eşya depolama
romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
bandstanddiaries.com
sakarya escort belek escort adana escort antalya escort ankara escort aydın escort bursa escort gaziantep escort istanbul escort samsun escort balıkesir escort mersin escort konya escort eskişehir escort izmir escort sınav analizi denizli vip transfer kocaeli escort malatya escortmaltepe escort muğla escort manisa escort sivas escort tekirdağ escort tokat escort uşak escort yalova escort yozgat escort trabzon escort afyon escort aksaray escort amasya escort ardahan escort artvin escort bartın escort bayburt escort bolu escort burdur escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort edirne escort elazığ escort erzurum escort erzincan escort kırşehir escort van escort zonguldak escort giresun escort gümüşhane escort hakkari escort ığdır escort ısparta escort kahramanmaraş escort karabük escort karaman escort kars escort kastamonu escort kırklareli escort kütahya escort nevşehir escort niğde escort ordu escort osmaniye escort rize escort şanlıurfa escort siirt escort sinop escort şırnak escort tunceli escort yozgat escort tokat escort tekirdağ escort kütahya escort balıkesir escort aydın escort edirne escort sivas escort uşak escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort adana escort vergi konseyi görüntülü sohbet urla siyaset haberleri ankara magazin istanbul magazin yalova magazin kütahya magazin elazığ magazin adıyaman magazin tokat magazin sivas magazin batman magazin erzurum magazin afyon magazin malatya magazin ordu magazin trabzon magazin mardin magazin eskişehir magazin denizli magazin muğla magazin van magazin aydın magazin tekirdağ escort balıkesir magazin samsun magazin kayseri magazin manisa magazin hatay magazin diyarbakır magazin mersin magazin kocaeli magazin gaziantep magazin konya magazin sakarya magazin antalya magazin bursa magazin izmir magazin istanbul otomobil fiyatları istanbul ekonomi istanbul eğitim istanbul seyahat istanbul gezi rehberi antalya alışveriş merkezleri antalya ticaret
Uzm.Psk Nergis Özdinç

Uzm.Psk Nergis Özdinç

29 Temmuz 2025 Salı

DEVE KUŞU SENDROMU

DEVE KUŞU SENDROMU
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gerçekleri görürüz ancak bazen yüzleşmekten kaçınırız. Çünkü yüzleşmek acı verici olabilir. Kendimizi korumak için o gerçekleri görmezden gelme, yok sayma, inkâr etme davranışlarında bulunabiliriz. “Deve Kuşu Sendromu” kavramı psikoloji, davranış bilimi ve popüler kültürde bir savunma mekanizması olarak karşımıza çıkar.

Bu kavramın pek çok farklı alanda kullanıldığını görebiliyoruz.  Sağlıkta hastalık belirtilerini yok sayma, finansta borçla ilgili sorunları yok sayma, ilişkilerde ise problemli yapıları sonlandırmak yerine katlanma gibi örnekler verilebilir.

İlişkilerdeki deve kuşu sendromu, kişinin ilişki içindeki var olan olumsuzlukları görmezden gelmesi, yok sayması ya da yüzleşmekten kaçınması şeklinde işler. Bu, bir savunma mekanizması olarak kısa vadede kişiyi yüklerden koruyor gibi görünse de uzun vadede ilişkinin çürümesine, biriken problemlere ve kopuşlara yol açabilir.

İlişkilerdeki belirtileri şu şekildedir;

Görmezden Gelme: Partnerin ilgisizlik, hakaret, sadakatsizlik gibi olumsuz davranışları tekrar etse de “O böyle zaten” diyerek durumu normalleştirme gözlenir.

İnkâr: İlişki içerisindeki olumsuzluklarda “O aslında beni seviyor sadece bu aralar yoğun.”  Gibi cümlelerle gerçeklikle çelişen bahaneler sıklıkla üretilir.

Erteleme: İlişkideki sorunlar bellidir ancak bu sorunları konuşmak, sınır koymak ya da ayrılmak gibi adımlar sürekli ertelenir.

Duygusal Uyuşma: Sorunların farkında olunmasına rağmen bu durumun hiçbir şey hissettirmemesi gibi davranma, kendini hissizleştirme gözlenir.

Sessiz İstifa: İlişkide var gibi yok olmak. Partnerin içsel kopuş yaşayıp ilişkiye dair hiçbir çaba göstermemesi durumudur.

Yalancı Umut: En sık duyulan şey, “Belki değişir, zamanla düzelir.” Düşüncesiyle hak edilenden daha azına uzun süre tahammül etmeye çalışılır.

Hayali Partner: İlişkiyi olmasını istediğin şekilde görme eğilimi vardır. Partnerin gerçek davranışlarını yok sayma ve onun hakkında umduğun kişiliği yaşatma çabası gözlenir.

Bağlanma ya da kaybetme korkusu, değersizlik şemaları, çocuklukta öğrenilenin tekrarını yaşıyor olma, örneğin çatışmaktan kaçan bir aile modelinde büyümüş olmak, özgüven eksikliği gibi pek çok faktör bu davranışların gelişmesine katkı sağlamış olabilir.

Bu davranışların uzun vadeli sonuçlarında, kimlik yitimine varan duygusal tükenme, kronik tatminsizlik, patlayıcı krizler, travmatik ayrılıklar ve kopuşlar olabilir.

Yıllardır olumsuzluklar yaşanan ilişkiler asla bitmez çünkü biri sürekli başına kuma gömer. Yüzleşmeyi tercih ettiğinizde başta canınız yanacaktır ancak uzun vadede bu sizi özgürleştirecek ve güçlendirecektir. Yüzleşmekten korkma!

Devamını Oku

DUYGUSAL MANİPÜLASYON

DUYGUSAL MANİPÜLASYON
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Duygular ilişkilerin temel yapı taşlarıdır. Duygularla hisseder, duygularla yaşarız. Duygular bazen en büyük gücümüz olurken bazen de kolay yönlendirilen yanımız olabilir.  Duygular üzerinden kontrol kurma ya da yönlendirme söz konusu ise orada duygusal manipülasyondan bahsedebiliriz.

İlişkilerde onaylanma ve sevilme ihtiyacımız, bağlanma stillerinin etkisi özellikle kaygılı bağlanma stiline sahipsek, çocukluk deneyimlerinden edindiğimiz koşullu sevgi anlayışı, kendi sınırlarımızı tanıyamama, hayır diyememe gibi nedenler bizi duygusal manipülasyona açık hale getirebilir.

Duygusal manipülasyonu fark etmek zaman alabilir, hatta bazen ilişki bittikten sonra fark edilebilir. Duygusal manipülasyon türlerini incelersek manipülatif davranışları daha kolay fark edebiliriz.

Sessizlikle Cezalandırma (Stonewalling): İlişkilerde yaşanan bir olaydan sonra duygusal uzaklık kurma, küsme davranışı görülür. Bu şekilde cezalandırma ile partneri kontrol altında tutmak amaçlanır. Bu şekilde olumsuz duygular yaratılarak partnere geri adım attırılır.

Suçluluk Duygusu Yaratma: Bir davranıştan dolayı sürekli suçlu hissettirmek için yapılan bir manipülasyondur. Genellikle “fedakârlık” ya da “hayal kırıklığı” üzerinden işler. Burada amaç karşıdaki kişinin sınırlarını yumuşatarak kontrol etmektir.

Gerçekliği Çarpıtma (Gaslighting): Bu manipülasyon türünde, kişinin algılarını, hafızasını veya duygularını sorgulamasına neden olacak şekilde sürekli inkâr, küçümseme ve çarpıtma yapılması gözlenir. Böylece partnerin kendine güvenini sarsmak ve kontrolü ele almak amaçlanır. “Ben öyle bir şey demedim”, Yine Uydurma” gibi cümleler sık kullanılır.

Koşullu Sevgi: Burada sevgiyle tehdit edilme gözlenir. Kişi sevgisini, ilgisini veya yakınlığını bir şartla sunar. İstediğini yaptırmak için duygusal bağlılığı kullanma söz konusudur. “Beni memnun edersen sevilirsin” mesajı hissedilir.

Fedakarlıkla Borçlandırma: Partner, yaptığı fedakarlıkları sürekli hatırlatarak karşısındakini borçlu ve minnettar hissetmesini sağlar. Bunların karşılığında sürekli “verme” bekler. Amaç yine kontrol etmek.

Dolaylı Öfke (Pasif Agresyon): İlişkideki memnuniyetsizlik ve öfke gibi duygular doğrudan ifade edilmek yerine alay etme, imalar ve unutma gibi yollarla ifade edilir. Yüzleşmeden kaçarak karşı tarafı cezalandırma amaçlanır. “Tabi gidebilirsin, senin için başka şeyler daha önemli zaten.” gibi cümleler sık kullanılır.

Kıyas Üzerinden Değersizleştirme: Partneri başkalarıyla kıyaslayarak yetersiz, eksik veya başarısız hissettirme gözlenir. Amaç kişinin özsaygısını zedeleyerek kontrol altına almaktır.

Sahiplenme ve Kıskançlık Maskesiyle Kısıtlama: Sevgi göstergesi olarak aşırı sahiplenerek partnerin hayatını kısıtlama ve bireyselliği bastırma gözlenir. Kişiyi izole ederek kontrol etme amaçlanır.

Duygusal manipülasyon her zaman bağırma gibi görünür değildir. Bazen sessizce susarak, bazen “sadece seni düşünüyorum” diyerek yapılır. Sevgi denen şey bizi sıkıştırmamalı. Aksine huzur vermeli. Korkutularak yönetilen şey sevgi ve ilgi olamaz.

Duygularımız bizim pusulamızdır. Başkasının ellerinde kontrol edildiğinde yönümüzü başkaları belirler.

Devamını Oku

İLİŞKİLERDE TEKRARLANAN DÖNGÜLER

İLİŞKİLERDE TEKRARLANAN DÖNGÜLER
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Uzm. Psk. Nergis ÖZDİNÇ

Bazı ilişkilerde tartışmalar, kırgınlıklar ve uzaklaşmalar tekrar tekrar yaşanır. Sorun çözülmüş gibi görünse de bir süre sonra aynı tema farklı biçimde geri döner. Bu psikolojik bir örüntüdür.

Bazen kendimizi “Neden hep aynı şeyleri yaşıyoruz?” diye sorgularken bulabiliriz. İlişkimizle ilgili içgörü sağlayamaz ve ilişki örüntülerimizi fark etmezsek döngü muhtemelen siz tükenene kadar devam edecektir.

Peki bu döngüler nereden geliyor? Tekrarlanan döngülerin kaynaklarından biri çocukluk şemalarımız olabilir. Çocukluk deneyimlerimiz, kendimiz ve diğerleri hakkında temel inançlar geliştirmemizi sağlar. Oluşan şemalar, hayata dair filtreler gibidir. Gördüklerimizi şemamızdan süzerek algılarız. Örneğin değersizlik şeması olan biri partnerinin ilgisizliğini “beni sevmiyor” diye yorumlayabilir. Bununla birlikte “yetersizlik”, terk edilme” gibi inançlar ilişkide tetiklenebilir. Çocukluk dönemindeki ihtiyaçların karşılanmaması ve kendimizle ilgili olumsuz inançlarımız tekrarlanan döngülerin kaynaklarından biri olabilir.

Bağlanma stillerimiz de döngülerimizin mimarı olabilir. “Bağlanma Stillerine Göre İlişkiler” başlıklı yazımda detaylarını bulabileceğiniz için genel olarak bir örnekle ifade etmek isterim; Kaygılı bir partner, kaçıngan biri ile tekrarlanan döngülere girebilir. Burada kaygılı birey yaklaşmak ister, kaçıngan birey bunu görünce geri çekilir. Kaygılı olan birey bunu terk edilme gibi algılayıp daha çok yaklaşmak ister. Diğeri daha çok uzaklaşır. Döngü şu şekildedir: Yaklaş-kaç-yapış-uzaklaş-patlama-pişmanlık. Bağlanma stillerinize göre farklı döngüler içinde kendimizi bulabiliriz.

Partner seçimlerimiz de ilişkilerde tekrarlanan döngülere hizmet edebilir. Geçmişte tamamlanamayan bir duygusal ihtiyacı tamamlayacağımızı sandığımız ilişkilere çekilebiliriz. Aynı ihtiyaç yine karşılanmadığında, ilişkimiz bir duygusal tekrar sahnesine dönüşebilir.

Sıklıkla karşılaşılan döngü örüntüleri şu şekildedir; Susma- Patlama döngüsünde, partnerlerden biri duygularını bastırır ve bir süre sonra patlar. Diğeri savunmaya geçer ve döngü devam eder. Yaklaşma – Geri Çekilme döngüsünde, partnerlerden biri yakınlık isterken diğeri uzaklaşır. Yakınlaşan daha çok yapışırken diğeri kaçar ve döngü böyle devam eder. Suçlama- Suçluluk döngüsünde, biri hep “haklı”, diğeri hep “suçlu” olur.

Bu döngülerden çıkmak için önce döngünün fark edilip kabul edilmesi gerekir. Döngü tetikleyicilerini tanımak döngüyü kırmak için önemlidir. Hissettiğiniz duyguları tanımak ve bu duyguları partnerinizi suçlamadan paylaşmak, anlaşılmak için değerlidir. Döngüyü fark ettiniz, kabul ettiniz ama nasıl ilerleyeceğinizi bilemiyorsanız profesyonel bir destek almaktan çekinmeyin.

Devamını Oku

ÇOCUKLARA TATİL DÜZENİ

ÇOCUKLARA TATİL DÜZENİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Okulların kapanması ve uzun bir tatil döneminin başlaması ile günlük akışta değişimler olması kaçınılmazdır. Ailelerde günlük düzen, beslenme ve uyku saatine kadar pek çok alanda değişimler olacak gibi görünüyor.

İhtiyaçlara ve akışa göre oluşan değişimler elbette olmalıdır ancak sınırları yeniden düzenleyerek yeni bir akış oluşturmak, önümüzdeki uzun yaz tatili sürecinin daha verimli geçmesine olanak tanıyacaktır. Aksi halde okulla birlikte oluşmuş bir düzen ve yine okulla beraber belirlenmiş sınırların kontrolsüz bir şekilde bozulması, okulların başlaması ile sınırlara uymakta zorlanan çocuklar oluşmasına neden olacaktır. Bu da bizlere okula uyum problemi, okula gitmek istememe, okulu sevmeme gibi sorunlar olarak yansıyacaktır.

Çocuklarda sınırlar çok önemlidir. Sınırların olmaması demek, trafik kurallarının olmadığı bir yerde araç kullanmaya benzer.  Kuralların olmadığı bir yerde araç sürücüsü olduğunuzu düşünün. Ne hissederdiniz?

Çocuklar için sınırların olmaması, kuralların belirsizliği, kendisinden nerde ne yapması beklendiğini bilmemesi ve her defasında yaptığı davranışlardan farklı geri bildirimler alması olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çocuk, sınırları bilmediği için aile dışında sosyal ortamlarda muhtemelen olumsuz geri bildirimler alacak ve duygusunu kontrol edebilmek amacı ile belki istemediği davranışları yapma ihtiyacı hissedecektir. Bu durum, özgüvenine ve kişilik gelişimine kadar etki edebilir görünmektedir.

Çocuklarda sınırlar evrensel bir kavramdır. Dünyanın her yerinde, gelişimin her aşamasında çocuklar için gerekli bir unsurdur. Her yaş döneminin sınırları farklıdır. İlk çocuklukta konulması gereken sınırlar ile ergenlik dönemindeki sınır ihtiyacı farklılık gösterecektir.

Çocuklardan sorumluluk talep ettikçe, onlar da sorumlu bir birey olmayı öğrenirler. Yani ilk basamak bizleriz. Bu süreç bizlerle başlar ve bizim istikrarlı davranışlarımızla çocuklar sınırları, kuralları, sorumlulukları ve disiplini öğrenirler.

Okul döneminde uyku, beslenme, kitap okuma, ekran süresi gibi rutinlerde nasıl bir sınır uygulandı ise, tatil süreci için de birlikte yeniden bir düzen oluşturmanızı öneriyorum. Belirlenen sınırlar, düzen oluşturur. Bazı durumlarda sınırlar elbette esneyecektir. Ancak birlikte belirlenen sınırlar düzen ve kontrol sağladığı için daha sağlıklı ve verimli bir tatil süreci geçirmenize yardımcı olacaktır. Sınırların net olması iletişim ve ilişkinize de olumlu anlamda yansıyacaktır. Sınırlarınız net olduğunda çocukları daha az uyarma ihtiyacı hissedecek ve bu süreç aranızdaki ilişkiyi olumlu anlamda etkileyecektir.

Herkese verimli, keyifli bir tatil dilerim.

Devamını Oku

DUYGUSAL BOŞANMA

DUYGUSAL BOŞANMA
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Duygusal boşanma, ilişkilerdeki paylaşımın, anlayışın, bağlılığın azaldığı veya tamamen ortadan kalktığı, duygusal yakınlığın kurulamadığı bir durum olarak karşımıza çıkar.  Bu kavram, evliliklerin resmi olarak bitmeden önce ilişkinin duygusal olarak çoktan sona erdiğini ifade etmek için kullanılır.

Duygusal boşanma bir süreç içinde oluşur. Güvenin zedelendiği ihmal, ilgisizlik, ihanet gibi olaylar bu sürecin kırılma noktası olabilir. Zamanla kişiler duygularını ifade etmekten vazgeçebilir, paylaşımlar azalabilir ve çift aynı ortamda duygusallıktan uzak bir şekilde yaşam alanı paylaşımları gözlenebilir. Böyle bir durumda kişilerde sanki ev arkadaşıymışız hissi oluşabilir. Başlardaki sevgi, merak, bağlılık gibi duygular yerini duyarsızlığa bırakabilir.

Evlilik birliği içinde görev, sorumluluklar, çocuklar, ekonomik kaygılar, yalnız kalma korkusu gibi pek çok faktörden dolayı duygusal boşanma süreci anlaşılmayabilir. Bazen fark edilir ama kabullenilmez. Fark edebilmek için duygusal boşanmanın belirtilerini şu şekilde özetleyebiliriz;

  1. İletişim yüzeysel ve görev odaklıdır. Yalnızca çocuklar, faturalar, alışveriş gibi kısıtlı konularda iletişim kurulur.
  2. Duyguların paylaşılamaması, paylaşıldığında ise karşılık alınamaması gözlenir.
  3. Fiziksel yakınlıkta azalma veya tamamen bitmesi olasıdır. Ten teması, dokunuşlar, sarılmalar zamanla kaybolur.
  4. Partnerin hayatına olan ilgi kaybolur. “Günün nasıl geçti?” gibi temel sorular bile zamanla sorulmamaya başlanır.
  5. Gizli öfke, kırgınlık, duygusal uzaklık hissi pasif-agresif davranışlara neden olabilir.
  6. Başkaları ile daha fazla duygusal paylaşım ihtiyacı gözlenebilir. Ev dışında daha çok vakit geçirme, daha çok çalışma gibi sebeplerle duygusal ihtiyaçlar farklı alanlardan karşılanmak istenebilir.

Duygusal boşanma süreci tehlikelidir. Bu durumu fark edip yokmuş gibi davranıldığında ve süreç uzadığında ilişkinin onarılması zorlaşır. Resmi evlilik sürdüğü için sorun görünmeyebilir ancak bu belirtiler gözleniyorsa, ilişki duygusal olarak bitmiş veya bitmek üzeredir. Sonuç olarak duygusal boşanma, ilişkinin tamamen bitmesinden bir önceki adımdır. Bunu fark edip kabul ettiğinizde ilişkiyi yeniden yapılandırmak mümkün olabilir.

Duygusal boşanma sürecini onarmak için öncelikle ilişkinizdeki duygusal kopuşu fark etmek ve bunu kabul etmekle başlanabilir. Bu adımdan sonra suçlama, yargılama ve savunmalardan uzak bir iletişim dili kurmaya gönüllü olmak, ilişkiyi onarmak için önemlidir. Birbirinize ilgi göstermeye yeniden başlayabilir, ortak anılar hatırlanabilir, yeni ortak deneyimler planlanabilir. Geçmiş öfke ve kırgınlıkların üstünü örtmek yerine size hissettirdiklerini duygu odaklı paylaşıp yeniden işlenmeli. Aksi halde geçmişin duyguları peşinizi bırakmayacaktır. Bunları tek başınıza yapamayacağınızı düşünüyorsanız bir uzman desteği almaktan çekinmeyin.

Duygusal boşanma kronikleşmişse, tarafların birbirini yeniden duyması için profesyonel destek gerekebilir. Bu sayede bastırılmış duygular ifade edilebilir ve yeniden yapılandırma fırsatı elde edilebilir.

Devamını Oku
Marsbahis
deneme bonusu veren siteler