DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22454431,42%
Edirne
27°

AÇIK

13:16

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

‘Üniversitelerde liyakat yerine sadakat aranıyor’

‘Üniversitelerde liyakat yerine sadakat aranıyor’

ABONE OL
1 Mayıs 2024 14:21
‘Üniversitelerde liyakat yerine sadakat aranıyor’
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, üniversitelerdeki antidemokratik uygulamaları Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Akalın, “Ülkemizde her alanda yaygınlaşan kayırmacılık artık birçok alanda olduğu gibi üniversitelerde de endişe verici boyutlara ulaşmış durumdadır. Liyakat yerine sadakat aranmasıyla birlikte akademik kadrolara haksız mülakatlar düzenlenerek ve gerekli kılıflar uydurularak nepotizmin yaygınlaşmasına zemin hazırlanmıştır” dedi.

TBMM’de yapılan son oturumda Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, üniversitelerdeki antidemokratik uygulamaları gündeme getirerek önemli açıklamalarda bulundu. Akalın, üniversitelerin entelektüel sermayenin temeli olduğunu ve bilimsel düşüncenin gelişimi için özgür ve liyakat esaslı bir akademik ortamın önemine vurgu yaptı.

Akalın, konuşmasında şunları kaydetti: “

Üniversiteler ülkelerin entelektüel sermayesinin temel taşıdır; bilimsel düşüncenin, teknoloji üretiminin ve yenilikçi fikirlerin tohumlarının atıldığı, büyüdüğü ve meyve verdiği kurumlardır ancak üniversitelerin bu aslı işlevlerini yerine getirebilmesi için özgür ve liyakat esaslı bir akademik ortamın varlığı olmazsa olmazdır. Ülkemizde her alanda yaygınlaşan kayırmacılık artık birçok alanda olduğu gibi üniversitelerde de endişe verici boyutlara ulaşmış durumdadır. Liyakat yerine sadakat aranmasıyla birlikte akademik kadrolara haksız mülakatlar düzenlenerek ve gerekli kılıflar uydurularak nepotizmin yaygınlaşmasına zemin hazırlanmıştır. Bu durum, akademik camiada güveni sarsarak kaliteli eğitim ve araştırmanın önünde engellerden biri hâline gelmiştir. Üniversitelerde sözde “otorite” diye bahsedilen olgunun faşizmi çağrıştıran siyasal bir rejim olduğunu gözler önüne sermektedir. Bunun yanında, bilimi, ideolojik bir kavrama endeksleyerek hapsetmek, özgürce düşünmenin önüne geçerek bilimsel gelişime zarar vermektedir. Bunun sonucunda da üniversitelerde ideolojik yaklaşım ve nepotizm bilimin önüne geçmekte ve üniversitelerimizin uluslararası alandaki yetkinlikleri azalmaktadır. Dünyadaki en iyi 500 üniversite sıralamasında Türkiye’den yer alan üniversite sayısı yok denecek kadar azdır ve bu üniversitelerin sıralamadaki yeri de her geçen gün geriye gitmektedir. Üniversitelerimizde daha özgür, yaratıcı ve katılımcı bir ortamın yaratılması için üniversite öğretim üyeleri ve öğrenciler üzerindeki kısıtlamaların ve baskıların kaldırılması gerekmektedir. Rektör ve diğer yönetici atamalarının siyasi ve sadakat esasından uzak, liyakat esasına dayalı yapılması üniversitelerin özerkliklerinin korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Üniversitelerimizin siyasi baskılardan uzak, özgür ve özerk kurumlar hâline gelmesi, akademik çalışmaların kalitesini artıracak, yenilikçi girişimlere olanak tanıyacak ve ülkemizin geleceğine yapılan önemli bir yatırım olacaktır.

Son olarak, 1991-2018 yılları arasında üniversitede yirmi altı yıl çalışmış birisi olarak şunu söylemek istiyorum: 1995-2003 yılları arasında üniversitelerde başlayan liyakat esasından uzaklaşıp siyaset esaslı yaklaşım 2003 yılından bugüne kadarki dönemde yerini sadakat esaslı yaklaşıma bırakmıştır. Evet, üniversitelerde bu, çözülme ve bozulmanın özetidir.” Haber Merkezi

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.