlara atanmak, kurum veya yer değiştirmek için diğer kurumların 4/B alımlarına müracaat edilmesinin kurumların personel planlamasını bozduğunu, diğer adayların istihdamını engellediğini bu olumsuzlukların giderilmesi için aynı KPSS puanıyla bir defa yerleşme kuralının getirilmesi konusundaki tutumumuzu korumaya devam ediyoruz.