DOLAR 32,2724 0.04%
EURO 34,6949 -0.06%
ALTIN 2.393,70-0,26
BITCOIN 2005345-3,37%
Edirne
23°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Zafer Dereli

Zafer Dereli

14 Mart 2024 Perşembe

FAZLA MESAİ KARŞILIĞI BİRİKEN İZİNLERİMİ YURTDIŞINDA KULLANABİLİR MİYİM?

FAZLA MESAİ KARŞILIĞI BİRİKEN İZİNLERİMİ YURTDIŞINDA KULLANABİLİR MİYİM?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Devlet memurları zaman zaman fazla mesai yapabilmektedir.

Bu fazla mesailer, dayanakları dikkate alınarak ücret veya izinle karşılanmaktadır. Karşılığında ücret ödenecek fazla mesailere ilişkin düzenlemeler 657 sayılı Kanunun 178. maddesi, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 13. maddesi, Merkezi Yönetim Bütçe Kanunları, toplu sözleşme hükümleri ve özel kanunlarda yer almaktadır.

Karşılığında ücret ödenmesi öngörülmeksizin yapılan fazla çalışmalar için ise izin uygulaması mevcuttur. Konuya ilişkin olarak 657 sayılı Kanunun 178/B maddesinde, “Kurumlar gerektiği takdirde personelini günlük çalışma saatleri dışında fazla çalışma ücreti vermeksizin çalıştırabilirler.

Bu durumda personele yaptırılacak fazla çalışmanın her sekiz saati için bir gün hesabı ile izin verilir.

Ancak, bu suretle verilecek iznin en çok on günlük kısmı yıllık izinle birleştirilerek yılı içinde kullandırılabilir.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükümden; yıl içinde fazla çalışma sebebiyle kazanılan izinler kaç gün olursa olsun azami on gününün yıllık izinle birlikte kullanılabileceği, on günü aşan kısmın tek seferde veya parça parça yıllık izinden ayrı olarak verilmesi gerektiği, ayrıca kazanılan iznin yılı içinde kullanılması gerektiği anlaşılmaktadır.

Ancak Kamu Denetçiliği Kurumunun, fazla çalışma karşılığı olup yılı içinde kullanılmayan izin hakkının ertesi yıl kullanılabileceğine ilişkin olarak 2018 yılında verilmiş bir kararı bulunmaktadır.

Diğer taraftan, normal koşullarda memurların izinli oldukları süre içinde yurt dışına çıkmalarına engel bir durum bulunmamaktadır.

15 Temmuz sonrası süreçte yurt dışına çıkışlar izne bağlanmış, Covid-19 salgınının ilk dönemlerinde yurt dışına çıkışlar engellenmiş olmakla birlikte şu an için yurt dışına çıkışta bir kısıtlama veya bu konuda kurum izni alınmasını gerektiren genel bir düzenleme mevcut değildir.

Sonuç olarak fazla çalışma karşılığı elde edilen izinlerin memurlar için öngörülmüş bir izin türü olduğu, bu izinlerin yıllık izinle birleştirilebildiği, şu an için yıllık izinlerin yurt dışında kullanılmasına engel veya bunun için ayrıca izin alınmasını gerektiren bir durum olmadığı dikkate alındığında fazla çalışma karşılığı elde edilen izinlerin yurt dışında kullanılmasının mümkün olduğunu değerlendirmekteyiz.

Devamını Oku

4 YILLIK ÜNİVERSİTEYİ BİTİREN  SÖZLEŞMELİ HEMŞİRENİN MAAŞINDA DEĞİŞİKLİK OLUR MU?

4 YILLIK ÜNİVERSİTEYİ BİTİREN  SÖZLEŞMELİ HEMŞİRENİN MAAŞINDA DEĞİŞİKLİK OLUR MU?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 45/A maddesi kapsamında istihdam edilen sözleşmeli sağlık personeli, Bakanlığın taşra teşkilatında personel istihdamında güçlük çekilen yerlerde 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi kapsamında vize edilmiş pozisyonlarda görevlendirilmektedir.

Maddenin dördüncü fıkrasında, “Sözleşmeli sağlık personelinden üç yıllık çalışma süresini tamamlayanlar talepleri halinde bulundukları yerde 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (A) bendi kapsamındaki kadrolara atanır. Bu kadrolara atananlar, aynı yerde en az bir yıl daha görev yapar, bunlar hakkında adaylık hükümleri uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm uyarınca üç yıl sözleşmeli olarak görev yaptıktan sonra isteği üzerine kadroya geçirilen sözleşmeli personel bulunduğu yerde bir yıl süreyle görev yaptıktan sonra tayin hakkı elde edebilmektedir.

45/A maddesi kapsamındaki sözleşmeli sağlık personeli aynı zamanda 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi kapsamındaki personelin tabi olduğu mevzuata da tabi bulunmaktadır. Bu kapsamda Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda yer alan hükümler 45/A kapsamındaki sözleşmeli sağlık personeli hakkında da uygulanacaktır.

Esasların 3. maddesine göre sözleşmeli personelin ücreti; pozisyon unvanı, bu unvana ilişkin eğitim düzeyi, kamu kurum ve kuruluşlarında aynı kadro veya pozisyon unvanında geçen hizmet süresi dikkate alınarak tespit edilmektedir.

Yani sözleşmeli personelin pozisyon unvanı aynı kaldığı sürece öğrenim durumunun değişmesi sebebiyle ücretinde artış olması mümkün olmayacaktır. Memurlarda durum farklıdır.

Teknik ve Sağlık Hizmetleri Sınıfı kapsamındaki personelden bulundukları hizmet sınıfındaki bir kadroya atanılabilecek bir üst öğrenimi bitirenler diplomalarını kurumlarına ibraz ettiklerinde kadroları değişmemesine rağmen üst öğrenime ilişkin zam ve tazminat ödemesinden yararlanabilmektedir.

Esasların ek 4. maddesinde ise sözleşmeli personelin, unvan değişikliği suretiyle atamasının yapılacağı pozisyon için öngörülen ilk defa hizmete alınma prosedürüne riayet edilmesi kaydıyla, unvan değişikliği mümkün olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu hükümle sözleşmeli personelin memurlarda olduğu gibi idarenin takdiriyle veya unvan değişikliği sınavı yoluyla farklı bir unvana atanması engellenmiştir.

Diğer taraftan kamu görevlilerinin 2020 ve 2021 yıllarında yararlanacağı mali ve sosyal hakları belirleyen 2019/1 sayılı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararının Sağlık ve Sosyal Hizmet Koluna İlişkin Mali ve Sosyal Haklarına ilişkin üçüncü bölümünün 3. maddesinde, “Sözleşmeli personel pozisyonlarında görev yapan sağlık personelinden, sağlık hizmetleri sınıfına atanılabilecek mesleki bir üst öğrenimi bitirenlerin sözleşme ücretleri, hizmet yılları dikkate alınarak aynı pozisyon unvanındaki üst öğrenimliler için öngörülen sözleşme ücreti esas alınarak ödenir.” denilmektedir.

Aynı hükme 2022 ve 2023 yıllarında uygulanacak 6. Dönem Toplu Sözleşmede de yer verilmiştir.

Toplu sözleşme hükmü Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu kapsamındaki kurumlarda görev yapan sözleşmeli sağlık personelinden sağlıkla ilgili üst öğrenimi bitirenlerin sözleşme ücretlerinin belirlenmesinde istisnai bir düzenleme getirmiş, bu personele bitirdikleri üst öğrenime ilişkin pozisyon unvanının ücretinin ödeneceğini hüküm altına almıştır.

Sonuç olarak lise mezunu sözleşmeli hemşirenin yüksek öğrenim düzeyinde 4 yıl süreli hemşirelik bölümünü bitirmesi halinde toplu sözleşme hükmü gereğince lisans düzeyinde öğrenime sahip hemşirelerin yararlandığı sözleşme ücretinden yararlanması gerektiğini, kadroya geçiş sonrasında ise derece ve kademe intibakının 4 yıllık yükseköğrenim mezuniyeti dikkate alınarak yapılacağını değerlendirmekteyiz.

Devamını Oku

65 YAŞINDAN SONRA İSTİHDAM EDİLEN DOKTORUN, PERFORMANSI DÜŞÜK DİYE İSTİHDAMI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?

65 YAŞINDAN SONRA İSTİHDAM EDİLEN DOKTORUN, PERFORMANSI DÜŞÜK DİYE İSTİHDAMI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Danıştay 12. Dairesi, doktorun 65 yaşından sonra çalışma talebiyle yaptığı başvurunun “düşük performans” nedeniyle uygun görülmeme işleminin hukuka uygun olduğuna karar vermiştir

MADDE”BAKANLIKÇA UYGUN GÖRÜLMEK ŞARTINI”GETİRİYOR

3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 17 nci maddesinde, “Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına ait sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan tabip ve uzman tabipler ile 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu hükümlerine göre istihdam edilen aile hekimleri, her yıl Bakanlıkça uygun görülmek şartıyla yetmiş iki yaşına kadar çalışabilir.” Hükmü yer almaktadır

İLK DERECE DAVAYI REDDETMİŞTİ

2017/19 sayılı Genelge hükümleri uyarınca davacı hakkında, Aydın İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 2019 yılı Ocak-Ekim ve 2019 yılı Ocak-Aralık ayları arasındaki dönemlere dair yapılan İş Gücü Analizlerinin Kulak Burun Boğaz branşındaki hekimlerinin hizmet değerlendirilmesi sonucu İş Günü Başına Düşen Muayene, Yatan Hasta, A-B-C-D-E Grubu Ameliyat Sayıları yönünden her bir hekim için ayrı ayrı ve bu sayıların ortalaması alınmak suretiyle puanlandığı ve değerlendirme sonucu davacının sunduğu hizmete ilişkin sayıların neredeyse tümünün ortalamanın altında kaldığı tespit edilmiştir.

DAVACI: PERFORMANS DEĞERLENDİRİLMESİ DİYE ADLANDIRILAN YÖNTEMİN OBJEKTİF BİR YÖNTEM DEĞİLDİR.

Performans değerlendirilmesi diye adlandırılan yöntemin objektif bir yöntem olmadığı gibi gerçekleri yansıtmaktan uzak olduğu, her hastanenin, poliklinik hasta sayısı, hekim sayısı, ameliyathane imkânları, her hekime düşen hasta yatak sayısı yönünden çok farklı olduğu için bunun statiksel değerlendirmesinde iki hastane arasında farklılıklar yaratacağı, ayrıca eş durumundan tayinlerde geçici kadro uygulaması ile çalıştığı hastanenin kadrosunun şişirilmiş ve buna bağlı olarak, hasta sayısı, ameliyat sayısı, ameliyathane imkanı, hasta yatak sayısının da azaldığını iddia etmiştir

DAVACI AYRICA ÜST YER ALAN 2 HEKİMİN KAYITLARININ İNCELENMESİNİ TALEP ETMİŞTİR

Üst sıralarda olan iki hekimle ilgili olarak kayıtların değerlendirilmesi talebinin her iki Mahkeme tarafından dikkate alınmadığı ileri sürmüştür.

Danıştay bu savunmaya itibar etmeyerek ilk derece mahkemesi kararını onamıştır.

T.C. DANIŞTAY ONİKİNCİ DAİRE Esas : 2021/5780 Karar : 2022/2150 Tarih : 19.04.2022

Aydın Atatürk Devlet Hastanesinde . olarak görev yapan davacının, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 17. maddesi kapsamında 65 yaşından sonra çalışma talebiyle yaptığı başvurunun uygun görülmeyerek, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun 40. maddesine göre 11/01/2020 tarihinden itibaren yaş haddi nedeniyle emekliliğe sevkine ilişkin . tarih ve E. . sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İSTEMİN KONUSU:
. Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
Aydın Atatürk Devlet Hastanesinde. olarak görev yapan davacının, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 17. maddesi kapsamında 65 yaşından sonra çalışma talebiyle yaptığı başvurunun uygun görülmeyerek, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun 40. maddesine göre 11/01/2020 tarihinden itibaren yaş haddi nedeniyle emekliliğe sevkine ilişkin . tarih ve E. . sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
… İdare Mahkemesince verilen . tarih ve E:., K:. sayılı kararda; 2017/19 sayılı Genelge hükümleri uyarınca davacı hakkında, Aydın İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 2019 yılı Ocak-Ekim ve 2019 yılı Ocak-Aralık ayları arasındaki dönemlere dair yapılan İş Gücü Analizlerinin Kulak Burun Boğaz branşındaki hekimlerinin hizmet değerlendirilmesi sonucu İş Günü Başına Düşen Muayene, Yatan Hasta, A-B-C-D-E Grubu Ameliyat Sayıları yönünden her bir hekim için ayrı ayrı ve bu sayıların ortalaması alınmak suretiyle puanlandığı ve değerlendirme sonucu davacının sunduğu hizmete ilişkin sayıların neredeyse tümünün ortalamanın altında kaldığı, ilgili mevzuat hükümleri ile somut olay birlikte değerlendirildiğinde takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun şekilde kullanan davalı idarece tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
. Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Performans değerlendirilmesi diye adlandırılan yöntemin objektif bir yöntem olmadığı gibi gerçekleri yansıtmaktan uzak olduğu, her hastanenin, poliklinik hasta sayısı, hekim sayısı, ameliyathane imkanları, her hekime düşen hasta yatak sayısı yönünden çok farklı olduğu için bunun istatiksel değerlendirmesinde iki hastane arasında farklılıklar yaratacağı, ayrıca eş durumundan tayinlerde geçici kadro uygulaması ile çalıştığı hastanenin kadrosunun şişirilmiş ve buna bağlı olarak, hasta sayısı, ameliyat sayısı, ameliyathane imkanı, hasta yatak sayısının da azaldığı, üst sıralarda olan iki hekimle ilgili olarak kayıtların değerlendirilmesi talebinin her iki Mahkeme tarafından dikkate alınmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Somut ve objektif verilere dayanılarak, uzmanlık branşlarının kendi içerisinde değerlendirilmesi suretiyle yapılan değerlendirmenin yanı sıra, hizmet ihtiyaç ve gerekleri göz önünde bulundurularak tesis edilen dava konusu emekliye sevk işleminde takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanıldığı, İdare Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi kararlarının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz isteminin reddine,
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu . Bölge İdare Mahkemesi… İdari Dava Dairesinin. tarih ve E:., K:. sayılı kararının ONANMASINA,
Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de . Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 19/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Devamını Oku

YÖK, İDARİ PERSONELİN BECAYİŞ HAKKI İÇİN İLK ADIMI ATTI

YÖK, İDARİ PERSONELİN BECAYİŞ HAKKI İÇİN İLK ADIMI ATTI
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, devlet yükseköğretim kurumlarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca görev yapan memurların karşılıklı yer değişikliği için ilk adımı attı.

Bilindiği üzere, devlet yükseköğretim kurumlarında görev yapmakta olan memurların naklen tayin süreçlerinde yaşanan zorluklar çok uzun zamandır kanayan bir yara olarak devam etmekteydi.

Bu konuyla ilgili yıllardır yaptığımız haberler ve oluşan kamuoyu sonucunda son iki Toplu Sözleşmede konuyla ilgili çalışma yapılacağı kararlaştırılmıştı.

Bunun ilk somut adımını ise bugün Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı atmış oldu.

Buna göre, naklen atanma taleplerinin tespitine ilişkin yapılacak hazırlık çalışmalarında kullanılmak üzere, devlet yükseköğretim kurumlarının memur kadrolarında görev yapan idari personelden bir başka yükseköğretim kurumuna naklen geçiş yapmak isteyenlerin tercihlerini ilgili üniversiteler toplayarak 1 Mart 2024 tarihi mesai bitimine kadar yazıda belirtilen sisteme girişleri yapılacaktır.
            Devlet yükseköğretim kurumlarında görevli memurların uzun süredir beklediği bu çalışmanın nihayete erdirilmesiyle ilgili tüm üniversite idari personeli adına desteklerinden dolayı başta YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol ÖZVAR ile YÖK Genel Sekreteri Batıkan AKSOY’a teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Devamını Oku

MAKAM, GÖREV VE TEMSİL TAZMİNATLARI MAAŞIN GELİR UNSURU MUDUR?

MAKAM, GÖREV VE TEMSİL TAZMİNATLARI MAAŞIN GELİR UNSURU MUDUR?
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Makam tazminatı 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 26 ncı maddesinde düzenlenmiştir.

Söz konusu maddede; “a) Bu Kanuna ekli IV sayılı cetvelde unvanları yazılı görevlerde bulunanlara hizalarında gösterilen gösterge rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan miktarda makam tazminatı ödenir. Makam tazminatı damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ve ödemelerde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır. Bu tazminattan yararlananlara ayrıca yüksek hakimlik tazminatı ödenmez.” denilmekte olup il müdürleri, merkez teşkilatı kariyer uzman ve müfettişleri ile daire başkanı, genel müdür, büyükelçi, vali gibi yöneticiler makam tazminatı cetvelinde düzenlenmiştir.

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesinin (C) bendinde; “7.000’den daha düşük göstergeler üzerinden makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolara atanmış olanlara, 15.000 gösterge rakamını geçmemek üzere Cumhurbaşkanınca tespit edilecek gösterge rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda görev tazminatı ödenir.” hükmü, bu kapsamda yürürlüğe konulan 2008/13694 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci maddesinde;

(1) Aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa göre almakta olan personelden; bu kanunlarda makam tazminatı öngörülmüş olan kadrolara atanmış olanlardan, almakta oldukları makam tazminatı gösterge rakamı;

6.000 olanlara 9.000,

5.500 – 4.500 olanlara 7.000,

4.000 ve daha az olanlara 6.000,

gösterge rakamının, almakta oldukları makam tazminatı gösterge rakamına ilave edilmesi suretiyle bulunan görev tazminatı gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda görev tazminatı ödenir.” hükmü yer almaktadır.

4505 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde ise;

a) Aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu ile 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununa göre makam veya yüksek hakimlik tazminatı öngörülen kadrolarda bulunanlardan Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlenecek olanlara 30 000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere temsil tazminatı ödenir.

Temsil tazminatı göstergelerini kadro ve görev unvanı itibariyle farklı olarak belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.

b) Temsil tazminatı, damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ve bu tazminata hak kazanma ve ödemelerde makam tazminatı ile yüksek hakimlik tazminatına ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü yer almakta olup bu kapsamda yürürlüğe konulan 2000/457 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının ekinde de aşağıdaki temsil tazminatı cetveli düzenlenmiştir.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.