DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22454431,42%
Edirne
27°

AÇIK

13:16

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

‘Konut krizinin çözümü kooperatifçiliktir’

‘Konut krizinin çözümü kooperatifçiliktir’

TÜİK verilerine göre konut satışlarında ciddi bir düşüş gözleniyor. Edirne’de hizmet veren Ertur Gayrimenkul şirketi sahibi Turgay Yılmaz, konut krizinin çözümünün konut yapı kooperatifleri olduğunu belirtti. Yılmaz, “Kooperatifler özendirilerek dar ve sabit gelirlilerin ev sahibi olmaları kolaylaştırılabilir” dedi.

ABONE OL
22 Ocak 2024 11:56
‘Konut krizinin çözümü kooperatifçiliktir’
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Konut satışları 2023 yılında bir önceki yıla göre %17,5 azalarak 1 milyon 225 bin 926 olarak gerçekleşti. Aralık ayında ise bir önceki yılın aynı ayına göre %33,4 azalarak 138 bin 577 oldu. Aralık ayında Edirne de toplam 714 konut satışı gerçekleşti. Bir önceki yıl Edirne de 988 adet konut satılmıştı. Buna rağmen Endeksa verilerine göre Türkiye’de 1 yılda ortalama konut fiyatları yüzde 103 oranında arttı. İstanbul’da artış yüzde 89,6 olurken, Ankara’da konut fiyatları yüzde 121,1, İzmir’de yüzde 98, Edirne de ise bu artış yüzde 92,3 oldu.

Konut krizinin derinleştiği dönemde gayrimenkul şirketi yetkilileri konut yapı kooperatifçiliğinin çözüm olabileceğini belirtiyor. Edirne’de hizmet veren Ertur Gayrimenkul şirketi sahibi Turgay Yılmaz, konut krizinin insani krize dönüşmek üzere olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:

EDİRNE’DE ORTALAMA KİRA 15 BİN TL

“Konut fiyatları artarken konut kira bedelleri de artış gösterdi. Türkiye’de kira bedeli 1 yılda yüzde 127,8 arttı. İstanbul’da artış yüzde 91, Ankara’da yüzde 178, İzmir’de yüzde 131 oldu Edirne de yüzde 120 oldu. Bugün İstanbul’da 100 m2 konut kira bedeli ortalama 17 bin 111 lira, Edirne’de 15 bin liradır. Yani Edirne’de asgari ücretli tüm maaşıyla konut kirasının sadece yüzde 88’ini karşılayabiliyor. Fiyatlar bu ölçüde artarken konut kredisi de arttı. Bugün Türkiye’de 100 m2 ortalama konut fiyatı 3 milyon 300 bin lira civarında. Kamu bankalarından 120 ay vadeli 2,5 milyon lira kredi alınması halinde taksit bedelli ayda 98 bin 258 liraya çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin yüzde 90’ının böyle bir krediyi geri ödeme imkanı bulunmuyor. Her gün insani bir kriz büyüyor. Konut fiyatlarının ve konut kira bedelinin yükselişi nedeniyle, çalışanlar, emekçiler ev sahibi olamıyor. Mülksüzleşiyor. Artan ihtiyaçlar nedeniyle konutlarını satarken, satılan konutları yabancılar veya zaten birden fazla konutu olan yüksek sermaye sahipleri alıyor. Konut sahipliği oranı bu yüzden 2002 yılındaki yüzde 73 seviyesinden yüzde 56’ya düştü.

‘EV KİRALAMAK BİLE İMKANSIZ HALE GELDİ’

Vatandaşlarımız mülksüzleşirken, yeni işe başlayanların, asgari ücretlilerin, çalışanların konut sahibi olma imkanı da kalmıyor. Türkiye’de hane halkı ortalama geliri aylık 8 bin 201 lira. Ortalama hane halkının 1 yıllık geliri konut kredisinin 1 aylık taksitini ödemeye ancak yetiyor.

Derin mülksüzleşme yoksulluğu artırırken, özellikle yeni işe başlayanların, asgari ücretlilerin, kamu memurlarının ve ücretlilerin büyükşehirlerde barınma imkanı da kalmıyor. Ev almak bir tarafa, ev kiralamak bile gittikçe imkansız hale geliyor. Bu yüzden İstanbul’dan Anadolu’ya göç hızlanıyor.

Büyükşehirlerde yaşanan konut krizinin iki yönü var. Birincisi üretim ve hizmet sektörü gibi kritik sektörlerde istihdam altında olanlar elde ettikleri gelirle geçinemedikleri için başka şehirlere göç ederken, istihdam ve üretim yaratan önemli sektörlerimiz de üretimi etkileyecek ciddi bir istihdam krizi ile karşı karşıya kalıyor.  Maliyetlerdeki artış enflasyonu ve ortalama yaşam giderlerini de arttırdığı ve kamu yönetimi doğru politikalarla emekçilerin hakkını korumadığı için Türkiye’nin ya üretim gücü ya da rekabet gücü azalıyor. Aynı et, süt, yumurta, peynir, sebze, meyve sektörlerinde olduğu gibi diğer sektörlerde de üretim azalmasına bağlı fiyat artışları da önümüzdeki dönem bizi bekliyor. Konut fiyatlarındaki artış çalışanları, emekçileri, emeklileri afet riski yüksek konutlarda yaşamaya zorluyor. Tabutlarında yaşamaya mahkum ediyor. Yeni konutlara taşınamayanlar ölebileceklerini bile bile yüksek riskli konutlarda kalmaya devam ediyor. Bu da şehirlerimizin afet direncini zayıf kılıyor. Bir afetin yaşanması halinde sadece İstanbul’da 4,5 milyon vatandaşımız barınma krizi ile karşı karşıya kalacak. Ülkemizin milli egemenliğini bile etkileyecek büyük bir beka sorunu ile karşı karşıyayız.

ÇÖZÜM NE?

Sosyal devletin en önemli görevlerinden biri de vatandaşına korkusuz, endişesiz yaşayabileceği sağlıklı bir ‘’barınma’’ ortamını hazırlamaktır.

Kaldı ki; barınma en temel insan hakları bağlamındadır. Mevcut durumda; Merkez Bankası’nın politika faiz artırımı ve parasal sıkılaştırma adımları; konut kredi faizlerini zirveye çıkardı.

Bugünkü koşullarda, konut kredisi çözüm olmaktan çıktı.

Böylece; yüksek enflasyon ve dövizdeki dalgalanmalar, kontrolden çıkan ve ‘’sosyal patlama’’ sinyalleri veren konut ve kira artışları karşısında vatandaşlar eziliyor.

Gelinen noktada barınma krizi; toplumun ve mikro bazda ailelerin huzurunu, psikolojisini bozuyor, sosyal gerginliği tetikliyor.

Böylece; konut kredileri artık çözüm olmaktan çıktığına göre, çözüm; konut maliyetini düşürmek, konut arzını artırmak, dar ve sabit gelirlilerin konuta erişimini kolaylaştırmak olarak formüle edilebilir.

Çözümün ilk adımı da; kooperatifler özendirilerek dar ve sabit gelirlerin ‘’ev sahibi’’ olmaları kolaylaştırılabilir.

Bunun için de belediyeler, kooperatiflere imarlı, altyapılı konut arsaları üretmeli ve merkezi yönetim de ‘Konut Destek Paketi’ ile vatandaşın ‘Konut Hakkı’na cevap vermelidir. Barınma hakkı; ötelenemez temek insan haklarındandır.”

Haber Merkezi

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.